20 Haziran 1937 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 53

20 Haziran 1937 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 53
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TERBIYE ve iÇTiMAİ iNKILÂP Yazan: John DEWEY Bu makaleyi yazan John Dewey memleketimizde en çok tanın- mış ecnebi terbiye nazariyecilerinden biridir. Temsil ettiği felsefe ve terbiye nazariyesi ve günün büyük içtimai problemlerine bunları tat- bik etmek hususundaki canlılığiyle kırk senedenberi Amerika terbi- ye cereyanlarına derin bir surette tesir etmiş olan John Dewey'ın bu makalesi Social Frontier (İçtimai Cephe) mecmuasının mayıs 1937 tarihli nüshasında çıkmıştır. Bu mecmuayı çıkaranlar Birleşik Ame- rika hükümetlerinin en ileri, en ziyade kara kaplı kitaplardan uzak- laşmış terbiyecileridir. Tercüme ettiğimiz makale sağdan ve soldan hücumlar uyandıracak bir makaledir. Bizim fikrimize göre de Dewey meselenin kendi felsefesine uygun cihetlerini canlandırmış, uygun olmıyan cihetleri sönük bir vaziyette bırakmıştır. Böyle olduğu halde bizi bu makaleyi tercüme etmeğe sevkeden başlıca sebep şu olmuştur: Osmanlı devrinde kara kaplı kitapların 'otoritesi hâkimdi. Şimdi de okumuşlarımız arasında müdafaa ettik- leri fikirleri yahut, daha doğrusu klişeleri büyük garp otoritelerinin isimlerini sayarak kabul ettirmek müstevli bir hastalık ha- 'lindedir. Bunlar sık sık meselâ Almanyada, Fransada, Amerikada, İngilterede bu mesele üzerinde son söz şudur, tarzında sözlerle Kar- şılarındakini susturmaya çalışırlar. Yahut büyük büyük otorite ad- ları sayarak onların ağızlarında «doğma» haline gelen bir fikrin iti- raz kabul etmez olduğunu isbat etmeğe uğraşırlar. Bizim bildiğimize göre bugün garp medeniyetini temsil eden memleketler bilhassa ik- tisadi ve içtimai meselelerde, buhranların ve zıd cereyanların tesiri altında, ne yapacaklarını şaşırmış ve kendileri de yol arayan vazi- yette bulunuyorlar. Hattâ bazı noktalarda tereddi halindedirler. Bu makaleyi tecrüme etmeğe bizi sevk eden saik Amerika gibi, terbiye meseleleriyle belki dünyada en ziyade uğraşılan bir yerde bile kabul edilmiş bir tek yol olmadığını, orada da yeni bir yol seçme mücade- lesi bulunduğunu göstermektir. Bu, kafamızda iyice yer ederse (Di- rihi

Bu sayıdan diğer sayfalar: