20 Haziran 1937 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 96

20 Haziran 1937 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 96
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edebiyat ve Sanat 97 — Eserlerindeki asıl orijinalite nedir? — Biraz muğlak olacağım, mazur görün beni! Fakat asıl davama yaklaşacağım. Buna esaslı bir cevap vermek için biraz sanat telâkkimi hulâsa edeceğim: Benim için şiir his değil, idraktir. Hissin fevkindedir. Şiir bir idrak vasıtasıdır. Şair benim için, idrak eden, insani fonk- siyonların en ulvisine ve en büyük cihazına malik olan adam- dır. İdrak rolünde insanın en büyük cihaziyle çalışandır. Sanat- kâr, her şeyden evvel bir dünya görüşüne malik olandır. Onun dünyası ayrı bir dünyadır, kendisinin vazettiği bir dünyadır, kanunlariyle, iklimiyle, bütün dışiyle... Bir şairin şahsiyetini işte bu teşkil eder. Meselâ (Boudaleire) e (Rembo) ya baktığımız zaman ayrı bir dünyanın içine gireriz, müşterek ve basit dün- yadan ayrı bir âlemle temasa girdiğimizi hissederiz. Şair bilfiil, dış hayatiyle dünyanın, dış dünyanın içinde- dir, fakat idealiyle kendi âlemindedir. Ve her iki dünya arasın- daki tezatta daima en büyük faciayı teşkil eder. Böyle bir hai- leye malik olmıyan sanatkâr basit sanatkârdır. Eğer bende bir orijinalite varsa şiirlerimin resmettiği dünya- ya bakmalı. Onu meydana koymak lâzımgelir. Ne varsa onda- dır, Şair bu dünyayı, kendimize mahsus anlama formülleri ve imajları içinde kurarken, deruni âhenk ve ifade âleti üzerinde- ki faaliyetiyle de o dünyayı bize ses, ton ve eda ile de idrak et- tirmeğe çalışır ki onun bu tarzına biz, ifade tarzı diyoruz. Ben kendimde gerek basari, gerek lisani olarak böyle bir dünyaya namzet bir orijinalite yoktur, diyemem. Felsefede dışarı âlem ve içeri âlem diye birer tâbir vardır. Sanatkâr sübjektif dünyayı en keskin bir surette temsil eden bir insandır ve onda aradığımız dünya onun bütün hususiyet- leriyle, şekilleriyle, renkleriyle önümüze serdiği iç âlemdir. Ve o, bütün miyarları, hakikatleri kendi iç âleminden alır, iç âle- minin hakikatine dış âleminden fazla inanır. Rüzgârla, bulutla, güneşle konuşması, haşir ve neşir olması da bunun alâmetidir. Onun içindir ki hakiki sanatkâr kendi dünyasını empoze eden adamdır. Ti Bayerische Staatsbibliothek München

Bu sayıdan diğer sayfalar: