19 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

19 Mart 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER güne kadar 14 kişiyi tevkif etmiştir. Tahkikat gizli olarak yürütülmekle be raber. inanılır haber kaynakları, top- lanan delillere göre, eski Sendika Baş- kanı Mehmet Alpdündarın etrafındaki çemberin- daraldığını ifade etmektedir ler. Tevkif edilenlerden Kemal Çu- bukçu, Kozludaki işçileri (o ayaklandır- mak üzere ve para karşılığında Alpdün dar tarafından görevlendirildiğini iti- raf etmiştir. Alpdündarın olaylardan bir süre önce "Kozlu 17" denilen yer- de işçilere, ayaklanmanın sinyalini ver dıği ve "benden işaret alınca kazmala- rınızı, küreklerinizi alıp, Hükümet Mey danına yürüyeceksiniz" şeklinde ko- nuştuğuna dair 36 imzalı bir zabıt Zon guldak Savcısına, EKİ Disiplin Kurulu tarafından tevdi edilmiştir. Zonguldak lılar her an Alpdündarın tevkifini bek lemektedirler. Nitekim Savcı bu yolda talepte bulunmuş, fakat delillere rağ- men mahkeme, nedense, bunun için bir karar vermemiştir. Olayların baş- ladığı ilk günlerde sebep üzerine ya- pılan palavra yarışları ise sükün bul- muşa benzemektedir. Fakat ilk günler- de bu yarışa, politikacılar ve hattâ Ba kanlar bile katılmışlardır. AP millet- vekili Sadık Müftüoğlu (o geçen hafta Cuma gecesi Zonguldaktaki Yayla Ko nağında gazetecilere, esrarlı bir eda ile Türkiye İşçi Partisi ile olaylar arasın- daki ilgiden bahsetmiş ve delil ola- rak, cebinden çıkardığı bir beyanna- meyi gazetecilere vermiştir. Okudukları beyannamenin sadece tütün piyasası ve Akhisar olaylarından bahsettiğini ören gazeteciler, Müftüoğlunun se- bepleri tahlilde gösterdiği ince zekaya doğrusu hayret etmişlerdir! Özel sektörcü Mehmet Turgut da bu konuda bol bol demeç vermekte özel bir itina göstermiş, Cumartesi günü işçiler işe başladıkları halde işe git- memekte ısrar eden ve işçilerden "vah şiler" diye bahsedebilen Kozlulu mü- hendislere, olaylara servet düşmanlığı nın ve komünizm propagandasının se- bep olduğunu söylemiştir. Oysa altı sa- at evvel İçişleri Bakanı olayların al- tında sosyal bozuklukların, sendika kav galarının ve mahalli sebeplerin yattığı nı gazetecilere ifade etmiştir. Üstelik, tahkikatla ilgili sorumlular kanunsuz grevin tertibinde komünistlerin rolü o- lup olmadığı yolundaki sorulara, gayrı resmi olarak, tereddüt etmeden "hayır" cevabını verebilmektedirler. Zaten Zon guldak, komünist tahrikleri için en güç yerlerden biridir. Bu ildeki işçiler ve halk arasında gelişen ocereyanlar daha ziyade nurculuk ve nakşibendilik gibi tarikatlardır. Zonguldak ta 12 yıl- Yaralı bir işçi hastanede Boşuna akan kan dır çalışan ve bugün İşletmenin önem) li bir mevkiini işgal eden bir sorumlu AKİS'çinin "komünizmle ilgili bir o- laya tesadüf ettiniz mi?" sorusuna şu cevabı vermiştir: — Bir defa!.. Birkaç yıl önce lise mezunu bir genç bize işçi olmak için müracaat etmişti. Kendisini birkaç gün Ni ve ocağa gönderdik. Ertesi n Milli Emniyetten telefon ettiler, Dü çocuğun şüpheli olduğunu söylediği ler ve biz de işten çıkardık." Görüldüğü gibi, değil ei e şüpheliler dahi bu bölgede adım takip edilmektedir. Bu durumda, böyle, birkaç bölgede birden başlıyan bir o- layı derhal "komünist işi" diye ilan etmek, bazı gerçekleri gizleme kaygu- sundan doğsa gerektir... Kimden yana? Olaylar sırasında, özel sektör, toplan- tısına katıldıkları için Kozluya her şey olup bittikten sonra gelen Çalış- ma ve Enerji Bakanı ile bu toplantıya katılmadığı halde altı saatlik, Zongul- dak yolunu Boluya da uğramak sure- tile -nedense- 13 saate çıkaran İçişleri Bakanı, zaten yatışmış olan olayları yatıştırmak için insanüstü (gayretler sarfetmişlerdir! Ancak bu gayrettir sı- rasında fazlaca heyecanlandıklarından olacak, birbirleriyle çelişmekte de, âde ta yarış etmişlerdir. İçişleri (Bakanı, yaptıkları işin kanunsuz olduğunu işçi- lere söyledikten birkaç saat sonra, Ça lışma Bakanı liyakat zamlarının tevzi- indeki adaletsizliklerden şikâyette işçi- leri bile geride bırakmıştır. İlk Hükü- met bildirileri, olayları bir isyan ve başkaldırma olarak ifade ederken, o- laylardan sonra, işçilerin istekleri, san ki normal bir grev karşısında kalınmış gibi, tamamen kabul edilmiş, liyakat zamlarının dağıtılması (o - genelleştiril- mek üzere, durdurulmuş, böylece Sen dika, Konfederasyon ve Hükümet ara- sında imzalanan protokol ihlâl edilmiş tir. Hattâ işçilere çalışmadıkları gün- lere ait yevmiyeleri bile ödenmiştir! Başlangıçta olayları haber veren Zon- guldak Valisi bir Bakan tarafından a- layla karşılanırken, büyük olay patla- yınca, Hükümet bu defa aşırı telâşa düşmüş, kullanılmasına hiç ihtiyaç his sedilmiyen askeri birlikleri Zonguldağa yığmış, radyo yayınını yasaklamıştır. Son durum tam bir karışıklıktır. Hükümet başlangıçta benimsediği ko- münizm ithamını ispat edememektedir. Maden-İş Sendikası Hükümetle im- zaladığı protokolün, yine Hükümet ta- rafından işçiye hoş görünmek için ih- lâli üzerine feveran etmiş bulunmakta- AKİS, 19 MART 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: