20 Haziran 1937 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 125

20 Haziran 1937 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 125
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

126 Her Ay lattığı alnı ter damlalariyle kaplı idi. Sazının uzun sapı, şaşır- tıcı bir süratle aşağı yukarı kayan parmaklarının altında, canlı bir mahlük gibi titriyordu. Tellere vuran sağ eli, küçük fakat kendinden emin hareketler yapıyor ve bu el sazın gövdesine her yaklaştıkça, insan sanki o tahta ile bu et arasında gizli fakat çok manalı ve mühim bir konuşma oluyormuş zannediyordu. Çadırı ve bulunduğumuz yeri bir aydınlık yalayıp geçti, va- dinin öbür ucuna kadar uzandı. Başımızı çevirdik, arkamızdaki sırtı aşıp yukarı fırlıyan ayı gördük. Saz çalan delikanlı da başını kaldırdı ve gözlerini biraz yu- marak tam karşısında beliren bu aydınlık yüzlü dinleyiciyi süz- dü. Sonra saza vuran eli yavaşladı, gözleri kapandı, boğazı ge- rildi ve yüzü kırmızılaştı. Biz hayretle onu seyrederken ince dudaklarının arasından beyaz dişler göründü ve delikanlı, bu sefer aya hitap eder gibi, şarkısına devam etti: Ayın şavkı vurur sazım üstüne, Söz söyliyen yoktur sözüm üstüne, Gel, ey hilâl kaşlım, dizim üstüne, Ay bir yandan, sen bir yandan sar beni. Otomobilin diğer yolcuları da toplanmışlardı. Herkes hay- retle bu kıpkırmızı yüzlü gence bakıyorlardı. O, yine esrarlı bir dil konuşan ellerini sazın üzerinde hareket ettirmeğe başlamış ve gözlerini yere, yahut kucağından fırlamak ister gibi sıçrı- yan sazına dikmişti. Pek az bir fasıladan sonra, bu sefer başımı kaldırmadan, daha yavaş, fakat eskisi kadar tatlı ve derinden gelen bir sesle şunları okudu: Sekiz yıldır uğramadım yurduma, Derd ortağı aramadım derdime Geleceksen bir gün düşüp ardıma Kuldan değil, yıldızlardan sor beni, Ve sazını, iki kuvvetli vuruştan sonra, yanına bırakarak ba- şını kaldırdı, orada bulunanlardan bir kaçı «yaşa!» diye bağır- dılar. O, gözlerini hiç kimsenin üzerinde durdurmıyarak boşluk- ta dolaştırmağa başladı. Hafifçe tebessüm etmeğe de çalışıyor- pey för: kad torl n1 | dön

Bu sayıdan diğer sayfalar: