12 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

12 Mart 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAYINLAR SÖYLEV 1 Atatürkün "Büyük (Nutuk"unun Türk Dil Korumu tarafından günümüz türkçesine çevrilmiş ikinci cildi. TDK yayınlan 220/2, Ankara ( Üniversitesi Basımevi, 324 sayfa 15 lira Cumhuriyetin Onuncu yılında Atatürk zu tarafından söylenen ve yakın tarı himize, özellikle Kurtuluş Savaşımıza ışık tutan belgelerin başında gelen Nutuk, dil Bakımından günümüz genç liğince (o anlaşılması (o oldukça ağır bir yapıya sahiptir. (Mustafa (Kemalin, emal devri (oedebiyatından pek de kurtulamamış türkçesi ile ka- teme aldığı "Nutuk"un kolayca oku- nur ve anlaşılır hale getirilmesi öte- denberibir gerek olarak kendini belli ediyordu. Türk Dil Kurumu, bu konu- da, kurucusuna karşı Ödevini yerine getirme kaygısıyla harekete geçmiş, ve "Nutuk"u. Dr. Mehmet Tuğrul, Salâh Birsel Cahit Öztelli, Hamdi Olcay e. liyle arı bir hale getirme çabasına gi- rişmiştir. Ne var ki Dil Kurumunun bu ye- rinde çabası maalesef biraz aşırıya var mış, eskimiş dilin yerine bu kere de yer yer, henüz alışılmamış ve benim- senmemiş bir türkçe gelmiştir. Yani, bir zorlamaya gidilmiştir. e Elbette ki Dil Kurumu gibi, görevi arı,ve öztürk- Dergiler çeyi yaymak ve yerleştirmek olan bir kuruluş, bunu yerine getirmek için her çareden faydalanacaktır ama, bu ko- nudaki aşırılıklar faydalı değil, zarar- lı olmaktadır. Meselâ tüzesel, uzdilek, umu, yeğnice, örge nleşme, obartmak, izimlı, dil uzluğu, aymazca, o bulunç gibi kelimelerin anlamlarının ne oldu- ancak sözlüklere bakılarak çıkarı- lırsa, yapılan iş. "Nutuk"u kolay oku- nur, hale getirmek değil, aksine, bir uçtan alıp öteki uca götürmek olur. Hele bir de artık türk düşünce.ha- yatına girmiş, kafalarda sembolleşmiş. "Misak-ı Milli" gibi deyimleri zorlaya- rak türkçeleştirmeye çalışmak iyice garip kaçmaktadır. Neyse ki, birinci ciltte olduğu gibi, 1964'ün son ayla- rında yayınlanan ikinci ciltte de böy- lesine aşırılıklar çok fazla değildir ve "Nutuk'un aslı ile karşılaştırılacak olursa, bugünün gençliği, Türk Dil Kurumunun çevirisini biraz daha ko- lay anlayabilecektir. ATATÜRKÜN SOSYAL GÖRÜŞLERİ Çetin Attan, Dönem Yayınları in- celeme Dizisi 2, 1965 istanbul, Ersa matbaası, 96 sayfa 4 lira. vw adı en çok edilen, kendisi- en büyük saygı gösterilen kişi KIZILAY DERGİSİ Türkiye Kızılay Derneği, yurdumuzun en büyük yardım kurumudur. Mil- yonluk bir bütçesi, pek geniş bir teşkilâtı vardır.. Pek tabii olarak, daha çok yayılması, daha çok tanınması ve daha çok yardım yapabilmesi için Dernek, yayına da önem vermektedir. Bunun için de bir dergi çıkarmak- tadır. Ne var ki, göre pek pahalı ve üstelik fonksiyonunu, yani Kızılayın çıkardığı bu dergi, fakir Türkiyenin şartlarına Kızılayı tanıtıp sempatik gösterme görevini de yerine getirmekten uzak bir dergidir. Lüks kapaklar, lüks kâğıtlar, yüzlerce klişe ve resim, bu derginin bellibaşlı özellikleridir. Ama bu tip dergiler sadece kâğıda bakmak, resme bakmak için ele alın- maz. Muhtevasında, okuyucusunu büyüleyen birseyler de getirmesi, den önce kafaları doyurması gerekir. göz- Kızılay dergisinde bulunmayan ise budur. Bunun içindir ki dergi, Kızılayın bir israfından başka anlam taşı- mamaktadır. İ. S hiç şüphe yoktur ki Atatürktür. Ama Türkiyede bu gerçeğin yanında bir başka gerçek daha vardır ki o da, bu milletin kaderi üzerinde en çok rol oynamış olan Atatürkün en az bilinen insan olduğudur. Bunun içindir ki. A- tatürkü herkes kendine göre anlamak- tadır. Meselâ ırkçıya göre (o Atatürk ırkçıdır; solcuya göre ise solcudur. Aslında bu durum, içinde bulunu- lan merhalenin tabii sonucudur. Vak- tiyle Atatürkten yana ve ona karşı o- lanlar vardı. Şimdi aradan yıllar geç- tikçe, Atatürkün büyüklüğü öylesine inkâr edilmez, üstünde tartışılması Zor bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır ki, artık Atatürkün karşısında olanlar bile bunu açıkça söylememekte, Ata- türk ü kendilerine paralel düşünen bi- risi olarak göstermeye gayret sarfet- mektedirler. Atatürk neydi? Atatürkü hangi doktrinden yana saymak doğru olur? Buna verilecek en iyi cevap galiba, A- tatürkün hiç bir doktrinin tek yanlı savunucusu, ve takipçisi (olmadığıdır. Atatürkü bir doktrinin sâliki değil, bu devleti ve milleti kurtarmış bir milli kahraman olarak mütalâa etmek en doğrusudur. Atatürk, ana hatlarıyla (halktan yana bir insandır. Kendisini toplu- mun emrine, toplumun iyiliğine ada- , Bu yolda yaptıklarının içinde, inanılması güç ölçüde büyükleri ve hattâ eşsizleri olduğu kadar, eksik bı- raktıkları, yapamadıkları, yanlış yap- tıkları da vardır. Çağının şartları i- çinde Atatürk ileriyi temsil eden. bir insan olmuş, milletini de bu yola gö- türmek istemiştir. (Dolayısıyla oAta- türkü bu ana çizgisi içinde mütalâa etmek, onun sözlerinde, nutuklarında ve davranışlarında bu espriyi yakala, mak lâzımdır. İşte Çetin Altan, "A- tatürkün Sosyal Görüşleri" adlı kita- bında, bir gazeteci olarak, sosyolog- ların, bilim adamlarının yapmadıkla- rı, yapamadıkları işi yapmış, Atatür- kün bu yönü üstüne eğilmeğe çalış- mıştır. Yazar, kitabında da belirttiği gibi bu yolda bir ışık tutmak istemiş- tir. Çetin Altanın araştırması ve bu- nun sonuna eklenen birkaç yazısı o- kunduğünda, Atatürkün gerçek kişili- ginin, şimdiye kadar Türkiyede öğre- tlmek istenenlerden Oooldukça farklı olduğu ortaya çıkmaktadır. İlhami SOYSAL AKİS, 12 MART 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: