10 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

10 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Allo... Hu.. Çoçuklar.. Bon- cur.. İşte yine sırdaşınız, dert ortağınız Habibecik... Karşmız- da... Yine delidolu, açık saçık söyleneceğim. — Yine — dedikodu yapacağım... Evet.. Evet.. Omuz silkip dudak bükmeyin.. İçinizden bazıları belki yüzlerini ekşiterek: “Aman bu Habibe Molladan da artık gına geldi. Her hafta da dedikodu - ç miya — illâl- lah..., Derler. Aman.. Ne derlerse desinler ben yine bildiğimden şaşmam.. Yine ara sıra dedikodu yaparım. Hatta ne yalan söyleyim. İşte bu akşam da dedikodu — yapmıya geldim.. Hem bu sefer kimleri çekiştireceğim biliyor musunuz?. Sizleri., Evet.. sizleri, hepinizi.. Beni dinliyen hanımlar.. Moda düşkünleri.. Beni dinliyen Beyler.. Moda kurbanları.. Ah... Nasıl anlatayım, nere- sinden başlayım bilmem ki... Söyleyin bakayım.. Düny €n tehlikeli hastahığı en müthi #feti nedir? Verem, kolera, fren- Yi... Mi? diyeceksiniz... — Hayır.. Moda.. Moda.. Mo- da denilen belâ... (Selâmün kav- len min rabbürrahim) Moda nezleden, — koleradan, veremden, frengiden daha sari.. daha korkünç bir — hastalıktır. Ona ne aşılar, ne ilâçlar, ne de hatta — tüt- süler kâret- mi azr Za- İ K her ! "'_eım Mî:' n z o bir !İllllllhh.ıü, şehre girdi | ş herkes tutul- kümdur.. nun verdiği kurbanlar saymakla bit- mez.. Ne iç- ki, ne ku- ne cıgara, nc kahve onun verdiği mazarratlarla boy ölçüşemez.. Sokakta — giderken Üstünüze doğru gelen bir otofil- den, bir trambaydan kaçınırsınız.. Amma (Moda) dan kaçmamaz- Sınız... Nekadar kaçınsanız o yine sizi bulur.. Tatlı mikrobunu bir tarafınıza sokar... İster istemez tatulacaksınız. Hem (Moda) has- talığı insanı bir yerinden değil, her yerinden yakalar.. İsterse insanı tepesinden tırnağına ka- dar sarabilir.. Geçen gün ayna- da kendime baktım da: “Hey gidi Habibe hey,, zama- ne modasına uymak için elli se- nedir girmediğin kılık kalmadi.. Sen ne zaman uslanacaksın ca- nım karı?..,, Dedim. Aman Yarabbi... — Saçlarımı boyamışım, maşa ile kıvır. kıvır lüle lüle yapmışım.. Kaşlarımı cımbızla yolmuşum.. Kibrit çö- pünnen incecik hilâl gibi kaş izmişim.. Gözlerime fındık siya- mnan sürme çekmişim.. Yanak- larımı, dudaklarımın üstünü, çe- hemi parıl parıl temizlemiş, Üs- tüne podra sürmüşüm, dudakla- rıma * narçiçeği — kırmızısınnan tatlı kıvrımlar çizmişim. Gerda- mıma kalın zencirden boncuklu (Ppartantif) gerdanlık takmışım.. HABİBE MOLLANIN FİSKOSLARI Sırtıma kar yağdılı entari giymi- şim.. Bilmeden, haberim olmadan yavermişim... Efendici- ğgim benin ne kabahatim var?.. Üzüm üzüme baka baka ke- zarır.. İnsan hergün her saat et- rafına bakıyor.. Yeni bir moda görüyor.. İster istemez uyuyar.. Â, ayol uyımazsan ayıplıyorlar.. Tuhaf tuhaf bakıyorlar.. Ah.. Ah bizim zamanımızda — böyle moda filân nerede?, Bir entariyi sekiz yıl giyerdik.. Şimdi aldığın şeyin modası geçti mi? Giyemi- yorsun ki, Bugün benekliler moda.. Ya- rında — yollular.. Modaların bir kararı yok ki.. Tevekkeli değil insan ister istemez mayman İş- tahhı oluyor... Bu modalar insan- nan maymun gibi oynuyorlar.. Dün uzun saç modası vardı. Ya temiz temiz Öörgü yapardık.. Uç- larına kurdele bağlardık.. Yahut kaldırır topuz yapardık. Kocaman firketeler, taşlı taraklar - sokar- dık... Bugün kısa saç — modası var.. Kestirdik — kıvırttırıyoruz.. Yarın yine uzun saç modası çı- kacakmış. Hadi.. Uzatmıya başlıyoruz.. Amma insan nasıl emin olsa ki daha saçlarımız uzamadan tekrar kısa saç modası çıkmıyacak.. Ya- hut kimbilir belki de bu sefer saç- larımızı dibinden kestirip cascav- lak olmak.. Sonra türlü renkli ipekli prukalar takmak modası çıkar... Sonra düne kadar zaiflik modası idi.. Göğüs tahta gibi oOlacak... Ne var ne yok belli değil, düm düz.. Boyunda tozluk- ların her biri böyle böyle... İncecik kelebek vücadu gibi bel. Yum- ruk kadar kalçalar.. kupkuru ba- caklar.. Cendereye tıkılmış gibi miniminicik ayaklar... sipsivri to- uklar üstünde iki tarafa burku- ha burkulu verecek... Böyleleri işmanlara yan bakarlar, dudak gkeıek: — ( Himmm... Yağ fıçısı ) derlerdi.. Bugün işidiyoruz ki ya- vaş yavaş şişmanlık modası baş- hyormuş.. Yazın etine dolgunla- rın yüzü gülecek.. Şimdi böyle- leri de zayıflara yan bakıp — (Himmm,. Çirozlart,) Dese haklı olurya.. Doğru söylemek lâzım gelirse her halde şişmanlık modası za- yıflık modasından bin kat iyi... Hanım kadın dediğin eti budu yerinde olmalı... Malüma bir dir- hem et bin ayıp örter.. Hem de öyledir.., Şimdi düşünün, gözü- nüzün Öönüne getirin erkekler bangisini tercih edersiniz?.. Olgun elmnalar gibi dolgun dolgun, Allahtan kırmızı kırmızı yanaklar.. Palüze gibi gerdan... Kemale ermiş asma kabağı gibi kollar.. Her bir çukuruna bir findik oturacak kadar - yumuk yumuk eller.. İnsanın yüzüne karşı (Ben varım) diye baykıran etli etli de sımsıkı bir göğüs.. Karaman koyunu gibi bıngıl bım- gıl 70 okkalık bir vücut mu gü- zeldir, yoksa tüy gibi incecik te, kadidi çıkmış takır takır, (30) okkalık bir vücut mu daha iyidir? Haydi cevap versenize?.. (Gülerek) Biliyorum.. Gönül kimi çekerse güzel odur diye- ceksiniz amma.. Modaya düşkün kızlar orasını düşünmüyorlar kil.. Erkeklerde de bütün bütüm aksi- ne.. Bir zamanlar.. etine dolgun tosun gibi şişman erkekler moda idi.. Şimdi artık hep zayıf erkek- ler moda.. Muharebeden - evvel uçları yukarı yukarı — taranmış gürbüz bıyıklı erkekler makbul- dü.. (Ah.. Ah işte benim ilkim Mustafacığımın bıyıkları öyleydi.. Gözünü toprak doyursun o azgın ezidin.. Üîılüı:ıe on sene evvel ğir tangoyu sevdi de İzmire kaçtı idi) Ha.. Ne diyordum bıyıklar- dan bahsediyordum değil mi? Bir zamanlar harp içinde de kesik kırpık biyıklar moda oldu.. Daha sonraları bıyıklar kesile kırpıla ta... Burun deliklerinin hizasına kadar ufaltıldı.. Nedir o bir var- miş, bir yokmuş enfiye akıntısı gibi.. Bari kökünden kazıtıverin de rahat olsun.. Ne bıyığa minet ne sakala olsun.. Öyle de oldu ya.. Çok şükür bıyıksızlık moda- sı başladı. Oh tertemiz oldu.. Amma ne yalan söyliyeyim. Bi- yıksız bir erkek yüzü tikensiz güle benzer amma tikensiz de gül olmaz. Ne ise kimsenin ağzının tadına karışmak haddim değil.... Bıyık sakal taraflısı hanımlara müjdem olsun geçen gün fala baktım.. Erkeklerde bıyık, sakal modası türemiye başlamış.. Galiba İncecik sakal modası İtalyadan kaytan bıyık modası Amelikadan geliyormuş!. Gelelim yine kadın- lara... Geçen sene, evelisi sene kısa etek modası vardı.. Değil mi? Ey gözünüz aydın çarpık bacak- hlar... Artık etekler uzadı..Aman Yarabbi ne idi o modaya muva- fik giyeceğim diye dizkapakları- na kadar, hatta daha yukanıya kadar kısa etek giyenlerin hali?. Ben evvelki — sene Ada- da oldukça bali vakti yerinde bir ailenin yamına girmiştim... Aman hanım, orası bir âlemdi.. Evin içinde ak saçlısmdan tutun da kundaktakine kadar herkes modayaya düşkündü.. Hamfendi boyalı, küçük hanım boyalı, hiz- metçi Sofi boyalı.. Herkes yata- ğından kalkınca ilkişi boyanmak olurdu.. Haftada bir kere misafir kabul ederler, çay ziyafeti ya- parlardı.. ilaftada altı gün de çaya giderlerdi. Yaz günü sa- bahleyin erkek çocukları gelir küçük hanım alırlar... Denize giderler, akşamlara kadar deniz kenarında kumda oynarlar, fink atarlar... Hanım da — akşamları denize girerdi., Hanımcığım kum- lara yatmaktan, güneşle yanmak- tan vücutları istakoz gibi kızanır haşlanır da hep böyle derileri soyulurdu.. Bir akşam bana cn beş kâse yoğurt — ısmarladılar.. Gözlerim fincan gibi açılmış ta sormuşum : — Aman hanımcığım on beş kâse yoğurtu ne diye sordum .. Ne bileyim.. Vü- cutlarına süreceklermiş — günah.. Ayol.. Günah.. Vücutlarınızı gü- neşe veripte cızır. cızır yakıp ta Üstüne yoğurt süreceğinize bu işe hiç kalkmasanız daha iyi olmaz mi ? Hayır.. Olmaz.. Yar- mak moda imiş... Bir sabah baktım ki evin hanımı... Çorap giymeden baldırı çıplak sokağa çıkıyor; yapacaksınız — “Aman hanım dedim.. Bu no iş- Bu kadar kısa eteknen çorapsız. sokağa çıkılır mı ? De- dim. Tango karı bana ne cevap verse beğenirsiniz; — Sen karışma.. Benim her yaptığım modadır. Dedi.. Moda imiş.. Kâfir kan tevekkeli değil, modaya uymak için her sabah bacaklarını tıraş ederdi.. Eve herifler gelir.. Önlarnan kolkola dans ederler.. Kıskan- mak mıskanmak akıllarından bile geçmez.. Çünki kıskanmak ayıp- mış.. Kıskanmamak moda imiş..: Bir toplantiıda erkek başkalarının karısımman - konuşur, — cilveleşir.. Kadın da başkalarının kocaların- nan oturur. konuşur, — Alafranga- cada moda imiş. — Komşunun hamfendi kış mevsiminde haftada bir süt banyosu yaparmış.. Bizim hanım da yapmıya kalktı.. Gü- ğüm güğüm süt gelir. Vücut için, cilt için pek iyi imiş. Alav frangacada moda imiş.. Zavallı Beyefendi gece gündüz kavga eder: — Hanım ben senin bu mo- da hastalığına para yeceğim « diye şikâyet yetiştiremi- eder.. Hanım dinler mi? İlle de Lütur kürk isterim de isterim.. Bu se- neki moda öyle imiş.. Kollarına kalın kalın altın bilezikler lâzım.. Maoda imiş.. hiçbir baloyu kaçır- mazlar.. Moda imiş.. Yarı belle- rine kadar çıplak esvap giyinir- ler.. Ne yapalım.. Moda imiş.. Nihayet kızlarına bir talip çıktı.. Açıkbaş züppenin biri.. Neyin nesi? Hırlı mi, hirsiz mi, ev geçindirebilir mi, — geçindiremez mi? Bakmadan hemencecik ni- şanladılar.. —Küçük hanım.. Kocan olacak taze neci imiş? Dedim, daha talebe., Gelecek sene mühendis çıkacak ! Dedi.. — Öyle ise bir sene sabredin de oğlanın eli ekmek — tutsun ondan sonra nişanı, nikâhı bir arada yapar evlenirsiniz.. Acelesi niye? Dedim. Annesi cevap verdi; — Hayır.. Bir sene nişanlı duracaklar... — Birbirlerini — iyice tecrübe edecekler.. Âdet böyle- dir.. Dedi.. Ne yapalım.. Moda imiş.. İlâhi modalar götürsün... Uzatmıyalım hanım.. O aile için- de bir buçuk Bütün benim onların başına moda me oturdum. gelenler Hanımın kına bey para yetiş- sene aklıma geldi.. KER tiremedi.. Neleri " var neleri- yok sattılar.. Ellerinde — avuçlarında başka birşey kalmadı.. Kızlarını bir sene nişanlı bırakmadan 4 üncü ayında evlendirmiye mec- bur oldular. Adadan Aksarayda bir kira evine taşındılar.. Rezil oldular.. Sefil oldular. Hanım ne dersiniz ? Hâlâ moda belâsın- dan vaz geçmediler.. Hamfen- dinin gıgısı çıkmış halâ moda peşitde.. Beyefendi de ondan aşa- ği kalmıyor.. Hanım da — kendi âleminde.. Rastgeldim de : — Hanmcığım nedir bu. ba- şımza gelenler.. Beyelendi sizin üstünüze gül kokluyormuş.. Dil- lerde destan olmuşsunuz.. Doğ- ramu? Dedim.. Hanmım, karı beni süzdü, süzdü de ne dedi bilir misiniz ? — Kıskanma Elbette o erkektir.. Şimdiki moda böy- ledir ! Allah bir şeycikler Ne kadar moda dü, ini me yıkıcı hanım.. de- bark olsum.. Ha içim y künü varsa ci ee M l za buyursun.. Âz

Bu sayıdan diğer sayfalar: