30 Temmuz 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

30 Temmuz 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM Yeşil Bursada bir dolaşma Bu sene Bursada geçen yıldan bir miktar az| © Ş ari kozaistihsal edildi. Fakat alınacak ipek geçen seneye nisbetle fazladır Bursa, ötedenberi ipek memleketi idi, Evliya Çelebi, daha serlâvhasın- && dan itibaren şöyle başlıyor: i «Evsafı darüharir ve tahtgâli Brusa» yani, «İpek memleketi? olmak vasfı, «Payitaht» olmaktan daha ev- vel geliyor. Bakınız, pirimiz istihsale me kadar kıymet veriyordu. Evliya Çelebi, üç yüz sene evvel © ipekten neler yapıldığını şöyle tarif ediyor: | Günagün lâl kadife işlenir ki Fir rengistanın Cenova'sında ii den güzeldir.. Ehvan, Brusa alacası, neti, mavi bezleri, kırkkalem peşte- malları, hariri Brusa keseleri, Ürişimi, çatma munakkaş kadife yastığı ve saire... '... Bursadan şimdi ne türlü ipek mâ» iı çıktığını anlamak için, yerli ipek kumaşlar satan bir dükkânda ufacık bir dolaşma yapmak kâfidir. Ben, sadect, Bursa ipeğinin bu sene- ki vaziyeti hakkında yaptığım ted- kikleri muhterem okuyucularıma bil- direyim: Bursada, hükümetin bulunduğu meydana pek yakın - yani Ulucami civarında - bir Koza hanı vardır ki, köylü mahsulünü buraya küfe fe, yahud arabayla getirir; hükümetin kontrolü altında satar. Bu ipek borsasından aldığım malf- mata göre, geçen sene, beş koza (yani içindeki böcek ölmemiş olan koza) mikdarı: 1,127,000 kilo idi, Bu sene, 16 Temmuz tarihine ka» dar 1,080,000 kilo olmuştur. Mevsimin nihayetine kadar 15-20 bin kilo daha mahsulün piyasaya arzedileceği (o umulmaktadır. Buna rağmen, bu rakkam - pek yaklaşmak: . la beraber - geçen seneki yekünu bul- / müuyor. Bunun bir sebebi, bazı yerler- de yapraklarda bir yanma olmasıdır. Diğer sebebi gelince: Bir sabah refi- kimizin Bursa muhabiri bu sene, ko- zanın 30 - 40 kuruşa kadar düşeceği» ni yanlış bir membadan aldığı bir ha , bere istinaden yazmıştır. Bu menfi | bir tesir bırakmıştır. Bu yüzden bin- lerce lira zarar olmuştur. Tohum & açılmıştır. Koza bu sene mikdarca az olmakla beraber, evsafca iyidir. Zira geçen 86 ne bir kilo filatur almak için, 11,5 kiloya kadar koza sarfetmek lâzım geliyordu. Bu sene, âzami 10,5 asgari 9,5 kilodan bir kilo filâtür verenler yardır. Havanın bu sene müsald git mesi bunun sebebidir, Çipez denilen kötüler, geçen yılla mukayese edilir. #e bir nisbetinde azdır. Bu yılın koza flatleri, ilk haftalar- da vasat! - kilo başına - 75 kuruş, üçünlü hafta 74 dü, Son döküm haf- “tasında flatler kırılacak diye bekle- niyordu. Halbuki rekolte, tahminler» den noksan çıktığı içli 77 ye fırladış Azami fiat 86 oldu. Bu yıl, Avrupada da İstihsal nok- sanı vardır. Geçen sene, vasat! fiat 81 di; bu gene 79 - 80 tutacak, Bu paralar köy- Yüye gider; tabii borsanın masrafları filân çıktıktan sonra... İşte, Bursanın bu seneki ipek vazi- yeti böyledir. Pazar yerinde yapan Bursa köylüleri aldıkları para üzerinden kendi . aralarında münakaşa ediyorlar Yürük Çelebi İTİZAR — Bufsa Valisi Şefik Soyer'in Adı, geçen yazılarımızdan birinde yanlış- hkla Süer diye dercedilmiştir; itizar ederiz. Bursada İş bankasına aid ipek fabrikası Tetrika No. 164, Başta padişah olduğu halde bü- tün «İttihad ve Terakki» düşmanla” rının, yeni teşekkül etmeğe başlıyan siyasi fırkaların, biribirine zıd, fakat birçok gizli, aşikâr emeller taşıy! yasi cemiyetlerin büyük tesirleri gö- rülecekti. Belki de böyle bir cereyan, memlekette kanlı bir ihtilâle meydan verecek, mütareke şartlarının daha ağır bir şekilde tatbikile memleketin parçalanmasına ve son ümidlerin de mahvolmasına sebep teşkil edecek- ti. İzzet paşa hükümeti, bilhassa Ta- 1ât, Enver ve Cemal paşaların biran evvel göz önünden kaybolmalarını, bu suretle ihtilâf unsuru halinden çık- malarını arzu ediyordu. Bu fikrin tesiriledir ki, Dahiliye Na- arı Fethi bey, kendi şahsi vaziyetle- rini soran Talât paşaya şahsi selâ- metleri için memleketten uzaklaşma» ları lâzım geleceğini ve birkaç gün sonra - mütareke şartlarına tevfikan- İtilâf hükümetleri donanması İstan- bul limanına girdiği takdirde vaxi- yetlerinin çok müşkül olacağını söy- lemişti. Artık Türkiyede saklanamıyacaklardı.. İzzet paşa hükümeti, Talât, Enver ve Cemal paşaların bu suretle uzak- Jaşmalarını istemekle beraber, (efkâ- rı umumiye) İsmail Hakkı paşanın firarından dolayı pek ziyade heyeca- na gelerek hükümeti İttihadcları himaye etmek - hiç olmazsa - gevşek davranmak suretile ittiham ettiği için hükümet, Talât, Enver, Cemal paşaların ikametgâhlarını polis ve askeri inzibat memurlerile tarassud ettirmeğe, bu suretle zavahiri kur- tarmağa çalışıyordu. Bundan başka bu paşalar, e nden çıkıp da bir tarafa gittikleri zaman mutlaka ar- kalarından sivil memurlar takip edi- yorlardı. Vaziyetin bu şekle girme- #inden sonra paşalar için İstanbul- dan kolayca kaçmak büsbütün müş- külleşmişti. Her halde şu mubakkak ki İsmail Hakkı paşa, hepsinden cv- vel akıllı davranmış, şahsi selâmeti- ni temin etmeğe muvaffak olmuştu. Diğer taraftan mütareke şartların- dan haberder olan Enver ve Cemal paşalar, mütareke şartlarındaki ağır- lığı göz önüne alarak - evvelce tasav- vur ve takarrür &ttiği gibi - Kuruçeş- me önünde bulunan yelkenli ile git- mek suretile Sabancada uzun müd- det saklanamıyacaklarını takdir et- meğe başladılar, Muhakkatıki İti- lâf devletleri, en küçük bir vesileden istifade ederek memleketin birçok yerlerini işgal edecekler, vatanın bir çok köşelerinde emniyet kalmıyacak- tu. Bundan başka İttihadcılar aley- hinde - her gün çoğalan - husumet- ten dolayı, padişahın ve «İttihad ve Terakki» düşmanlarının hiç de işine gelmiyen İzzet paşa kabinesinin de uzun müddet iktidar mevkiinde ka- lacağı şüpheli idi. Bu takdirde yeni teşekkül edecek bir hükümet, kendi- lerine memlekette bu suretle saklan- malarını büsbütün müşkülleştirecek tedbirler alabilirdi. İşte bu düşünce lerdir ki Enver ve Cemal paşaları, artık . eskisi gibi - Sabancada veya- hud diğer bir yerde saklanmak fik- rinden vaz geçirdi. Sabancada veyahud memleketin başka münasib bir yerinde saklan- manın bu suretle suya düşmesi Üze- rine Enver ve Cemal paşalar, yeni- den icab eden tedbirlere baş vurmak üzere tekrar toplanmağa karar ver- diler, Ancak son günlerde yapılan arivayetlerle Talât paşanın İs tanbulda kalması ihtimalini düşü nen Enver ve Cemal paşalar, mem- leket haricine çıkmak üzere beheme- hal Talât paşayı da beraber götür- meği ve bu harekette kendisinden ay- rılmanın mahzurlu olduğunu düşün- düler. Sabık Harbiye ve Bahri ları, son günlere kadar hep aralarında birleşiyorlar, saklanmak veya kaç- mak için birlikte karar veriyor. lât paşayı bu kararlarına iştirak ettir- memişlerdi, “TIttihad ve Terakki, nin son devirlerinde | Suikasdlar ve entrikalar (| | Nazır- Sahife 7 Yazan: Mustafa Ragıb Es-atli amma Talât, Enver ve Cemal paşalar kaçmak için karar veriyorlar Almanlar, İttihadcıları Almanyaya davet ediyorlar Bu sırada hafbi umumide Osman- lı karargâhı uniumisinde Erkânı Har- biye reisliği yapan ve Enver paşanın en yakın askeri müşaviri olan fon Bronzart paşa, Enver paşuya müra- cast ederek kendisini ve diğer arka- daşlarını Almanyaya davet etti. Al man generalinın bu temenniyatına gö- re «Müşterek gaye uğrunda teşriki mesal eden ve Osmanlı - Alman itti- fakına son dakikaya kadar sadakatle hizmet eden Türk ricali emniyetle Almanyada ikamet edebilirler, Alman milet ve hükümetinin misafiri olur. lardı.> Halbuki Enver paşa, katiyen Almanyaya gitmek fikrinde değildi. Sabık başkumandan vekili, arkadaşı Cemal paşa ile Kafkasyaya gidecek, Yusuf İzzet pasa kolordusunun ba- şına geçeceklerdi, Fakat Enver paşa, bu kararından Bronzart paşayı haberdar etmek İste. medi. O, bu daveti kabul etmiş gibi görünerek İstanbuldan Odesaya ka- dar Alman vesaitinden istifade etmek istiyordu. Diğer taraftan Alman ata- şenavali de Boyacıköyüne gelerek Cemal paşaya âymi daveti yapmıştı. Bunun üzerine Enver ve Cemal pa- şalar, bu davetten Talât paşayı ha- berdar ettiler ve görüşmeğe karar verdiler. Her üç lider, İsmail Hakkı paşanın kağlığı ve mütarek: imza edildiği 30 teşrinlevvel çarşamba gü- Dü öğleden sonra (Merkezi umumi) de toplandılar, İki saat kadar devam eden ve (Mer kezi umumi) âzasından en yakın ba- zı arkadaşlarının da iştirak ettikleri bu toplantıda, hep birlikte kaçmağa karar verdiler, ve «İttihad ve Terak- ki» ricalinden Kimlerin kaçacakları, kimlerin (İstanbulda (kalacakları da görüşüldü. Talât, Enver, Cemal paşaların Türkiyede kalamıyacakla- rı muhakkak ölmakla beraber, bü- tün harp sehelerinde çok faal roller oynamaları itibârile doktor Nazım ve Bahaeddin Şakir beylerle polis mü- dürlüklerinde bülundukları zaman- danberi başliyark şahsi bir çok hu- Sumetleri celböden Azmi ve Bedri beylerin de İtilâf kuvvetleri İstanbula gelince, hayatlarının tehlikeye gire- ceği muhakkaktı. Bunlardan başka diğer Ittihadcı erkândan hiç birisi kaçmak ihtiyacımı duymadı. Yeni teşekkülün başıma İsmail Canbulat bey gelecekti Esasen İstanbulu ve memleketi büs» bütün boş Bırakihak, padişahla ta- rafdarlarından İbaret olan muhalif- lere meydani tefketmek doğru değil- di. Fakat Talât paşa, kaçmağa mu- vafakat etmekle beraber, «İttihad ve Terakkis ye vaziyetteki değişik- Yiklere göre yeni bir şekil vermeden, <İttihad ve Terakki, yi temsil etmek hususunda 6 zamana kadar haiz oldu- ve salâhiyetleri kongreye birak» buradan ayrılmak istemiyordu. Talât paşa, «İttihad ve Terakki> ye verilecek yehi şeklin . başına İsmail Canbulat beyin geçmesini de tasarla- mıştı. Gerçi İsmali Canbulat bey, Balkan harbinde askeri inzibat me murunu vurup öldürmekle bazı kim- seler nazarında İyi bir şöhrete malik değildi. Fakat kendisinin o şehremini iken iaşe işletinde Kara Kemal beye karşı muarı8 vağiyet alması, Dahili- ye nezaretinde Bülunduğu sırada ka» nunsuz olarak gördüğü icrâata dalma mukavemet göstermesi ve nihayet har- bin kaybolduğunu görür görmez istifa etmesi gibi hareketleri (efkârı umumis ye) de harp harekât ve seyyiatna işti. Tak etmemiş şeklinde telâkki ediliyor. du. Talât paşa, bütün bu eysafından dolayı İsmail Canbulat beyin kendisi- ne halef olmasını istiyordu. Enver pa- Şa, esas İtibarile, bu fikre taraftar ol- mamakla beraber, bundan sonra yar Pılacak işlerin İstanbulda ve Türkiye» de değil, memleket haricinde yapıla» cağı fikrinde idi. Bu düşünce ile İşe mail Canbulat beyin «İttihad ve Tes rakkisye verilecek yeni şeklin başına getirilmesine seyirci kalmıştı, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: