15 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

15 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAYINLAR TÜRK KÜTÜPHANECİLİĞİNİN BİBLİYOGRAFYASI Muzaffer Gökmanın bir denemesi. Türk Kütüphaneciler Derneği Yayın- ları 4, Türkiye Ticaret Odaları Mat- baası Ankara 1964, 32 sayfa 4 lira. Bir kısım meslekler vardır ki, yüzyı- ımızın gürültülü yaşantısında var tıkları ile yoklukları arasında hiç bir fark yokmuş gibi gözükür. Hele oku- ma - yazmayla başı pek de hoş olma- yan toplumumuzda bu meslekler er- babıba âdeta birer deli gözü ile ba- kılır. Adam yabancı dil bilir, gitmiş yıllarca yabancı memleketlerde ouz- manlık eğitimi yapmış, sonra Türkiye- ye gelmiş, bir köşeye çekilmiş, her türlü şandan şöhretten uzak, bir ka- palı kapının ardında ipekböceğinin ko- zasını örmesi gibi toplum kalabalık- larına pek de hitap etmeyen bir ta- kım işlerle uğraşır ha uğraşır İşte kütüphanecilik bu mesleklerden bir'dir. Okumuşluktan o nasipsiz bazı kimseler bunlara "kütüphane faresi" derler, "kitaplık kurdu" derler. Bunla- rın yaptıklarını ciddiye almak istemez, önemsemez görünürler. Bilmezler ki kendilerini kitaba adayan, kütüphane- ciliğe adayan bu insanlar, bir milletin millet olma haysiyetine (o kavuşmasın- da bellibaşlı rolü oynayan insanlardır, kütüphanecilik, bir kutlu iştir. Herşeyi farfarada ve gösterişte a- rayanların hiç bir şekilde anlamıya- cakları, kafa yapıları bakımından an- lamalarına da imkân olmayan kütüp EE mesleği, çok meslek gi- i Türkiyede de pek yeni bir meslek Eli. Göçebelikten yerleşmişliğe ge- çilmesinden bu yana türk toplumunda bellibaşlı yöneticiler saraylarında ki- taplıklar kurmuşlar, bu işlerle ouğra- şacak insanlar yetişmesine (o yardımcı olmuşlardır. Bugün pek çoğu Vakıflara veya Eğitim Bakanlığına devredilmiş padişah kitaplıkları, paşa kitaplıkları hep o eski devrin aydın kafalarının kalıntılarıdır. Modem anlamdaki kütüphanecili- ğe gelince: Bu konuda Türkiye maale sef oldukça geç kalmıştır. Ancak Cum huriyetten, hattâ cumhuriyetin de ku ruluşundan hayli zaman sonradır ki Türkiyede modern anlamda kütüpha neciler yetiştirilmeye başlanmış, tüphaneciliğin sıradan bir iş olmadığı anlaşılmış ve bu konuda kürsüler ku- rulmuştur. Yeni yenidir ki Türkiyede çeşitli illere dagılmış kütüphanelere sı radan Edebiyat Fakültesi omezunları- nın tâyin edilmesi yerine bu işi ken- dine meslek edinmiş ciddi kütüphane- cilik uzmanları gönderilmeğe başlan- mıştır. Türkiyede kütüphanecilerin kendi aralarında kurdukları Türk Kütüpha- neciler Derneği, bir süredir ki kütüp- hanecilikle ilgili yayınlar da yapmağa başlamıştır. Basma (Eserler Alfabetik Katalog Kaideleri Enstrüksiyonu, İs- AKİS, 15 OCAK 1965 (AKİS — 40) Kitaplar SIĞDA Gülten Akın Can Koçakın şiir- leri, Ankara (Üniversitesi (oOBa- sımevi 1964, 32 sayfa 250 kuruş. KURAN VE HEDEFİ Ahmet Yüzendağın radyo ko- konuşmaları ve makaleleri, İz- mir Nefaset Matbaası, 96 sayfa 3 lira. HİTABET DERSLERİ Hazırlayan Ahmet Yüzendağ, Diyanet İşleri Başkanlığı (o Ya- yınları, Ankara 1964, (Ayyıldız Matbaası, 136 sayfa 250 kuruş. TÜRK DİLİ ARAŞTI YILLIĞI BELLETEN 1963 Hazırlayanlar Agâh Sırrı Le- ra 1964, 305 sayfa 35 lira. tanbul ve Ankara Kütüphaneleri, Kıb- r1s Sultan İkinci Mahmut Kütüpha- bu demeğin yayınlarından e kaçıdır. Demek son olarak 23-29 K tm tarihleri arasına rastlayan Kü. tüphane Haftası dolayısıyla Türk Kü- tüphaneciliğinin Bibliyografyası adlı küçük broşürü yayınlamıştır. Kendisi- ni kitaba ve kitaplığa adamış bir de- gerli kütüphane uzmanı olan Muzaf- fer Gökmanın bir kuyumcu titizliği ile işlediği bu küçük broşürde yer a- lan kitap ve süreli süresiz yayın sayı- sının azlığı, kütüphaneciliğin omem- leketimizde nasıl kıyıda köşede unu- tulmuş bir iş olduğunu ortaya koyma- sı bakımından da enteresandır. Muzaffer Gökmanın bilbliyograf- yacından anlaşılmaktadır ki Türkiyede, süreli süresiz, arap harfleriyle yazıl- mış, olanları da dahil, şimdiye kadar kütüphanecilik konusunda yayınlan- mış eserlerin sayısı sadece 141 tane- dir. Batı literatüründe ise kütüpha- necilik konusundaki yayınların o başlı başına bir kütüphaneyi odolduracak kadar çok olduğu düşünülürse, hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da nekadar geri olduğumuz ortaya çıkar. İlhami SOYSAL 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: