31 Temmuz 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

31 Temmuz 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yı: 12 Sayı; 580 HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI YURTTA OLUP Bİ Millet İnanılmaz deme > il başında, Pazartesi gü- ibret-i. âlem için Başbakan Suat Hayri Ürgüplünün yüzünü. Ak- şam gazetesini okurken Eğ lâzım- dı. O sabahki Akşam g İk DOK puntolu harflerle bildirkordu. “Cum hurbaşkanı, Ürgüplünün Rusya seya- hatinden umutsuz". Haber ve manşet bu kadarla bitmiyordu, Daha üstte, "Gürsel Akşama özel başlığıyla ve tırnak Gürselin şu sözleri vardı: "Erkin za- manında Moskovada imzalanan kül- tür anlaşması Meclis ve Hükümet ta- rafından onaylanmadığı için (Başba- kanın Rusya seyahati o sırasında iyi ve ciddi bir netice elde edilemez.." Suat Hayri Ürgüplü, başından aşa- ğı, bir kova kaynar su yemiş gibi oldu. Cumhuriyet Hükümetinin Başkanı o- larak en büyük komşu memleketi zi- yarete gidiyordu. Yanında, bilhassa ticari ve iktisadi görüşmelerde fayda- lı olacak bir heyet götürüyordu. Sov- yetler Birliği Başbakanı Oo Türkiyeyle dost olmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır bulunduklarını bil- dirmiş ve bir dostluk opaktını basın yoluyla bahis konusu etmişti. Böyle bir esnada, konuşmasını seven, fakat söyledikleri birbirini nadiren (tutan sayın Cemal Gürsel bu çok nazik ko- nuya da ilişmeden duramamıştı ve de- meci de bu olmuştu! Her halde, dün- yada bir Başbakan- ilk defa olarak Su- at Hayri Ürgüplünün bu hafta başın-. da kaldığı durumda kalıyordu. Dev- let Başkanları Başbakanları böyle hal- lerde, seyahate verilen önemi belirt- mek için, hava alanına kadar götürüp uğurlarlar. Her halde bu da, sayın Gürsel bakımından Ürgüplüyü' bir çe- şit uğurlamaydı. e Devletin Başkanı, Başbakanının seyahatinden "iyi ve ciddi netice" beklemiyordu. Peki ama, o halde Ürgüplü niçin gidiyordu? Aslında, sayın Cemal Gürselin ak- lına o gün böyle konuşmak gelmişti ve sayın Cumhurbaşkanı bunları söyle- 4 31 Temmuz 1965 Cilt: XXXITI TENLER Cemal Gürsel - Suat Hayri Ürgüplü Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu mişti. Ama şu anda Suat Hayri Ür- güplünün sıkıntısı, Başbakan olarak, bütün sorumluluğu ve onun sağladığı hakları vaktinde okullanmamaktan, Devletin Başkanına Anayasayla sınır- landırılmış yetkilerini zamanında ha- tırlatmamaktan doğmaktadır. Cemal Gürselin bu, çok' ciddi iç ve dış ihtilaf tara yol açan ilk davranışı değildir. Başbakan Ürgüplünün, daha birinci seferinde, Başbakanlığının icabını ye- rine getirmesi gerekirdi. Bunu yapma- mış, ağırlığını koymamış, hattâ, mec- bur kaldığı takdirde meseleyi Meclise veya umumi efkârın önüne getirece- ğini bildirmemiştir. Bu yoldaki ikaz- ları da geçiştirmiş, muhtemelen Cum- hurbaşkanıyla kötü kişi olmak iste- memiştir. Ama yol, işte. bu derece Ö- nemli bir seyahatin arefesinde bu so- rumsuz demece kadar varmıştır. Her halde hadise, milletlerarası bir siyâsi, skandal olarak tarihe mutlaka gele- cektir ve Suat Hayri Ürgüplü 'Mosko- vada kendisini zayıf hissedecektir. Halbuki, hatırlardadır, NATO'nun Londradaki konferansının o arefesinde Muhalefet Lideri bir basın toplantısı tertiplemiş ve bir partiye mensup ol- masa ve Hükümeti geçici bir seçim hükümeti de sayılsa Hasan Işığın Tür- kiye Cumhuriyeti adına, onun yetkisi tam Dışişleri Bakam olarak Konfe- ransa katıldığını belirtmişti. Ürgüplü gibi Başbakanlar, Işık (gibi Dışişleri Bakanları ancak bu şekilde dış âlem- de kuwvetli vaziyet kazanırlar. Gerçi, Moskovada sayın Cemal Gürselin yetkilerinin ve Anayasa kar- şısındaki durumunun, hatta hususi meraklarının ne olduğu, sözlerinin ifa- de ettiği temsil vasfi bilinmektedir. O bakımdan belki aslında, Ürgüplünün ev sahipliğini yapacak olanlar görün- dükleri kadar 'alınmış olmayacaklar- dır. Ama böyle bir handikapla gitmek, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanını ister istemez zayıflatmıştır. Ürgüplüye, Başbakanın böye ri bu tecrübe, vi ve ciddi 31 Temmuz 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: