1 Ocak 1938 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 19

1 Ocak 1938 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Her Ay nomik ve kültürel tekâmülü, büyük sanayiin şartlarını hazır- lamış ve bahse mevzu memleketler sanayide fevkalâde iler- liyerek kısmen İngiltere'yi bile geçmişlerdir. Ayrıca sanayi, hiç yardım görmeden kendiliğinden de hâsıl olamaz. Baş- langıçta her yeni istihsal pahalı olup mümasil ecnebi istihsal- lerle rekabet edemez. Evvelâ tecrübe kazanılması, ve memle- ketin iktisadi teşkilâtının yeni tesis edilen şubenin ihtiyaçla- rına uygun bir surette işlemeğe alıştırılması lâzımdır. Bundan dolayı ülke, sanayie inkişaf vadeden bir tekâmül seviyesine gelmiş olsa bile sanayiin teessüsü için hükümet himayesi- ne ihtiyaç vardır. Nitekim İngiltere'den başka hiçbir memle- kette sanayi kendiliğinden meydana gelmemiş Almanyanın, Amerika'nın, Fransa'nın, Japonya'nın şimdiki muazzam en- düstrileri ancak hükümetlerinin kuvvetli himayeleri sayesin- de teessüs edebilmiştir. Bundan dolayı Ziraat memleketlerinin sanayileşmeleri- ne karşı yapılan bu itirazları pek ciddi telâkki etmemek icap eder. Fakat ifrattan tefrite de gidilmemelidir. Sanayiin ka- yıtsız ve şartsız surette ziraatten daha verimli bulunduğunu ve bütün ziraat memleketlerinin sanayie geçmekle zenginle- şebileceğini zannetmek de doğru değildir. Bu izamlı fikir ek- seriya şu iki muhakeme hatasından hâsıl olmaktadır: i İlkin ziraat memleketleri deyince gözümüzün önü- ne ziraati iptidai ve geri memleketler, sanayi memleketi de- yince ise en yüksek sanayi memleketleri gelmekte, yani ile- ri teknikli endüstri ileri teknikli ziraat ile mukayese edilece- ğine, en geri ve eski ziraat en müterakki ve rasyonal sana- yi ile karşılaştırılmaktadır. Meselâ ziraat memleketi tabiri- ni işittiğimiz zaman, umumiyetle Danimarka'yı, Hollanda'yı, Kanada'yı değil eski Osmanlı imparatorluğunu hatırlarız ve diğer ziraat memleketleri ile Osmanlı imparatorluğunun e- konomi bünyesi arasında dağlar kadar fark olduğunu unutu- ruz. Filhakika bu imparatorluk öyle bir ziraat memleketi idi ki, başlıca zirai mahsulünü kendi ihtiyacına yetecek miktar- da istihsal edemiyordu. Ziraatimizin bel kemiğini teşkil eden sa le ile

Bu sayıdan diğer sayfalar: