19 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

19 Mart 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Vali, elinde telefon, kalakaldı. Eğer Hükümetin tutumu, bu ince ve alaylı seste ifadesini buluyor idiyse, Zongul- daktaki sorumluların işleri işti! İnfial içindeki 48 bin maden işçisiyle bir a- vuç Emniyet kuvveti ve yetkileri mah dut birkaç sorumlu o karşıkarşıya bı- rakılıyordu. Aslında, Zonguldak olaylarını bütü- nüyle tek sebebe bağlamağa imkân yoktur. Bu olayların altında irili ufak- lı birçok problem yatmaktadır. Fakat bu olayların kanlı hale girmesindeki başlıca sebep, Hükümetin, Mehmet Tur gutun nükteli cevabında ifadesini tam olarak bulan basiretsiz tutumudur. Bu basiretsizlik daha sonra, olayların her safhasında kendini gösterecektir. Zonguldaktaki sorumlular, Hükü- metin tutumu belli olunca, işin başa düştüğünü kestirip bir şeyler yapabil- mek için didinmişlerdir. İşletme yetki- lileri, Vali ve Maden-İş Sendikası yö- neticileri, geçen haftanın ortasında Ka radon bölgesinde Çelik bölümünde baş liyan kanunsuz grevi önlemek için o- lanca güç ve yetkilerini ortaya koy- muşlardır. Fakat olan olmuş, mesele dev boyutlarıyla mahdut imkânlı ma- halli idarecileri aşmış ve bilinen şekle dökülmüştü. "Geliyorum" diyen tehlike Zonguldak olayları ne su baskınına, ne de depreme benzetilebilir. Kö- mür havzasındaki büyük hareket ani- den ve kendiliğinden (o olmamıştır.10 Mart Çarşamba gecesi saat 24 vardi- yasına başlamak üzere ocağa inecek o- lân Gelikli maden işçilerinin, kapatı- larak kaynaklanmış ve sabit hale geti- rilmiş kuyu kapısının karşısında du- rakladıkları an, sadece, olayların "ha Kulağa Küpe... Marifeti Türkiyede bugün bir Çalışma Bakanı kırk gün ve kırk ge- ce oturup düşünse kendisini iş- çinin nazarında en sevimsiz ya- pacak bir tek kelime bulabilir: Amele.' Bu kelimeyi İhsan Sabrı Çağ layangil o Bakanlığının ayını dol dediğin de diline çubuk olmalı- dır. Değil mi, efendim? Zonguldak Emniyet Amiri halk arasında Tehlike çanları çoktan çalmıştı reket" Olarak başladığı andır. Yoksa. kazan çoktan kaynamağa başlamıştır. 10 Mrt 1965 Çarşamba tarihi. Zongul- daklı maden işçisinin dokunsun ağlıya - cak, tahrik ettiğin anda ise pâtlıyacak hale geldiği gün olarak bilinmelidir. Zonguldaktaki kömür, bu memleket için bir mutluluk ve refah unsuru ola- cağına, zengin tabii kaynaklardan is- tifadenin şeklini bilmemek ve öğren- memek sebebiyle, tâ başındanberi bir huzursuzluk kaynağı olmuştur. Bunun ilk örneği bütün günahı kömürü bul- maktan İbaret olan Uzuh Mehmedin kat ledilmesi. İkinci örneği ise'Mehmet Çav- dar ile Satılmış Tepenin birkaç kuruş- luk zam için hayatlarını kaybetmeleri- dir. Bu iki kanlı olav arasındaki geliş- meler ise Zonguldaktaki infilâkı izah edecek kadar önemlidir. Zonguldak kömürleri, keşfedildikten sonra yabancıların eline geçmiştir. Ya- bancı şirketlerin elinde geçen uzun devre, türk işçisinin bedava denilecek ücretlerle yabancı teknik elemanların emrinde çalıştırıldığı, çıkarılan kömü- rün ise yabancı cüzdanlara para olarak girdiği bir devredir. Üstelik bu devre- nin, son yılları, madenler için ölüm de- mek olan bir işletme şekli ile geçmiş- tir. Cumhuriyetinn sonra başlıyan mil- Tileştirme hareketlerinin birgün Zon- guldağa da uzanacağını hisseden, ya- bancı" kömür şirketleri, istikbal endişe- sini bir tarafa bırakmışlar ve birkaç yılda elde edebilecekleri âzami istih- salin peşine düşmüşlerdir. Bunun s0- nucu, yeraltındaki galerilerin, kârlı bir istihsali imkânsız kılan perişan ve ka- rışık bir şekle girmesi olmuştur. 1941 yılında başlayan millileştirme hareke- ti. Zonguldak kömür madenlerini böy- le bir durumda devralmıştır.Türk iş- letmecilerinin elinde birinci yılın bilan- çosu. İstihsalin 3 milyon tondan 25 mil- yon tona düşmesi; zararın ise 10 mil- yon liraya yükselmesidir. İkinci Dünya Harbine rastlıyan bu yıllarda memle- ket ihtiyacının tamamen içeriden karşı lanması zorunluğu istihsalin , herşeye rağmen arttırılmasını iki sistem doğmuştur: Mükellefiyet ve münavebeli çalışma... Harp yıllarının. zarureti olan "mükellefiyet", harpten sonra kaldırılmış olmasına rağmen. D.P.'li .daha sonra da onun devamı o- lan- politikacıların elinde ısıtılıp ısıtı ıp ortaya sürülen bir koz haline gel- miştir. Neticede, Zonguldaklı işçi, her an tekrar mükellefiyet altına korkusuyla, reyini sadece bu endişe çinde kullanma alışkanlığını edinmiş. tir. Bu propagandanın bir başka zararlı sonucu da, harp yıllarında, işçi olmı- AKİS, IOMART 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: