1 Ocak 1938 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 89

1 Ocak 1938 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 89
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iyata, olsun, teşkil stika- ie gi- camet aksi- a, İç- ir de- biyat- I vus- evresi . dev- 'ature cadim surla- plâna mkân rtaya ışmak . Bal- Edebiyat ve Sanat YI densperger, Lorausse kütüphanesi tarafından neşredilmek- te olan UHistoire göncdrale des peuples adlı eserde, VEL. in- ci ve VİLL inci asırların edebi tarihini tetkik ederken, TItal- yan, İspanyol, Fransız, İngiliz, Alman gibi büyük edebiyat- ları, birbirini müteakip, ve Avrupa edebiyatının mihrakları olarak nazarı itibara almıştır. Bu suretle çizilmiş olan her bölümde, eser otuz seneden ibaret fasıllara ayrılmış, bu su- retle tarihi sırayı pek yakından takip etmek mümkün ola- bilmiştir. Fakat, bu iki asrın da teşhirinde muvaffak ve iyi bulunmuş olan bu tarzı, XIX. uncu asırla başlıyan edebi de- vir için tatbik etmeğe imkân yoktur. Çünkü bu tarz, müelli- fin de itiraf ettiği gibi, edebi an'anelere, tesirlerin rolüne, muharrirlerle sanat eserleri arasındaki münasebete, teşhi- rin otuz senelik kısa fasıla içinde yapılması zarureti yüzün- den, lâyık oldukları mevkii vermeği bir hayli güçleştirir. Aşağı yukarı ayni senelerde, Paul van Tieghem, türkçeye Yusuf Şerif tarafından “Muhtasar Avrupa edebiyatı tarihi,, adiyle tercüme edilen Precis d'histoire littörature de VEuro- pedepuis la Renaissance adiyle neşrettiği eserini, üç büyük devre ayırıyor: Rönesans, klâsik devir, yeni devir (takri- ben 1800 den itibaren). Her devirde, her muharririn bey- nelmilel an'anede işgal ettiği mevkii tebarüz ettirecek bir şekilde, belli başlı edebi nevilerin veya temayüllerin bir ta- rihçesini yapıyor. Edebi nevilerin sâlâbetlerini kısmen kay- bettikleri XIX. uncu asrı gösterirken, ancak şiir, tiyatro, ro- man gibi, çok geniş ve münakaşa götürmez harici taksim- leri muhafaza ediyor. Her kısımda da, yeni gruplar teşkil etmek temayülünü gösteren filân yeni fikir ve sanat kate- gorilerile, kendini kabul ettirmeğe çalışan filân yeni an'a- neleri mezcetmeğe çalışıyor. Şüphe yok ki, edebi neviler, edebi meselelerin tetkikinde beynelmilel kıymeti olan kad- rolar teşkil eder: Taklitler, tesirler daima ayni edebi nevi içinde vaki olur. Bu plânın yegâne mahzuru, bir temayülü (faraza, Humanisme, Tefelsüt, Romantisme) veya bir edebi

Bu sayıdan diğer sayfalar: