26 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

26 Mart 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER bir AKİS muhabiri ile kökü bir iki yıl öncesine dayanan bir meseleyi aşağı yukarı ilk defa olarak açıkça ve enine boyuna konuştu. Bu mesele, türk iş- çisinin geleceğinin hangi metodla te- minat altına alınacağıdır. 27 Mayıs öncesinde karanlıklar içinde yüzen iş İ uriyetin kendilerine li bir mesele ile karşılaşmışlardır: çinin politikası ne olacak? İş- Kanuni haklarını tepeden inme el- de eden işçiler bundan sonra her şe- yin tepeden inme olmıyacağının far- kındadırlar. Hissetmişlerdir ki işin a- sıl önemli tarafı bundan sonra başla- makta, eldeki kanuni imkânlarla şamanın seviyesine (o yükseltm zorlu olduğu kadar da akıllıca bir mü- cadele gerekmektedir. Bu noktada iki . Birincisi, bazı işçilerinin yap- işçiyi siyasi bir kuvvet o- ze fikir Min çıkmıştır avrupa mleketleri tıkları vi i ma ci fikir ise, çabaları siyasi faaliyetten çok sendikacılığı kuvvetlendirmeğe yö- neltmek ve amerikan sendikacılığını başarıya götüren usulle, parlâmento- nun üzerinde kuvvetli bir baskı grubu niteliğini kazanmak.. sendika basamak, parti ise asıl müca- dele unsurudur. İkinci fikir, pi yı esas almaktadır. Bugün bu konuda işçilerimiz -ne yazık ki- hâlâ karar e değil- dirler. T.İ.P. ve bu p mensup sendikacılar birinci, e şiddetle sa- rılmışlardır. Bugün 600 bine varan ü- yesi ve oturmuş durumu ile Türkiye İşçi Sendikaları (Konfederasyonu ise sendikal gelişmeye öncelik (o verilmesi taraftarıdır. Türk - İş Genel Sekrete- ri Halil Tuncun bu yazının girişini teş kil eden sözlerinde iyice açığa mücadelenin kaynağı işte bu fikir ay- rılığıdır... Halil Tunç, Konfederasyonun, ni- çin bir İşçi Partisi yerine sendikaların kuvvetlenmesini hedef BİM AKİS muhabirine şöyle izah etti "“— Bugün Türkiyedeki işçi kütlesi tam bir siyasi şuura erişmiş değildir. Meselâ, işçinin büyük bir kısmı, işçi haklarına ve sosyal haklara karşı olan Bunun larak yerleşmemiştir. 6 Eğer bu anda, çıkan. sendikalar işçi haklarını koruyacağız diye particilik yapmaya kalkarlarsa bu henüz gelişme safhasında olan sen- dikacılığı parçalar ve kuvvetini azaltır. Üstelik sendikacıların particiliği, seç- menin bugünkü durumunda başarılı da olmaz. Diyelim ki, Türk - İş İşçi Partisini desteklemeğe karar verdi ve işçi liderleri olarak biz İşçi Partisine girdik. Bunun sonucu hem işçi hakla- rını koruyacak bir güçle parlâmentoya girememek ve hem de diğer kuvvetli partilerin bize rakip sendikalar kur- maları ile işçi kütlesinin tam bir par- çalanmaya gitmesidir. Olan işçiye o- lacak, hakların elde edilmesi ve hattâ korunması, bu takdirde tehlikeye gire- "— Ben aynı fikirde değilim!" de- di. İşçilerin Meclis binasına yaptıkları yalınayak koşunun organizatörü Öz- türk, Türk - İşin partilerüstü siyaseti- ni benimsemediğini ifade ettikten son- ra fikirlerini AKİS muhabirine açık- ladı: "— Bir defa, işçi kendi yaşayışına yenilik va ilerilik sağlamak, kendi acı durumunu dile getirmek için parlâmen a siyasi mücadelelere girişerek, par- İşçi Liderleri toplantı halinde Çatlak isteyen cektir, Afrikada bu böyle oldu. Bağım- sızlığa , kavuşan ülkelerde, henüz yeni olan sen ikalar sosyalist partiler kur- sete girdiler. ülke- bile a gayeyi sendikaların bünyesi içine sokmamak- TİE Ti sendikacı Ma apı - İş Federasyon Başkanı ve TİP'in mahalli a ei Anka- ra Belediye Başkanı adayı Tehir Öz- türk ise : çatlak sesler edilmek sureti ile kavuşabildiklerini ogörmüş- .Partilerüstü kalma, amerikan lâmentoda temsil haklarına lerdir. tabii kaynaklara sahip olan amerikan sanayii görülmemiş bir hızla geliştiği içindir ki amerikan sendikaları, siya- setüstü kalarak haklarını oldukça ko- lay elde etmişlerdir. Durum Türkiye- de böyle değil!" Tahir Öztürk, Türk - İşe karşı va- ziyet alan ve Zonguldak olaylarını "tarihi uyanış" diye isimlendiren bil- diriye imza koyan sendikaların toplan- dığı, Mithatpaşa caddesindeki apart- AKİS, 26 MART 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: