12 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

12 Mart 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rik yaka, bluzun kumaşından kapak- larla ve ceket, büyük bir fiyonkla süs- lenmiştir. Fakat bu yıl en çok rağbet gören chanel kıyafetleri, şimdiden satışa çı- karılan hafif chanel emprimeleridir. Chanel'in bu yazlık tayyörlerinin etekleri hep pillerle süslü olup, he- men hepsinin yakaları verev olarak dönmekte, yanda bağlanmakta veya yanda fiyonk, şeklinde bitmektedir. Chanel'in kıyafetleri kadar man- kenleri de önemlidir. Çünkü bu man- kenler, kadınlığını kaybetmeden, ça- gımızın Oogerekli odinamizmini ifade eden kadınlardır: Hepsinin kısacık kesilmiş saçları, kâhküleri vardır ve açık kulakları, gece ve gündüz, yapı- şık küpelerle süslüdür. Ev Ekonomisi Bir sergi feride bıraktığımız hafta içinde, İz- mir caddesindeki Türk El Sanatla- rını Tanıtma Derneğinin satış mağa- zasında açılan bir, sergi, yaşadığımız makine devrine rağmen "ev ekono- misi" nin ölmediğini ve memleketle- rin ekonomik hayatında hâlâ rol oy- nayabileceğini ispat etti. Tarım Ba- kanlığının ev ekonomisi sergisi, yoktan var edilmiş nefis elişleriyle dolu idi. Çavdar sapı açılarak çok cazip lolar yapılmış; hububat sapları, çeşit- li şekillerde, renklendirilerek örülmüş; çuval, hasır, sicim, deniz kabuğu, ak- la gelen her şekilde (o kullanılmıştı. Bütün bu güzel şeylerin kapalı ev ekonomisi içinde kalmayıp, bir ma- halli endüstri şeklinde (o gelişmesi ım- (AKİS: 173) Partizanlık Pazar günü Ankarada Esenparkta yapılan ilginç bir olay oldu ve teşkilâtta çalışan iktidardaki tutumundan şikâyet etti: (Yöneticiler, öylesine bir partizanlık fobisine tutulmuşlardı ki, aman tarafsız olalım derken, partililerin en haklı istekleri yerine getirilememiş, üstelik de üvey evlât muamelesi görmüşlerdi. Zaten üç yıllık iktidarı sırasında CHP kongreleri bu konuyu daima en içli bir şekilde işlemişti. Halbuki daha birkaç gün önce T. B. M. M. nde konuşan bazı hatipler, bu aynı partiyi partizanlık yapmış olmakla itham ediyorlardı. Gerçek şudur ki, CHP, iktidarı sırasında partizanlık yapmaktan ger- çekten çok sakınmış ve bu yüzden de partililerin en tabii haklarını çoğu za man kendilerine verememiştir. Bugün iktidara gelen siyasi partilerin, aynı yolda ne derece, titizlik gösterecekleri doğrusu merak konusudur. Partizan- lık, demokratik sistemin başlıca düşmanıdır ve bütün fertlerin, aynı şekilde haklarını korumayı taahhüt eden bir sistemi (okolaylıkla dejenere edebilir. 27 Mayısı hazırlayan büyük sebeplerden biri ocak, bucak, ilçe ve il merkezi- lerinde kurulan "iktidar derebeylikleri" dir. o Partiliyi diğer vatandaşlardan ayırmak, bir idareyi baskıya, haksızlığa götürecek en kısa yoldur. CHP Merkez İlçe Kongresinde birçok partili, Halk Partisinin Şimdi burada bir mesele ortaya çıkmaktadır: Yıllarca herhangi bir si- katarak ve kül alttan gelecek olan şiddetli bir baskıya ister istemez partizanlığa kayacaktır. karşı koyabilecek ve sonunda Bence dâva, herşeyden ünce, "mânevi tatmin meşalesi" nin yakılmasına ve bunun gelenek haline getirilmesine bağlıdır. Siyasi teşekküller için söz konusu olan bu mesele, aslında bütün müesseseler için de söz konusudur. En ileri ve müreffeh bildiğimiz toplumlarda insanların "mânevi ihtiyaçları" sonsuz olduğu hesaba katılmış ve maddi tatmin ında manevi tatmine daima büyük yer verilmiştir. Amerikan halkı televizyonda mütemadiyen "kahraman polisi"ni seyreder, her iki adımda bir, gönüllü teşekküllerde ya- rarak gösterenlerin şerefine düzenlenen törenlere rastlar, mahalli gazetelerde bu gibi kimselerin yaptıkları işleri izler. nın Yıllarca bir siyasi teşekkülde veya herhangi bir teşekkülde, bir müesse- sede çalışan kimse değerlendirilmeli, yaşadığı çevre içinde bazı manevi hak- lara sahip olmalı ve bu yüzden saygı görebilmelidir. Bunun için de özellikle siyasi teşekküllerin içinde bir takım mükâfatlandırma adetlerinin kurulması şarttır. Partilerin il ve ilçe merkezleri elbette ki "iktidar derebeylikleri" haline getirilemez. Ama bunlar boşlukta da bırakılmamalı, "ideal ocakları" olarak, bu yolda memleket için çalışanları kendi bünyesi içinde mükâfatlan- dırabilmelidir. Jale CANDAN kânı sergiye büsbütün önem kazandı- o olabileceğini ve hattâ en şık bir ka- d rıyordu. Muhtelif orenklere boyanmış ının yazın çuvaldan bir çantayı if- hasırlarla yapılan ve İtalyanın ünlü ( tiharla taşıyabileceğini ye etti Çu- hasır işleriyle boy ölçüşecek güzellik- O valdan masa örtüleri de çuval- teki şapka ve çantalar, küçük hasır Odan çantalar kadar siki. Sicimden eşyalar, dergilikler ve masa gibi oişe (Yapılmış paspaslara gelince, bunlar yarar parçalar gerçekten ilgi çekiyor- du. Tarım Bakanlığı ev ekonomisi ser- gisi, çuvalın da çok şık bir materyel gerçekten işe yarar şeylerdi ve kumaş kırpıntılarından yapılmış oval halılar- la beraber, odeğerlendirme- sanatının en güzel örneğini veriyordu. 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: