ekıdglı Hus “ Paristen geri dönüyor Dalavereli güreş yapmağa yanaşmıyan Türkiye baş- pehlivanı, ne Pariste, ne de Londrada karşısına çıkmıya cesaret edecek bir merd pehlivan bulamadı — Tekirdağlı yaralandı. — Hayır Tekirdağlının menajeri İn- — giltereye gitti. : — O da değil, işin doğrusu Tekirdağ- lıdan haber çıkmaz oldu. Ses sada kesildi. Güreş meraklıları kadar bütün efkârı — umumiyeyi yakından alâkadar eden Te- * kırdaglmm Paris seyahati haberlerini — Bon Posta Türk karilerine bütün arka- — daşlarından daha doğru ve günü gününe — bildirmişti. “ Biz Tekirdağlının yaralanmadığını, fa- — kat bin türlü organizasyon hileleri ara-| sında yenecek pehlivan aradığını yazmış- — ctık, — Önüne çıkarılan ilk iki pehlivanı göz açtırmadan yenen Tekirdağlı, Pariste ı şöhretleri koflukları kadar büyük olan “ rakiblerile güreşmek imkânlarını bula- * mayınca sırtını yere getirecek cihan peh- _' livanlarını Londrada aramak mecburiye- — tinde kalmıştı. — Bu müddet zarfında çıkan yaralanma .—vesaır rivayetleri esaslı bir şekilde tek- — zib ettiğimiz halde işin hakikatini ancak — bugün etrafile anlatmak imkânını elde — eftmiş bulunuyoruz. | BSeciyesi pazuları kadar kuvvetli olan — Tekirdağlınm dalavereli güreşlere — gir- miyeceğini, damarlarındaki engin kuv- — vete rağmen birkaç sefil frank için sırtı- — nı yere değdirmiyeceğini herkesten ev- “wel biz iddia ettik ve bunu Tekirdağlının *temiz ruhunu uzaktan, yakından tanıyan — herkes kabul etti. — Meselenin esası şudur: Fransız organizatörleri ellerindeki can- İr sermayelerini Tekirdağlının namuslu güreşlerine sokmayı göze ulamadılar. — Tirajı yüz binleri aşan gazetelerle rek- | edip göklere çıkardıkları, bütün dünya sinemalarında önlerine para kuv- vetile ve yenilmek kaydile çıkarılmış gcstermeliklerı yere çarptıklarını seyret- tfrdıkleri sermayelerini, bizim dalavere ,Fpilmez pehlivanimıza ezdirmek isteme- |: diler. “Yani işi basit ve âdi bir kazanç vasıta- 1 halinde idare etmeği düşündüler. Te- rdağlıya «Para mukablinde mağlüb o- r musun> dediler, Tekirdağlmın ömründe anlıyamadığı sÖz: - — Para için gureşir misin? -Teldıfıyd:ı Halbuki Paristeki güreş sa- onlarına şiştrilmiş Deglanların Öönüne ancak böyle bir pazarlıkla çıkılabilirdi. — Tekirdağlı er meydanları mangır dola- bına çevrilmiş Pariste namuslu güreş tu- - İstanbuldan hareket etmeden evvel ondradan buraya bilvasıta meydan 0- uyan Hind pehlivanlarının, Afrika bo- şalarmın, Amerika ejderhalarının nara- arı duyuluyordu. “İşe Paristen başlayıp yöne yene İngiliz qyitahtma geçmeyi düşünen Tekirdağlı ariste bileğini tutacak kabadayı bula- *_ ca ancak kilametrelerce uzaktan eydan okuyan Kubbelihamam. şarkıcı- | * 1 Londrada kıstırmak istedi. DA Fakat oradaki dolap ta Paristekinden aşka türlü değildi. Adaleli vücudlerini, ermayedarların, organizatörlerin emir- erine kiralıyan somun pehlivanları ne ganizatörün emrinden çıkabildiler, ne le Türk pehlivanının acı kuvvetine, ileri iğine kafa tutmağı göze alabildiler. leselenin esasını şöylece hülâsa ettik- sonra Tekirdağlıdan aldığımız son ve -mevsuk haberi verelim: evimli başpehlivanımız Paristen İs- ula dönmeğe karar vermiştir ve yo- gıkmak üzeredir. : Avrupanın en yaman (!) pehlivanı ge- nen iki bahadırı onar dakikada yere se- p, bütün desteklenmiş canlı sermayele- * ürküttükten sonra güreşecek pehlivan ilamadığı için geri dönüyor demek. havidisi okuduktan sonra: - Gördünüz mü, Parig seyahati işte yir işe yaramadı... Biz vakitle de söy- niştik ama aldıran olmamıştı, diyen- |sakın hemen hak vereyim demeyin! arıs seyahati şu iki mühim spor hâ- sesinin aydmlanmasına yaradığı için lalı olmuştur. iri Tekirdağlımızın binlerce, hattâ 'bînlerce franga tenezzül etmiyerek temiz sporcu benliğini her şeye -Tağ. Ker S e e j Tekirdağlı Hüseyin men ve her şeye karşı müdafaa edecek kadar seciyeli bir Türk sporcusu olduğu- nu anlatmış. — İkincisi: Bazı gazetelerimizin her haf- ta sütun dolusu methüsena ettikleri pro- fesyonel cihan Şşampiyonluklarının, ne kadar âdi dalavere fırıldakları olduğunu meydana koymuştur. Tekirdağlı bu seyahatinde (Türk ka- dar kuvvetli) sözündeki büyük hakikati 1938 yılında da dünyaya isbat edeme- diyse kabahat, kolunun kuvvetinde, ka- fasının güreş bilgisinde değil, banknot- larla yatıp kalkan ticaret —matalarının kaçacak delik aramalarındadır. Tekirdağlı Hüseyin pehlivan Paristen bize - tabii iki güreşini saymıyoruz - e- saslı bir galibiyet getirmiyor. — Fakat onu parâ önünde taklak atan ya- Jancı sporcularla dolu bir dünyadan alnı açık bekliyoruz. O Türk pehlivanlarının kuvvetleri ka- dar meşhur seciyelerini de muhafaza et- tiklerini bütün dünyaya isbat etti. Bu maçtan galib çıkan bir insan, yur- duna bir başka galibiyet getirmeğe lüzum görmeden dönebilir. Peşte muhabirimizin Mektubları ( Bçı;:arafı 2 uncu sayfada çoğunu biliyorsunuz. Artık Avusturyada her şey olup bitmiş, Avusturya Alman- yanın büyük bir vilâyeti haline gelmiş- tir. Şimdi bu memlekette Almanya değil, Nazi rejimi yerleşmekte bulunuyor. A- vusturyalı Yahudilere, bilhassa bunların Vatan Cebhesi politikasında mühim rol oynamış bulunanlarına karşı alınan ted- birlerin her saat daha fazla şiddet kesz- bettiği haberleri gelmektedir. Sade bun- larta karşı değil, sosyal demokratlarla Cebhe ileri gelenlerine karşı umumi bir takib başlamıştır. Bu kabilden pek çokl insanların tevkif edilmekte olduğu söy- leniyor. İktısadi işlerin altı üstüne gel- miş gibidir. Avusturyada ticaret işleri- | nin pek çoğu Yahudilerin ellerinde bu- lunduğu için münasebat adetâ durmuş gibidir. Bir Avusturya şilini bugün Bu- dapeştede yarım pengö iİle alınabilmekte- dir. Halbuki normal zamanda pengö arn- cak yüzde on derecesinde daha pahalı idi. Török Bela “ yi TAKViM MART kum: söna Arabi sana Mart Resmi sene | — Kasıa 5 1938 131 CUMA GÜNEŞ LMSAK _ Muharrem (| —© . | D »a il1 | &8 10 | 12 İ 15 1912 G KA EL KA aB FM a| el o” sslıa | —| 1 | S1 4 Pa | 32 |10 | 46 Ça | 19 V 19 | 49 ; TEARÇEN T — SON POSTA Sılıhı Bahisler: Burun kanamaları nasıl önlenir ? Sık sık görülen burun kanamalarının sebebleri nedir? Bu sebebler umumi ve mevzil olmak üzere iki mühim kısma ay- rılır, 1 — Mevzil sebebler: Burun üzerine düşme veyahud burun üzerine şiddetli darbeler, sukut vesaire. Burun üzerine veyahud derununa ya- pılan her türlü ameliyatı müteakib, ve- yahüud burun dahilinde hicabı enf üzerin- deki bir takım iltihabi mahiyette takar - rühat. 2 — Umumi sebebler: Muvazaası bozulmuş kalb hastalıkları.. Muâvazası bozulmuş demek, kalb hasta- lığına karşı kalbin artık mukavemet ede- miyecek bir hale gelmesi ve kuvvei kal- biyenin tenakusu demektir. Veyahud başımıza çıkan büyük verid- lerin birinin üzerinde zuhur eden bir ur |neticesi tazyik sebebile burun kanamağa başlar. Bütün tansiyon — yüksekliğini mucib vak'alarda burunun çok kanaması müutad- dır. Müzmin böbrek hastalığında, tasallü- bü şirayin denilen damar katılığında, şiş- manlık ve demevilerde nikris hastalığına müptelâ olanlar da çok miktarda burun kanamaları görülür. Bazı kadınlarda birdenbire aybaşıla - rın kalkmasında, evramı basuriyenin kal- dırılmasını müteakib gene burun kana - maları görülür. ' Bünyevi sebebler: Fakrüddem, — yani kansızlarda, porpora denilen hastalıkta, hemonili denilen kan sulanması hastalı- Bında, karaciğer hastalıklarında, bazı ağır sarılıklarda, siruzlarda, ihtikanı kebedde ve bundan sonra da (entari hastalıklar - da, meselâ tifo hastalığında, — gribde, döküntülü hastalıklarda (kızamık, çiçek, kızıl gibi), bazı şiddetli ve hâd romatiz -, malarda gene mebzul mik'arda burun ka- naması görülür. Tedavisi: Yukarıda saydığımız sebebler ve has « talıkların tedavisi ile tabit kanamalar da durur. Umumiyetle şimdi burün kana - malarının tedavisi kalsiyom ilâcına da - yanmaktadır. Hakikaten hiç zararı olmı- vyan ve her zaman faydalı olan bu ilâcı biz de bütün burun kanamalarda ya da- hilen veyahud daha iyisi tahtelcild şı - rınga suretile yapılmasını tavsiye ederiz. Dr. İbrahim Zati Öget Bir genç sarhoş, kardeşini öldürdü Tavas kazasının Yarangüme kasabasın- dan berber Abdullah kardeşi 17 yaşların- da Mehmedi öldürmüştür. Katil Abdullah henüz bir ay evvel ev- lenmişti. İki gün evvel bir düğünde gece rakı içerlerken eski metresini oraya ge- tirmeğe söz vermiş. Bunu işiten küçük kardeşi Mehmed belki bir vak'a çıkar ih- timalile daha evvel Abdulahım metresi- nin evine gitmiş ve meseleyi kadına anla- tarak akrabalarından birinin evinde sak- lanmasını söylemiş, Kadın da bunu mu- vafık bularak Mehmedle beraber dayı - sının evine giderken yolda kendini al - miıya gelen Abdullaha rastlamışlardır, kizan Abdullahla aralarında ağız dalaş « ması olmuş, hiddete gelen Abduli#h ya - nında bulunan traş usturasile kardeşinin karnını yarmıştır. Mecruh derhal Deniz- li memleket hastanesine götürülerek te- dikten bir saat sonra vefat etmiştir, Ka- til Abdullah yakalanarak adliyeye veril. miştir. Bigadiçte bir düğünde bir adam öldürüldü Bigadiç (Hususi) — Okçular köyünde bir düğün esnasında müessif bir kaza ol- muş, ziraat idaresi tarafından bu köyde avcıbaşı tayin edilen İsmail oğlu Kâmi! ile yeğenleri Mustafa oğlu İsmail ve Meh- med oğlu Mustafa silâh atarak eğlenti ye- |İrine giderlerken çıkan kurşunlardan biri düğün yerindeki Ahmed oğlu Sadullahın başına isabet etmiş ve öldürmüştür. Kâ- mil ile yeğenleri yakalanmış, haklarında kanuni takibata başlanılmıştır. Beyoğlu Halkevinde konferans Cumartesi akşamı saat 20,30 da, Beyoğlu | Halkevinin temsil salonunda, Doktor Hüse - yin Kenan, «Sinir hastalıkları» mevzulu bir 'tonimmeok.bmwmtımdnn- —i e KÇ P Pa Mehmedin böyle bir tedbir almasından davi altına alınmış ise de hastaneye gir- | “E ransızlar, tehlıke var, birlik olalım! ,, (Baştarafı 1 inci sayfada) le kamitesi marifetile geri alınması lâ- zım gelmekte olduğu mütaleasındadırlar. Bu zevat, İspanyanın imar işleri için İn- giliz parasına muhtaç olacağını ve o za- man İngilterenin İspanyadaki ecnebi ta- hakkümünü ortadan kaldırmak için bir tazyik icra edebileceğini ilâve etmekle- dirler. “Paris 17 (A.A.) — Havas: Salâhiyettar mehafilde beyan olunduğuna göre, Fran- sanın İspanyada ademi müdahale siyase- tinden vazgeçmesi mevzuu bahis değil- dir. Pirene hududları eskisi gibi kapalı kalacaktır. Maamafih Fransa hükümeti İspanyada İtalyan - Alman müdahalesile tehlikeye giren Pirene hududlarının em- niyeti ve Akdenizdeki münakale yolla- rının serbestisi için lüzumlu gördüğü bü- tün tedbirlere tevessül etmiştir. Fransa İspanyaya mühimmat mı , gönderiyor? Londra 17 (AA.) —Deylhi Meyl gaze- tesine Perpinyandan bildirildiğine göre, Fransadan hükümetçi İspanyaya giden yollardan mühimmat dolu mühim kam- yon kuvvetleri geçmiş ve bunlar hudu- da varmıştır. Fransa ordusunu kuvvetlendiriyor Paris 17 (A.A.) — Bu sabah toplanan nazırlar meclisi, B. Daladiye tarafından teklif edilmiş olan milli müdafaaya aid yeni kredi taleblerini tasvib etmiştir. Bu krediler, hava kuvvetleri içir 34653000000, donanma için 400,000,000 ve kara kuv- vetleri için 600,000,000 franktır. Bu krediler, 1938 senesinin 11 milyara baliğ olan milli müdafaa büdcesine ithal olunacaktır. S Büdce nazırı Şarl Spinasın talebi üze- rine hükümet, bugün mebusan meclisine milli müdafaanın istisnat bir programı- nın icrasına mahsus yeni kredileri taleb eden bir kanun lâyihası tevdi edecektir. Müstemlekât nazırı Marıyus Müuteye" Hindi Çininin müdafaası için yeni kre- diler açmak salâhiyeti verilmiştir. Blum kabinenin beyannamesini okudu Paris 17 (Hususi) — Başvekil Blum, yeni kurduğu kabinenin beyannamesini bugün öğleden sonra mebusan meeclisin- de okumuştur. - Kalabalık bir dinleyici kütlesi, mecli- sin bu toplantısında hazır bulunuyordu. Meclis reisi Herriot celseyi açtıktan son- ra Blum kürsüye gelerek yeni hüküme- tin beyannamesini okumuştur. denizaşıftı memleketlerde oturan Frane« tiler üstünde olarak tahakkuk ettirmeğe azmeylemiş bulunduğu — kaydedilmekte- dir. Evvelâ kabinenin hangi şartlar altın« da teşekkül ettiği ve kabine buhranının nasıl vahim harici hâdiselerin cereyanır na tesadüf eylediği hatırlatıldıktan sonra kat'iyen ve sür'atle arttırılması zarureti üzerinde ısrar olunmaktadır. Blum, beyannamesinde Avrupanın ka« rışık vaziyetine de temas ederek, Fran- sanın kuüvvetli olması lüzumunda ısrar etmiş ve demiştir ki: — Yarın, Çekoslavakyaya bir hücum yapıldığı takdirde, bu memlekete karşı taahhüdlerimizi ifa edebilmek için mü- tesanid ve kuvvetli olmamız icab eder. Keza, gerek vatanımızın müdıifııı, ge- rek beynelmilel taahhüdlerimizin ifası kuvvetli olmamıza bağlıdır.> Bu beyanatı müteakip Flandin, Rey« nault ve diğer bazı hatibler söz alarak hükümetin harici siyaseti hakkında iİza«- hat istemişlerse de, Blum bu suallere salı günü cevab vereceğini bildirmiş ve itle mad meselesini ileri sürmüştür. Meclis 196 ya karşı 369 reyle yeni ka- bineye itimad beyan etmiştir. Hükümet, Şotan'ın meclise tevdi eyle- diği projenin sür'atle kabulünü hemen yarın meclisten istiyecektir. İcra işleri Tahsilât ve tediyelerin banka vasıtasile yapılması düşünülüyor İzmir, 17 (Hususi) — Adliye Vekâleti, icra ve iflâs kanununda yapılacak tadi- lât hakkında İzmir Ticaret Odasının mütaleasını sormuştur. İsviçreden gelen mütehassısın tedkikatına esasş olacak 0- lan bu tedkikler hakkında İzmir Ticaret Odası bir rapor hazırlamaktadır. İcra tahsilât ve tediyatının maliye veznesi ve- ya milli bankalardan biri vasıtasile ya- pılması derpiş edilmektedir. Rusyanın yaptığı davet (Baş tarafı 1 inci sayfada) Litvinof, bundan başka, Sovyet Rüsyat nın yeni her türlü taarruz hareketlerini durdurmağa ve mütemadiyen artmakta olan yeni cihan katliâmı tehlikesini ber- taraf etmeğe matuf her türlü kollektif harekete iştirake amade olduğunu söyle- miştir. Litvinaf'un sözleri Moskova 17 (A.A.) — Röyter ajansı muhabirinden: Litvinofun Moskovada ecnebi muhabirlerle yapmış olduğu gö- rüşmeye Sovyetlerin harekete amade öl- duklarına delâlet etmekte olduğu naza- rile bakılmaktadır. Litvinof, beyanatta bulunmadan evvel, diğer bütün hükümetler, son 20 sene i- çinde siyasetlerini mütemadiyen değiş- tirmiş oldukları halde bu müddet zarfim- da Sovyet hükümetinin asla siyasetini değiştirmemiş bir hükümet olması hase- bile bu beyanatının heyecan tevlid et- |mesi muhtemel olduğuna işaret etmiştir. Litvinof, demiştir ki: «Dünyada büyük bir huzursuzluk, bü- yük bir kararsızlık vardır. İhtimal yarın pek geç kalınmış olacaktır. Fakat bütün devletler bilhassa büyük devletler, kol- lektif emniyete ve sulhe müteallik ola- rak azimkârane ve iphamdan âri bir hat- tı hareket kabul edecek olurlarsa bugün bir şeyler yapmak için henüz vakit var- | dır.» Davetiyeler gönderildi Londra 17 (Hususi) — Sovyetlerin teklif ettiği kanferansın davetiyeleri Londra, Paris ve Prag hükümetlerine tevdi edilmiştir. Amerika da davetliler arasında bulunmaktadır. Almanya, İtalya ve Japonya hariçte ğ e rin beynelmilel teşriki mesai uğurunda yaptıkları bu teşebbüs"! akım kaldığı takdirde, müstakillen hareket edecekle- rini bildirmiştir. İngiltere kabul etmiyor Londra 17 (A.A.) — Havas ajansı müu- habirinden: Londranın resmi — mehafili, Avusturyanın Almanyaya ilhakı ve Çe- koslovakyaya karşı yapılan - tehdidlerin ihdas etmiş olduğu. vaziyetin — tedkiki maksadile beynelmilel bir konferans ak- dedilmesi için Litvinof tarafından yapıl- mış olan teklifi gayri müsaid bir surette karşılamıştır. Bu mehafil, Sovyetlerin teklifine teba« an akdedilecek böyle bit konferansın muhafazakâr İngiliz efkârı umumiyesinin Merkezi Avrupaya karşı yeni taahhüdle« re girişmeğe tedricen temayü! etmekte olduğu bir sırada bu efkârı Praga karşı fazla itimadsızlık göstermeğe ıevketmı— sinden korkmaktadır. — — Diğer taraftan ayni mehafil, İngihzler— le Sovyetler arasında Aaskeri mesailin müzakere edilmesi hususunun — mevzuu bahsolmadığını - ehemq!şeuı kaydet. mektedirler. İngiltere 'hı.ikümeti Çekoslovakyayı karşı alacağı vaziyeti Frausr,iîe Sovyet. lerin.Praga karşı girişmiş oldukları te- ahhüdleri tedkik ettikten sonra kararlaş- tırmağa azmetmiştir. Bu mehafil, netice olarak, Ingıltete- nin vazıyetlnm beynelmilel bir konfe- rans ile değişemiyeceğini ilâve etmek- tedir. Amerikanın fikri Nevyork, 17 — Amerika hükümeti Soyv- yet Rusyanın davetinden resmen haber dar olmugtur Fnkıt A.menhmn böylı Beyannamede gerek ana vatan, gereli sızlar birliğe davet olunmakta ve her zas mandan ziyade bugün zaruri olan bu birliği hükümetin dahili kavgalar ve pare Fransanın şerefli olmak şartile sulh gi- yasetine devam arzusu ve silâhlarının «