11 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

11 Eylül 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Keşmir Ele verir talkını Onsekiz yıldır o Hindistanla Pakistan arasında büyük anlaşmazlıklar ya- ratan Keşmir sanırında, geride bırak- tığımız haftalarda, yeniden çarpışma- lar patlak vermiştir. Üstelik, bu sefer. ki çatışmalar basit sınır olayları da değildir. İşe, düzenli askeri birlikler- den başka tanklar, hattâ uçaklar da karışmıştır. Şu satırların yazıldığı sı- rada, hem Ravalpindide, hem de Yeni Delhide savaşçı tonlar üzerinde çeşitli varisyasyonlar yapılmaktadır. Her iki ülkenin yöneticileri de, sanki, halkla- rını uzun ve ciddi bir mücadeleye ha- zırlamak istemektedirler. Öte yandan, Manhattan adasının doğusunda da, Bir- leşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ale- lacele toplanarak, tarafların ateş kes. melerini istemiştir. Oysa o sırada, hü- --ma geçen o Pakistanlılar Kaşmirde ravi nehrine aşağı yukarı 13 kilometre mesafedeki Jorian kasabasını hintli- lerin elinden almış (obulunuyorlardı. Gene aynı sırada, Keşmirin kışlık baş kenti olan Jammu'da hint tankları ile piyade birlikleri savunma tedbirleri alı yor, askerler, polisler ve kamufle edil- miş tank birlikleri, özellikle, Pencap eyaleti ile Jammu'yu birbirine bağla- yan yol üzerinde mevziye giriyorlardı. Yabancı haber ajanslarının bildir- diğine göre, geçtiğimiz hafta Cumarte- si günü Jammu'ya 40 kilometre uzak- lıkta Pakistan uçaklarına ateş açan hint uçaksavarı arının sesleri şehirden duyuluyordu. Hint resmi rakamları, bu uçaklardan ikisinin düşürüldüğünü ile- ri sürmektedirler. Çıbanın kökü Eğer Keşmirde çıkan kargaşalık yal- nız Hindistan ile Pakistan arasın- da kalacak türden olsa, belki bunun yankıları o kadar fazla olmazdı. Fa- kat sınırlardaki savaşın en şiddetlen- diği bir sırada, Komünist Çin Dışişle- ri Bakanı Şen Yinin Ravalpindiye git- tiği haberi alınmıştır. Bilindiği o gibi, şu sırada Pekin ile Ravalpindi arasın- daki münasebetler çok yatandır ve ak- silik. Hindistan ile Komünist Çin ara- sında da çok önemli sınır ihtilafları vardır. Eğer Mao Çe-tuog ve arkadaş- ları bu durumdan kendileri, için de faydalanmak isterlerse, oÖnümüzdeki günlerde ortalık daha da karışacak de- mektir. Yalnız Asyanın değil, fakat bütün dünya barışının geleceğini büyük bir 11 Eylül 1965 tehlike altına koyan Keşmir anlaşmaz lığı nedir? Bu sorunun, onsekiz yıllık uzun bir geçmişi vardır. Hatırlanacağı üzere, İngiltere Güney Asyadaki sömür- gelerinden çekilip (Hindistan ve Pa- kistana bağımsızlık verirken, bu ülke- lar arasında kalan bazı bölgelerin han- gi devlete katılacağı konusu sonraya bırakılmıştı. Nitekim, sonradan yapı- lan görüşmelerle, halkının çoğunluğu müslüman olan bölgelerin Pakistana, hindu olan bölgelerin de Hindistana katılmaları kararlaştırılmıştır. Hindis- tan, bu karara uygun olarak, Nizamı müslüman olmasına rağmen, koskoca Haydarabatı kendi sınırları içine kat- mıştır. Fakat sıra Keşmire gelince iş değişmiş ve Yeni Delhi, nüfusunun ço- gunluğu müslüman olmasına rağmen, Keşmiri Pakistana vermeye yanaşma- mıştır. daha iyi yazmak için PARKER Ouink mürekkebi kullanınız (AKİS: 516) Keşmir üzerindeki hint pakistan çekişmesinin hikâyesi uzundur. Fakat taraflar 1949 yılında Birleşmiş Millet- lerin müdahalesiyle bir ateş-kes hattı üzerinde durdukları zaman, Hindistan Keşmirin üçte ikisini fiilen ele geçir- miş bulunuyordu. oOndan sonra da. hintli yöneticiler, işgal ettikleri bu top rakları hint devlet düzeni içine alma- ya çalışmışlar, fakat Pakistan bu du- rumu hiçbir zaman kabule yanaşma- mıştır. Keşmir keşmirlilerindir! Pakistan oOKeşmir üzerindeki istekle- rini bu bölge halkının dinsel ba- gıntılarına dayamakta ve burada bir referandum yapılarak halkın hangi ül- keye katılmak istediğinin öğrenilmesi- ni savunmaktadır. Hindistan şimdiye kadar böyle bir referandum yapılması- na razı olmuş değildir. Fakat, karşı. lıklı istek ve ithamlarla geçen onsekiz yıl içinde, Keşmirde (o anlaşmazlığın geleceği üzerinde çok önemli etkiler yapabilecek bazı gelişmeler olmuştur. Bu gelişmelerin başında, hiç şüphe- siz, Kaşmirde (o milliyetçiliğin doğuşu ve bağımsızlık akımının kuvvetlenme- si gelmektedir. Hintli yöneticiler, bu akımdan Pakistanın tehditlerinden çok daha fazla korktukları içindir ki, selâmeti, keşmirli milliyetçilerin lideri şeyh Abdullahı hapsetmekte bulmuş- lardır.. Başbakan Nehru, hayatının sonları- na doğru, Keşmir anlaşmazlığının zor la çözülemiyeceğini anlamış olmalı ki» bir uzlaşma yolu bulmak ümidiyle. Şeyh Abdulalhı serbest bırakmıştı. Fa kat Nehrunun ölümünden kısa bir sü- re sonra, keşmirli lider yeniden göz hapsi altına konulmuş ve Hindistanın uzak bir köşesinde zorunlu oturmaya tâbi tutulmuştur. Keşmirde bugünkü çarpışmaya gi- den olaylar, işte bundan sonra patlak vermiştir. Bölgenin orasında burasın- da çıkan karışıklıkların (o Pakistandan sızan çeteciler tarafından yaratıldığı- nı ileri süren Hindistan. bundan iki hafta önce o Pakistanlıların elindeki Keşmir topraklarına asker sürmüş, a- radan bir hafta geçmeden Pakistanlı- lar da buna mukabele etmişlerdir. 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: