18 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İk 18 Mırt HıtIer 26 sene sonra Avusturyaya nasıl girdi? Alman Devlet Reisinin doğduğu Şşehirde ilk sözü şu oldu: * Burada çocukluğumu buluyorum ,, -Hitleri karşılıyanlar arasında ihtiyar hocası da vardı. Profesör Huemer gazetecilere talebesinin çocukluğundan bahsederek “ Hiçbir şeyden parlak değildi, fakat dövüşmeyi çok severdi ,, dedi Almanyanın motörlü, süveri ve piyade kuvvetleri Avusturyanın tariht Salsburg şehrinden halkın. alkışları Aşağıdaki satırları Fransızların - en milliyetperver gazetelerinin başında bu- lunan Jour'dan iktibas ediyoruz. «Linz» de, sonra da Hitlerin geçtiği yol boyunca açılan inanılmaz sahneler anla- gılmak için kendi müdhiş atmosferinin, havasının içinde görülmek lâzımdır. «Linz» de bir balkonda görüldüğü za- man, vaktile Romanın muzaffer askerle- rini karşılıyan alkışlara benzer alkışları işitince Hitlerin duymuş olacağı ölçüsüz sevinci şübhe yok ki, dünyada pek az a-| dam duymuştur. Bu sahneyi Alman radyo merkezleri verdiler, biz işittik. Partizanların: alkışı, sar'ası kuvvet, şiddet ve tekrar da insanı adetâ hasta ediyordu. Binlerce hançere- den ayni vahşi, ayni boğuk ses çıkiyor ve birden güya bütün bir halk tabakası hep birden bomba halinde infilâk ediyor- Muş gibi ansızın yükseliveren savleti'le gonsuz bit şekilde tekerrür ediyordu. Hiiler'in heyecanı ' O sırada Hitler arkasında hâki ünifor- ma, başında altın şeridli kasket, yüzü gapsarı, bu sahneyi süküt içinde seyredi- yordu. Bu sahneyi bize en yakından şa- hid olanlar da anlattılar. Hitler söz söy- lemekte güçlük çekiyordu, sesi büğül- muştu, bir defa da gözyaşları söze de- vamına mâni oldu. Bir aralık halkın çıldırmış gibi görün- düğü bir dakikada, uzun zamandanberi gır arkadaşı olan, şübhesiz biraz evvel- den haberdar edildiği için yanında bulu- nan Daily-Mail gazetesinin muhabiri Ward Price'e dönerek hakiki bir * sar'a cuşişi ile sarsılan binlerce kalayı gös- terdi: — Bunda cebir var mı? diye sordu. Elbette bu çılgın taraftar kütlesini in- kâr etmek düşmanları için güç olurdu ve » Hitler başını arkasına doğru dikti, bazı şahidlere göre donmuş camid cisim kesil- miş gibi idi. Çocukluk hatıraları Bu, kendiliğinden anlaşılacak bir vazi- yettir. Mütevazı bir kaynaktan çıkan, bü- tün hayatında tahakkümden başka zevk görmemiş olan Hitler icin bu dakika ha- yatının en yüksek dakikasıdır. Bu, beşeri his kâfi derecede ehemmi- yetle gözönüne alınmıyor: Hitler duğduğu arasında geçerlerken Viyana sokaklarında genç İızlar şan- söliye Hitlerin resimlerini satıyorlar * memlekettedir,' bü 'şehrih bütün *sokakı| aÇınız! * İA i Dün akşam: — Bufada çocukluğumu — buluyorum, diyordu. Buraya 1912 yılındanberi gelmemişti. Ancak bir defa, şimdi itiraf ediyor, 1932 senesinde bir kere derin bir sır içinde hududu atlıyarak annesinin mezarına gelmişti, bu dünyada ona biraz aşk gös- termiş olan tek kadının taşı üzerinde bü- tün geceyi geçirmişti. Duymuş olacağı, Napolyonun Korsikas yı Fransaya verebilseydi Ajaksıyoyu zi- yaret ettiği gün duyacağı sevinç ile mu- kayese edilebilir. Duyacağı derin gurur kamçiısı kim bilir ne şiddetli olurdu. Hocasının sözleri Bir sokağın köşesinde ihtiyar profesör Huemer ağlıyor, heyecanından mendilini ısiriyordu. Ona eski talebesinden bahset- tiler: |— Hiçbir şeyde parlak değildi, hiç İyi talebe değildi, yalnız dövüşmeyi severdi, 'hatırliyorum: - 1903 yilında ikinci sınıfta idi, bütün arkadaşları Elân çocukluk ha- linde, 'kisa pantalon giyerlerken © uzun pântalon takardı, general rolü oynardı, evet, evet dövüşmeyi severdi, diyordu. Sef, burada Balkonun altında bayraklar çiğneni- yordu, yenileri yükseltiliyordu, meydan da halk ile dolup boşalıyordu. Çok sert ihtiyat tedbirleri alınmıştı. Partinin ilk günlerindenberi bütün kav- gaların adamı olan Himmler ve siyah ii- niformalı polisleri hareket halinde idi- ler. Teğmen Bruechner uzun boyu ile, gözü sağda, solda, önde, arkada her va- kitki gibi Führeri koruyordu,. Ültra modern yüzlerce tayyare fasıla- sIz Uuğultularla göğü doldurmuştu. Hitle- rin otomobilinin üzerinde cambazlıklar yapıyorlardı, bu sırada da dükkân önle- rine takılırveren hoparlörlerden — çıkan kalın bir ses uğultuya hâkim olarak söy- lüyordu: — Pencerelerinizi âçınız, kapılarınızı oçınız, şef geliyor! Her açık pencere bir dost gözü, her kapalı pencere bir düş- man gözüdür. Sevinç eseri olarak lâmba- larınızı yakınız. Führer gelmiştir. Dük- kânlara bakinız, dükkânını kapatan dük- kânci ebedi olarak kapatmıştır. Onun müşterisi olmıyacaksınız. Pencerelerinizi Pişte dlebatakenüliflin Dolfüsün Viyanadan Peşteye kaçan dul karısile mülâkat Madam Dolfüs ağlıyarak “Üç sene evvel kocasımı, bugün de vatanını kaybeden “ir muhacir kadın size ne “öyleyebilir ,, dedi Hitleri müteakip Alman kıtaatı Linz şehrinin sokaklarında Budapeşte, 15 Mart Bugünün size buradan verebileceğim en mühim mahalli hâdisesi, Vatan Cebhesi | müessisi olan maktul başvekil Dolfus' unı dul karısı ile yetim çocuklarının Buda- peşteye gelişleridir. Bayan Dolfus, vu- kuatın gelip çattığını anlar anlamaz, der-| hal çocuklarını alıp otomobiline atlamış, Viyananın en yakın hudud noktasını ge- çerek kapağı Pojoni (1) ye atmıştır. Ora- da iki gün kaldıktan sonra Çekoslovak- ya yolile Peşteye gelmiş bulunuyordu. Koyu gri renkte muhteşem bir spor oto- mobili, Margrit adasındaki Palatinus ©- teli önünde durduğu zaman, orada gele- ceğinden haberdar olan gazeteciler tara- fından çevrilmiş bulunuyordu, fakat, ay- ni zamanda hem yorgun, hem de kederli görünen kadıncağızın siyah ve sade bir yol elbisesi içinde o kadar mahzun bir tavrı vardı ki, biz gazeteciler, kendisin- den beyanat almak için, bu gibi ahvalde göstermeğe alıştığımız ısrarı göstereme- dik. Hüzün içinde titriyen sesile, gözle- rini bize çevirerek, her ığızdın çıkan su- allerin hepsine birden: — Benden beyanat istiyorsunuz. Fa- kat, üç sene evvel kocasını, şimdi Ge va- tanını kaybetmiş olan bir dul ve muha- cir kadının size söyliyeçek ne sözü ola- bilir? Dedi, Bu kısa söz, onun mahzun ve sa- de tavrı, yanındaki küçükler, hepimziin cesaretini kırdı ve ısrar edemedik. Yal- nız fotogrâf makineleri, Tık! Tık! işle- diler. Odasına çekilmek üÜzere asansörün ya- nına yaklaştığı sırada sordum: — Burada çok kalacak mısınız? Düşünmeden cevab verdi: — Hayır, bir iki gün istirahat edip (D Çeklerin Bratislava ve Almanların Presburg dedikleri şehirdir, (Son Posta) biraz kendimi topladıktan sonra İtalyaya ve oradan da İtalyan İsviçresine gidip bir köye yerleşeceğim. Başı önüne eğilmiş, galiba gözlerinde« ki damlaları saklıyarak asansöre girdi ve bir lâhza sonra kayboldu. Bayan Dolfus ve çocukları bizzat Mus» solininin himaye ve vesayeti altındadır. O, bunların müreffeh olarak yaşıyabile Nazi bayrakları altında genç Avusturyalıların - tezahüratı melerini temin etmiş olduğu için hayat itibarile sıkılacak değildir. Fakat, koca- sının kemikleri gömülü olan vatan top- rağını belki de bir daha hiç göremiyece« ğini düşünerek muhacir olmak acıklı bir şeydir. * Siyasi havadislere gelince, bunların (Devamı 10 uncu sayfada) genç kuzlar ae K p _,__ n e Te l pf TeRĞ d Ki

Bu sayıdan diğer sayfalar: