20 Kasım 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

Ertesi gün Douglas, basının baş ko- nusu halini aldı. İki alan, Douglas'ın gelişinden alabildiğine (o yararlandılar, Basın için Douglas iyi bir yem ve iyi harcanırsa, birkaç gün sürecek bir koz- du öte yandan ellerinde Douglas fil- mi bulunduran getirtici şirketler o ve sinemalar da program değiştirmede "İşlet kafanı, doldur keseni" politika- sını esas tuttular. Gazeteciler sayfalarını Kirk Do. uglas'ın boy boy resimleriyle donattı- lar. En dişe dokunur, en tuttuğunu ko- parır muhabirlerini Douglas'ın ardına düşürttüler Biotin göre Douglas geldiğinin ertesi günü Amerikan Kız Kolejini zi- yarete gitti, Sabahleyin otelinde -tabii Hiltonda kalıyordu- geç saate kadar uyumuş, uyandıktan sonra da bol mey. va sulu örnek bir amerikan kahvaltı- sı yapmıştı. O yüzden Koleje gelişi öğ- leyi buldu. Yeşilköyde pek hararetle karşılanmayan oyuncu, Koleje geldiğin de âdeta korkusundan kaçacak delik aradı. Kolejin amerikan terbiyesiyle iyiden iyiye eğitilmiş toz öğrencileri, görülmedik bir saldırganlıkla Kirk Douglas'ın üzerine yürüdüler. Sahne, western filmlerindeki o "kahraman'"ın kızılderililerin (o saldırısına (o uğrayışına pek benziyordu. Kızlar acı çığlıklar a- tıyor, itişip kakışıyorlardı, "Aman, ne şâhâne adam!", "Bayıl- dım, bittim!", "Tam, limdeki er- kek!" gibi iltifatlardan geçilmiyordu. Kolejli kus öğrencilerin ( elbirliğiyle bayılıp öldükleri bu "hayallerin erke- ği", güçbelâ kendine bir yol buldu ve irebildi. Kürsü- hayranları karşısında olmakla kame- ra karşısında olmak arasında bir fark yoktu. Douglas kürsüden İndiğinde salon an sızın boşalıverdi, Kızlar, gelişinde ol- duğu gibi bu defa da oyuncunun gidi- şinde kapıları tuttular ve oyuncudan ille de imza koparmak sevdasına düş tüler. Douglas çemberi yardımcılarının gayretiyle am ve kapağı otomobili. ne o yemek, Mısır o çarşısındaki Pandeli “Tokantasında yendi ve Doug- las, basın tarafından -lütfen- serbest bırakıldı "Go Home!" Kirk oDouglas'ın İstanbul gezisi sıra- sında en ligi çekici olay, M.T.T.B, nin düzenlediği toplantı sırasında ol. du Kalabalık yine bir hayran kalaba SİNEMA lığıydı ama, Douglas salona girdiğindi beklenmedik bir haykırışla karşılandı: "— Go Home!" Alkışlar yine vardı, ama o sönüktü. Douglas "Go home!"'u duyunca biraz sarsıldı, rengi de hafifçe atta, fakat pek. bozuntuya vermedi. Ne de olsa rol yap- masını iyi bilen başarılı bir sinema o- yuncusuydu. Yerini aldı ve "Go ho- me!"un hiç üzerinde durmadı. Konuş- tu, espri yaptı ve kalabalığı epeyce eğ- lendirdi. Bir sonraki gün, Başbakan İnönü- nün Taşlıktaki evine, yanındaki ameri kah senatörlerle (ziyarete gittiğinde, bu konuda fikri soruldu ve Douglas bunun önemli olmadığım, bu çeşit o- laylara her ülkede rastlandığını söy- ledi. Taşlıktaki eve gelindiğinde, Başba- kan başka bir randevudaydı. Bu yüz- den oyuncu ile senatör bekletildiler. Az sonra da kabul edildiler, İnönü, İstan bulda geçirdiği son hafta tatili dolayı- sıyla dinç ve neşeliydi Sinema oyun- cusuna amerikalı senatörlerden daha çok ilgi gösterdi ve iltifat etti. Douglas, bundan sonra gerekli zi- yaretlerini de tamamladı ve haftanın başında, Pazartesi günü, İsraile geç- mek üzere, Türkiyeden ayrıldı. AKİS, 20 KASIM 1964 (AKİS — 1330) 33