20 Kasım 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

YURTTA OLUP BİTENLER bölümlerine nisbetle daha sessizdi, Be- şer . onar kişilik gruplar halinde fi- sıldaşarak konuşan APliler, o gün sık sık "milli irade"den bahsettiler. İnö- nünün kendilerine bir oyun oynamış olabileceğim ileri sürdüler. İktidara ya km gazetelerin muhabirlerini yakalıya rak onlardan bilgi almaya çalıştılar. AP'li militanlar Sunayın mektubun- dan çok, Genel Kurmay Başkanı ile üç Kuvvet Komutanının İzmite yaptık lan seyahat üzerinde duruyor ve bu- nun nedenlerini araştırıyorlardı. Bazı vap aramaktadırlar: "Acaba Sunayın mektubu üzerine parti liderlerinin top- lanması ve bazı tedbirler alınması mil li iradeden verilmiş bir prim midir?" Bunu bir tâviz olarak kabul edenler de etmeyenler de mevcuttur. Ancak her iki görüşün sahipleri de şimdilik bu konuda kesin birşey söylememekte ve biraz zaman geçmesini beklemektedir- ler. Birçoklarına göre alt komisyonun kuruluş gerekçesi de bundan başka bir şey değildir. AP Genel Başkan Vekili Saadettin Hadisenin Niçini Çok kimse, 1961'den bu yana geçirilmiş ve hepsi ancak İsmet İnönünün varlığı sayesinde atlatılmış bunca niçin tehlikeli sahalarda at oynattıklarını ayaklanmada karyolasının altına kongrelerde ona buna şovenler aynı her taksi tutup Başkentten kaçanlarla badireden sonra A.P.'lilerin hâlâ merak edebilir. Gerçekten de saklanan veya bol para vererek insanlardır. Bunların, başları üzerinde tehlike dalaştığında nasıl sararıp solduktan, İnönüye başvurup "Bize ışık tut" diye yalvardıkları herke- sin malümudur. Buna rağmen, gökten bulutlar uzaklaşınca bunlar yemi bulut getirecek ne varsa hepsini .yapmaktadırlar. Halbuki A.P.'nin bir müdahaleden, Bilâkis A.P. için mantıki hedef, sükün kazanacak hiç bir şeyi yoktur. kaşılıktan, kılıç şakırtısından ve huzur içinde demokratik hayatın devamı olmalıdır. Ama A.P. bir siyasi teşekkül, olarak taraftarlarını nenin etrafında, nasıl toplayacaktır? A.P.'nin ne iktisdi, ne sosyal, ne dış politika olarak herhangi bir fikri vardır, Böylesine fikirsiz, prensipsiz, programsız bir par ti belki de yer yüzüne gelmemiştir. A.P. bir aksiyon değil reaksiyon par- tisi olduğu için ister istemez kendisine bağlı olanları birleştirecek, kay- naştıracak iksir diye bugün kullandığını daima kutlanacaktır; 27 Mayısın intikamını alıp eski devri tekrar ihya etmek vaadi. Bu vaadi ne kadar ka- badayıca, ne kadar bol küfürle, ne kadar çok cami duvarına işiyerek ya- parsa kendisine o kadar "Erkek Parti" denileceğini hesaplamaktadır Hat- tâ parti içi mücadelelerde bile merkezler, teşkilât üzerinde daha fazla tesir yapabilmek için fodulluğu 1 numaralı silâh saymaktadırlar Genel Baş- kanın seçimine az zaman kalmasıyla küfür ve salyalı saldırı kampanyası - nın hızlandırılması bir tesadüf neticesi bir araya gelmemiştir. O bakımdan A.P. fikirsiz parti olarak kaldığı müddetçe A.P'nin se- bebiyet verdiği buhranlar ve patlama istidatları son bulmayacaktır. Bu gerçeği milletin bilip anlaması, artık buhran ve patlama istidadı istemi- yorsa ona göre iradesini kullanması lâzımdır. himleşeceğini söylüyorlardı! Diğer bir kısmi ise endişe edilecek birşey olma- dığını bunun normal bir gezi niten- 8i taşıdığını iddia ediyorlardı. Ancak AP lilerin çözmeye çalıştıkla rı problem bundan ibaret değildir ve Pazartesi gününden bu yana kendile- rince son derece önemli bir soruya ce 12 Bilgiç ise derhal tedbirler alınmasını gerektirecek bir durum olmadığını ile- ri sürmekte ve kendisine Sunayın mek tubunda silâhlı bir müdahaleden bah- sedilip edilmediğini soranlara: "— Böyle bir şey yazılabilir mi? Bu- rası milli iradenin tecelli ettiği BMM dir. Bunu söyliyenlerin tecennün et- miş olması gerekir. Yalan söylüyorlar" demektedir. AP'nin bir şikâyeti de meselenin Ba- sında, Ordunun AP'den şikâyeti ola- rak gösterilmesidir. AP yöneticileri or- tada bir şikâyet mektubunun bulundu gunu kabul etmekte, ancak bu şikâye- tin bütün partileri ve hattâ Hükümeti de ilzam ettiğini o söylemektedirler. Ama Hükümet kısmını bizzat Sunay yalanlamıştır. Mektubun CHP'dekı yankıları "Oh olsun!" şeklindedir. CKMP, YIP ve MP ise mektubun hedefinin AP oldu- gunu kabul etmekte, fakat bunların cezalandırılmaması sebebiyle, Hükü- meti de kapsadığını ileri sürerek, milli bir koalisyonun zaruretini anlatmak- tadırlar. Komisyona havale!.. Alt komisyon çalışmalarına Salı sa- bahı saat 10'da Millet Meclisi Baş- kanlık odasında başladı.. Bu komisyon da, CHP Kemali Beyazıt ve Zihni Be- til, AP Ali Naili Erdem ve İhsan Sabri Çağlayangil, YIP Şekip İnal, CKMP Cevat Odyakmaz, MP Zekâi Dorman MBK ise Fahri Özdilek tarafından tem sil edilmekteydi. Sadi Koçaş ise komis- yona Cumhurbaşkanlığı, kontenjan se- natörü olarak katıldı. Özdilek başkan- lığa, Koçaş da sözcülüğe seçildiler. O sabah başlıyarak öğleden sonra ve : Siyasi Parti- lerin faaliyetleri, Parlâmento mensup larının dokunulmazlığı meselesi. Hü- kümet çalışmaları.. Bunlardan, siyasi partilerin faaliye- ti konusu, üzerinde en çok durulan me seleyi teşkil etti. Bu konuda milli ko- alisyondan, çeşitli kanunlara (o (kadar hemen hemen yüz tane teklif ileri sü- rüldü partilerin bir bildiri yayınlaya- rak, Anayasa ve 27 Mayısa bağlı olduk larını, demokratik rejimden başka bir idare şeklini okabul etmiyeceklerini belirtmeleri istendi. o Ancak tıpkı bir gün önceki toplantıda olduğu gibi ko- misyonda da türlü kutuplar, türlü gö- rüşler çarpışıyor ve bir anlaşmaya va- rılamıyordu. Tabii bir anlaşma söz ko- nusu olmayınca görüşmelerin gizli kal ması. en emin olarak görüldü ve ko- misyon çalışmalarına kalın bir sır per- desi arkasında devam edildi. Bu mecmuanın yayınlandığı Perşem- be günü, parti liderleri ve Bakanlar tekrar toplanacak ve alt komisyonun kendilerine sunacağı raporu görüşecek- lerdir. A. P. Demokratik parti! (Kapaktaki şemsiye) rta boylu, çıplak kafalı adam önce sağa, sonra sola baktı ve öne eği- lerek fısıldadı : AKİS, 20 KASIM 1964