19 Mart 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

19 Mart 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS zete sütunlarında yer aldı. Ültra-soli klübün reklâmını elbirliğiyle yaptı. Lokalde sosyalist şarkılar söyleni- yor, Erdem Buri ve Tülay German hem "kızılcıklar oldu mu' a so- ruyorlar, hem de yarının mutlu lere gebe olduğunu bildiriyorlar. Moda fikirler, moda klübü bulm lardı. Bunu satmakla il anm.İ para kazanmak imkânı belirmişti, İş yapmayan Çayhanenin işleticisi Alm Ertürk Erdem - Tülay çiftine işbirliği teklif etti. Çift bin kabul etti. Aslan - Erdem ortaklığı, 1966 nın şüphesiz en izel gece klübü o- lan As Klübü. liye, sosyetenin e işte böy- lem Sonra, şarkıla- rın da havası de- işti, iyi müşteri- leri ne de olsa te- dirgin eden sivri- likler ortadan kal- dırıldı, Slim yal dızlarının TD alıştıra -biz komp- a w p lümudur. EdOLİREN onları da seyretmekten hoş- rak dalgalanırdı. Solculuk hevesi Türkiyede, bir küçük lâmelif o çevirmiş, arka- dan sosyalizmi derece derece be- nimseyerek (o "Türkiyede ne kadar sol olmaya cevaz varsa, ben o kadar solum" diyen bugünkü durumuna gelmiştir. Akşamın bu usta, renkli ve oynak kalemini Türkiyedeki ha- vanın yapıcısı sanmak kadar hatalı görüş az bulunur. Aksine, Türkiye- deki hava Çetin Altanın yaratıcısı- dır ve genç fıkra yazarının geçirdi- ği istihalelere göz atmak bunu ko- layca ortaya koymaktadır. Nitekim bundan dolayıdır ki, Basında asıl ve inançlı solcuların gerçek önderi Arabanın arkasına at koşanlar Eğer komünistlik sadece polis tedbiriyle önlenebilseydi Çarlık Rus- mdan, uzun ha- yasında bolşevik ihtilâli olmazdı ve ondan çok s bada Castro'ya aman vermezdi. hoşgörürlük, genç ruhlara karşı anlayış memleketleri komünist yap- saydı Buckingham ve Elysees sara darğln üzerinde şimdi kızıl bay- mun, ortamların yaratıl- masında baş rolü oynadığı en cahiller hariç, bugün artık herkesin ma- Eğer fikirlere Sosyal ve ekonomik duru nra Batista Kü- müsamaha, sol propagandadan çok fazla, gözö- YURTTA OLUP BİTENLER karşısında terler, tevkif olunurken “Bugün canım yazı yazmak istemi» yor"diye yazışını okendisi ve onu mükemmel bir âlet olarak kullanan- lar "en büyük kahramanlı" diye ilân etmekte, hayatında burnu ka- narnamış Çetin Altan evine polis gelmesini kendisine karşı yapılmış tarifsiz-baskı ve tedhiş saymakta- dır! Bir başka kompleks ise, cü yazar"i zaman zaman dedesi bit- mem ne paşadan bahsetmeye itmek» te, Aziz Nesini bu da çok kızdır- maktadır. Aziz Nesini; "ülkücülük"- ün ne kadar verimli olduğunu da sosyalist yazar Çe- tin Altana baka- görmektedir. Bimel yılık sos- yalistliği Aziz Ne- maddi ba- si yıllarından başka şey getire- memişken talihli arkadaşının evi o- tomobili, çocukla- rını Amerikan Ko- lejinde okutmak sanatta lanırlar- o kılıksız nünde bulunan bir topluma bakarak gelişmektedir. O toplumdaki bulan geliri eski, gerçek sol sanat- haksızlıklar, aksaklıklar, eksiklikler, anakronik denge Sol fikirleri Mark P iL kârların verini ma dalga dalga yaymaktadır. Kripto "88 sanıklı iktidar" diye bağırınca Kl a yerini : NE. : tedirgin oetmek'- salarda © gittikçe ona kulak vermeyi polis tedbiri önlemez» Bir Meclis, içinde İktidarın tedir daha mik- 88 sanığı yer almış, bu 88 sanık kendilerini bizzat affedecekler! Eğer tarda kalantorlar aldı Bir de, Türki- culuğun başka sa- halardaki satıcı- arı Paralar, paralar! buna isyan etmek komünistlikse, yar mıdır komünist olmayan? Mec- lis bir affı çıkarırken "Bu aftan bu Meclisin hiç bir üyesi faydalan- mayacaktır" der, bakınız kripto ağızıyla kuş tutsa kendisine dönüp te bakan olur mu? Hele bunu yapacak yerde, bu takım yazılardan dola- yı yıllarca hapis cezası istedin ini, elin demagogu evliya Olur, çıkar. olis tedbiri! Üstelik, kime karşı? Oyununu açıktan ve, niçin ya- lan söylemeli, pek âlâ demokratik oyunun kaidelerine uygun olarak oynayan sanatkâra karşı, yazara karşı, konferansçıya karşı, ressama, karikatüriste karşı.. Sonra, Servet Beyannamesi kalkacak, vergiler Sanat ve salonlar Solun ticaretini,, başarıyla (o ya- panların dışındâ bir de bunun "a- Ji"sinden lanmaktan alanlar Bunlar, hayatı yaşayan sa G erçekten, gece hayatında sol satıcılığının en ba- şarılı Örneği As Klüpse de bu saha bahis konusu ti- caretin yapıldığı tek saha değildir. Bilhassa 27 Mayıstan bu yana, reji- min üstyapısı nizam altına alınıp ta sıra altyapıya geldiğinde çok kimse birden, kendisinin sosyalist olduğu- nu keşfedivermiştir. O tipin en iler- deki örneği ise bugün Çetin Attan- dır. Yıllardan beri kalem oynattığı halde sosyalistliği hiç hatırına ge- tirmemiş olan "ülkücü yazar", Tür- kiyenin nereye gittiğine akıllıca teş- his koyarak o yola sapmıştır. 27 Ma- yıstan hemen sonra, askeri idare- nin kalıp "devrim yapması" lehinde 19 Mart 1966 açıklanmayacak, nüfuz ticareti mubah olacak, kazançlar kontrol edil- meyecek, bırakacaksınız yapılacak, bırakacaksınız geçece Evet, ama, ne geçecek? Asıl komünistlik! Aziz Nesin ile nevzuhur, fakat moda "sosyalist yazar" Çetin Altanın ara- ları gayet bozuktur ve Aziz Nesin, Çetin Altanı sahiden ve yakından tanıdığı için onun " idealizm"inin ne olduğunu bilmektedir. Bu, Aziz Nesinde, Altana karşı derin bir is- tihfaf ve -eski tâbirle- istirkap hissi uyandırmaktadır ma, kendisini tanıyanların bil- dikleri "ülkücü yazar"ın tezgâhım mükemmel işletmesine mâni olma- maktadır. 1960'ın ilkbaharında, bazı- ları sokaklarda döğüşür, hattâ ölür, bazıları Tahkikat Komisyonunun natkârlarla elleri viskili salon sos- yalistleridir. natkârın, yısıyla bir doğrusu istenilirse, bir döneminde sola kimselerin hayatlarını gereği değerlendirmiş olmaları çok şüphe- lidir. Sanatkârlar, hayatlarının hep o dönemini -yaşlan ne olursa olsun- yaşamakta devam eden ezeli gençler- dir Salon sosyalistlerine gelince, sol- culuk onlar için bir şık etiket ve bir güzel konuşma konusudur. Bunların da adedi, bilhassa Türkiyenin ger- çekten ekonomik ve sosyal konulara

Bu sayıdan diğer sayfalar: