'eaddeler... BGN POSTA Yeşil Giresonun umumt? panoraması, Sade resmi bile yurdun bu güzel köşesinin bütün şitriyetini belli eder, Karadeniz kıyılarının bu en güzel ve en şirin köşesine tabiat hiçbir lütfu esırgememıştır Giresona gelen her yabancı şehre niçin ' hayran kalır ? Gireson, “Güzelim!,, diye bayındırlığın güzelliklerini de sinesine çekmeği ihmal etmemiştir. renk verebilmek için de Şehre asri bir ne mümkünse yapılmıştır. " «Giresonsun şöhreti vardır ama o- nun neden bu kadar -şöhret aldığını bi- len pek azdır. Fınmdık ticaretinin bir merkezi der, geçerler. «Gireson» yal- nız bu değildir; ayni zamanda «tabi- atsin eşine pek nadir Tastlanabilecek derecede muhteşem — bir Güzellik meftunları, Karadenizin yeşil kıyılarının bu müstesta köşesini mut- laka görmelidirler, Hırçım Karadeniz dalgaları bile ye - şillikler arasından yayılan kumsallara yaklaşır yaklaşmaz, onun bin bir gü - zelliği karşısında mestolmuş gibi bir- denbire uyuşur ve «Giresonru bir tür- lü kamçılayamaz. Şehrin mamur bir yerindeki mat - baasında memleketin eski gazetecisi Nuri Ahmed Çimşit ile konuşuyoruz: — Giresönumuzu bu kadar beğendi- niz demek! diyor. Her gelen yabancıdan bu sözü işitmek bizim için hakiki bir;sa- adet oluyor. Ve.., anlatıyor. Giresonda tabiat hakikaten cömerttir. Yalnız merkez de- | ğil, civarı da bu tabit güzelliklerin şaheserlerile doludur. Gelen şehir mü- tehassısları şehrin güzelliğine, gelen ilim adamları bu mmtakanın bir çok hastalıkları iyfleştirebilecek kudrette olan hassalarına hayran kalmışlardır. Şehri geziyoruz: Düzgün parke taşlarile döşeli geniş Yalçın tepelerde ağaçlıklar arasından Karadeniz ufuklarına doğtu #zametli bir kartal gibi başını kaldır- mış kaleler... Denize döğru sarkmış ya- Mmaçların, oyulan kayalıklar arasından geçen, Büyükada turlarını andırır yol- tablosudur. | |nebilir. Ankaradan henüz Uzun boylüu konuştuk. Değerli reisin | ları... Denizlere doğru serpilen kayalık- ları üzerine oturtulmuş yalılar.. . Çifte çifte koylar... Koy ortasındaki adacık... Hepsi de birbirinden güzel. Hepsi bir şaheser, Bayındırlığım yarattığı da, tabiatin armağanladığı da, «Yeşil Gireson»un muharriri: — Görüyorsunuz ya, diyor... Şu hal- de gazetemizin neden bu adı taşıdıgını daha iyi anlarsınız!.. Doğru, yeşiilik. Yeşillik ve... Yeşillik, Kışın bu kadar. Ya- ilkbaharda ne ölüur diye düşünüyorum. Bir çift ağacı yaşalamıyan bazı şehirlerimiz ak- ha geliyor. Bahtiyar Gireson!. Gireson, «Güzelim» diye bayındırlı- ğın güzelliklerini de sinesine çekmeği ihmal etmemiş. Şehrin içine asri bir renk verebilmek için ne mümkünse yapmış, Sekiz yıldanberi şehre bir çok güzide eser.armağanlıyan değerli be- lediye reisi Eşref Dizdar bununla övü- dönmüştü. önümüzdeki yıl içinde daha bir çok gü- zel eserler yaratacağından şüphe edi - lemez. İki saat süren hasbıhalimiz bu itimadımı büsbütün kuvvetlendirdi. Mütevazi ve çok nazik belediye reisi, ni, memleketin neden bu kadar candan sevdiğini daha iyi anladım. Gireson bir bediadır. İlk nazar bu- nu anlatır. Gireson bir güzeldir. Bunu herkes takdir eder. Fakat onu iyi an- lamak için, buraya gelenler mutlaka Kale tepesine çıkmalıdırlar. İki koyu saran Gireson çünkü buradan bakılın- ca yalnız güzel değildir, güzeller güze- lidir de. — V. Ü Gireson Şehir Bandosu Belediyece teşkil edilen Şehir Bandost bu sene İstanbuldan celbedilen men Sadettin Ergüven?'in iyi çalışması üzerine büsbütün tekemmül Gençler büyük bir hevesle çalışmaktadır. Belediye, Şahir Bandosunun öğret- etmektedir. Tesmi kıyafetinin de muntazam olmasına çalışmış ve yazlık, kışlık olmak üzere güzel elbiseler yaptırmıştır. Resimde bandoyu teşkil eden gençler görülmektetlir. Giresondan dört köşe: Solda yukarıda limanda faaliyet, sağda Kalebayırından li manın görünüşü. Altta salda, Kücükyalı parkı, sağda Kalebayırından Şşehrin şark kısımlarını görünüşü, GİRESONUN İKTISADİ KIYMETİ Gireson (Hususi) — Giresona «Fındık diyarı» adını veriyorlar. Bunun baş sehe- bi bu çevrenin bir çok bakımdan diğer fındık yetiştirici topraklara üstünlüğü - dür. Fındık, Türkiyenin ihracat mahsu » lâtmın dördüncüsüdür. Zonguldak, Ti - rebolu, Sinop da fındık yetiştirmekte ise de bu sanıldığı kadar. : önemli - değildir, Harice mühim mikdarda fındık sevke - den yerler Gireson, Trabzon, Ordu, Rize gibi yerlerdir ve bunların - başında da Gireson birinciliği muhafaza eder,. Bu vilâyetlerin kabuklu fındık verimi senede 40 milyon ile 50 milyon kiloyu bulmakta, bazan da geçmektedir. Gireson çevresi, bu verimin yarısına muadil mah- sul"kaynağıdır. Bu bakımdandır ki Gi » resona fındık ticaretinin «merkezi» pa « yesini vermek hiç de haksızlık olmaz. Bu çevrenin büyük bir meziyeti daha vardır, Bu da yetiştirdiği mahsulün taşıdığı hu- susiyetlerdir. İspanya ve İtalya hükümetleri, fındık yetiştirmek hususunda Türkiye ile çe « tin bir rekabete girmişlerdi. Maruf bir Avrupa mütehassısının sözleri Gireson fındik ticareti için şerefli bir muvaffa « kiyet telâkki edilebilir. Bu zat şu sözleri söylemiştir: — Ne mümkünse yaptık!.. Yalnız, Gi- reson fındığı âyarında bır mahsul elde e- demedik!.. Fındık yetiştirmeğe çalışan bazı Av - rupa devletleri, Türk fındıklarının gör » düğü rağbeti öldürmek için ne mümkün- se yapmışlardır. Bunu çok tabil görmek gerektir. Türk fındıkları piyasada rağ - bet gördükçe onlar kadar iyi yetiştirile - miyen Avrupa fındıklarına alıcı bulmak imkânsızdı. Propaganda şebekeleri, Türk T İlk fındığın sevki münasebetile yapılan bayramdan iki intiba metsiz olduğunu ileri sürmüşlerse de a- herlar buna zerre kadar ehemmiyet ver - memişlerdir. Mütehassıslarca yapılan in- celemeler, Türk fındıklarının üstünlüğü- nü bir kere daha ortaya koymuştur. 1933 yılında hükümetin, henüz ağaçlarda iken fındıkların her türlü hastalıklardan u - zak bulunmasını temin için aldığı ted - birler ve kurduğu mücadele teşkilâtı, memleket ticareti lehinde büyük bir ka-| zanç olmuştur. Bu sayede, mahsul tam manasile iyi yetişmiş, en basit hastalık - lardan bile korunulabilmiştir. Fındık başka bir memlekette neden bu kadar ehemmiyatli bir rol oynıyamı - yor, diye soranlar bulunabilir. Şunu u - fındıklarının çürük, bozuk ve mukave » Dünyanın hiçbir yerinde Gireson fındığı âyarında fındık yetıştırılemez 'bemen her yanında mevcuddur. Yalnız yabanidir. Ehlileşmiş fındık ağacı müş- külpesenttir. Her toprakta kolay kolay yetişmez, İspanya ve İtalyan toprakları onunla diğerlerine nisbeten uyuşabilmiş- tir. Bilhassa Napoli çevresindeki (Avel- lino) ve Sicilyadaki «Piazza Armerina> tarafları fındık yetiştirmez - hususunda | çok ileri gitmişlerdir. Bütün çalışmalara rağmen alınan mahsul!, Karadeniz kıyı - larında yetişen kadar lezzetli olamamış- tır. İtalyanın Türkiyeden fındık satın al- ması bunun en kuvvetli bir vesikasıdır denilebilir. Bilhassa «Tombul» adı verilen cins, Gireson fındıklarının bütün dünyada en fazla rağbet bulanıdır. Sebebi, yağınm fazlalığı, kokusunun hususiveti, taşıdığı hâssaların kuvvetidir. Rekabete girişmek istiyen memleketlerin paruy. «uğanama- malarında en büyük rolü hiç şüphesiz iklim oynamıştır. Fındık, daima kışı çok soğuk, yazı da pek sıcak olmıyan rutu « betli, serin bir yer ister Bu mıntakada en şiddetli soğuklar bile sıfırdan aşağı beş dereceden fazla düşmez, Bundan dolayı bu mıntakada fındığın donmak tehlikesi yoktur. Yaz günleri en sıtak havalarda bile rutubetin eksik olmaması, mahsulü kurumak tehlikesinden kurtarır. Bu çev- redeki topraklar, tepe, dağ, bayır ve ya- maç olduğu için mahsul su altında kal - mak, bataklıklarda bozulmak gibi tehli- kelerden de masündür. Denizden 400 metre yüksekliğine kadar olan yerlerde fiındık çoktur. Gireson ticaret odası bu hususta mühim bir liste hazırlamıştır. Buna göre findık mıntakası, sahil, orta ve yüksek kol adile üç mıntakaya ayrı « hr. Ticaret odası, en yüksek mımmtaka ©- nutmamalıdır ki fındık ağacı dünyanın larak 700 metreyi kabul etmektedir.