31 Temmuz 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

31 Temmuz 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu rezalete kim «dur» diyecektir? Şu anda Türkiyede, bir uçak yolcusunun ne zaman, ne- reye gideceği hakkında hiç bir bilgi yoktur..Adına Türk Hava Yolları denilen, türk milletine yılda milyonlarca lira zarara malolan ne bir Umum Müdürü, hatta ne bir sa- rar organı bulunan, şirket mi yoksa iktisadi devlet te- şekkülü mü olduğu dahi bilinmeyen bu müessese bütün ipleri elden kaçırmış haldedir. Uçakların ne zaman kal- kacağı tamamile meçhuldür. Her gün, Türkiyenin her hava alanında, yolcular dizini dizim beklemekte ve bu secim arefesinde, bir hava yolunu işletemeyen bir ikti- darın memleketi nasıl idare edeceğini derin derin, en sabır- sızlan ise ağızlarına geleni söyleyerek osormaktadırlar. Mussolini 1920lerin İtalyasında. trenleri zamanında kal- dırıp zamanında vardıracağı vaadiyle iktidara gelmiştir ve iktidarda ilk işi bu vaadini tutmak olmuştur. Nitekim, T.H.Y'ndaki bu inanılmaz kepazelik geride kalan hafta içinde âdeta bir siyasi skandale sebebiyet ver- miş ve Pakistan Dışişleri Balkanı Yeşilköyde bir saat bir çeyrek uçak, Ankarada da bizim Dışişleri Bakanımız. Pa- kistan Büyük Elçisi ve resmi bir heyet aynı süre Pakis- tan Dışişleri Babanını beklemiş, Türkiye - İran - Pakis- tan arasında yapılan toplantıların tehir edilmesine zaru- ret hasıl olmuştur. İstanbuldan Ankaraya 12'de kalkma- sı gereken uçak bir saat bir çeyrek geç kalkmıştır. İstan- bul - Ankara yolu zaten bir saatlik bir uçuştur. Bir sa- atlik uçuş mesafesinde bir saat bir çeyreklik gecikme bi- zim hava yollarımızın şeref madalyasını teşkil etse ye- ridir. Fakat Ankarada bekleyenler Pakistan Dışişleri Ba- kanını karşılayacak olanlardan ibaret kalmamıştır. O uçağın 13.30'da Ankara - İstanbul seferini yapması ge- rekmekteydi. O seferin yolcuları alanda perişan olmuş- lardır. İstanbuldan o uçakla gelen Adana yolcularını bir başka uçağın Adanaya götürmesi lâzımdı. Adananım İs- tanbuldaki yolcuları İstanbulda, Ankaradaki yolcuları Ankarada küfürler ederek beklemişlerdir. e İstanbuldan Ankara - Samsun - Trabzon seferini yapacak olan uçak da kalkamamıştır. Onlar da saatlerce alanlarda T.H.Y.'na da, onun bağlı olduğu büyüklü küçüklü makamlara da iltifatlarını esirgememişlerdir. Y. iki hafta önce bu dergide çıkan ve durumu belirten yazı üzerine ilgi göstermiş, personel dairesi mü- dürünü göndererek hem özür dilemiş, hem de bir izahat vermeye çalışmıştır. Bu yaz aylarında yolcu sayısı çok art- mıştır, halbuki elde kâfi uçak yoktur, bütün uçaklar ha- vadadırlar, buna rağmen İhtiyacı karşılamamaktadırlar, en ufak bir arıza bütün seferleri altüst etmektedir, nite- kim gecikmeler son zamanlarda büyük nisbette artmış- tır. Ama T.H.Y. durum bu iken, yani iç hatların ihtiyacı- nı karşılayamazken niçin bir çok uçağın "dış hat" adı altında ya boş gidip geldiğini, ya da dolmuşçuluk yaptı- ğını -o da. bizim işçilerimizin sayesinde- anlatamamış- tır. Bu dış hatlar, sebep oldukları maddi külfetin yanın- a, bizim için bir de alay vesilesi olmaktadırlar. En yeni jetlerin işlediği bu hatlarda Türkiyenin Viscount'larla gövde gösterisine kalkışması bayrağımın düpedüz haka- rettir. Başbakan Ürgüplü tarafsız Ulaştırma Bakam arıyor. Bakandan önce TH.Y.'na bir Genel Müdür bulmalı, "dış hat" kepazeliğinin derhal durdurulması ve bütün uçakla- rın kifayetsiz iç hatlara tahsisini emretmeli, idare ettiği Türkiyede hiç olmazsa bir uçak şirketini işletebildiğini göstermelidir. £ Bu intizamsızlık yarın, öbür gün büyük felâketlere de yol açabilir. Bunun sorumlusundan Türki- ye fena hesap sorar. Hava personeli, yer personeli ellerin- den geleni yapmaktadırlar. O rezalet Çarşamba günü An- kara hava alanında 15 dakika içinde uçak boşaltılmış, uçak yüklenmiş, uçak sefere hazır hale getirilmiştir. Ama bu. bir saat bir çeyreklik gecikmenin ancak birbuçuk saat ol. masını önlemiştir. Yoksa, uçaksız hava hattı fişletmenin sırrına kimse henüz erememiştir. Hele Genel Müdürsüz, karar organsız uçak şirketi hiç görülmemiştir. Bu rezalete "dur" diyecek bir kim- senin mutlaka çıkması lâzımdır. Bir T.H.Y. uçağı havada "Ne saman geleceksin ?" 31 Temmuz 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: