11 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

11 Eylül 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA kullanarak, sahnedekinden daha zen- gin bir kılığa sokmaktadır. Richardson'un Henry Fielding'in ünlü romanı "Tom Jones"ten yaptığı adaptasyon da yine bu mevsimin ba- şarılı filmleri arasında yer almaktadır. mış" komedi filmlerinim en iyi örnek- erindendir. Son on yıldır, eski komedi filmlerine ve eski komiklere kargı git- tikçe artan bir ilgi duyulmaktadır. Bu- nun sonucu olarak da bu çeşit "anto- loji"lerin sayısı (o çoğalmaktadır. Yal- 18. yüzyıl İngilteresinedönen genç yö-niz Harold Lloyd'un filmlerinden ya- netmen, Tom Jones'ın başdöndürücü ve gülünç serüvenleri arasında bu yüz yıl İngilteresinin bir tablosunu usta- lıkla çizmektedir. e İsveçli yönetmen Inggmar Bergman'in "Tysbnaden . Ses. sizlik"! de bu mevsimin filmleri ara- sındadır. "Sessizlik", obirkaç ay önce Ankarada özel bir gösteride üç filmi gösterilen Bergman'ı ilk defa olarak türk seyircisinin karşısına çıkaracak ve onu, sinemada pek alışık olmadığı bir dünya ile karşı karşıya getirecek- tir. Bu, Bergman'ın dünyası, dana doğrusu bu dünyanın bir parçasıdır. Yalnızlık, huzursuzluk, yakınlık kura- mamak, cinsel tatminsizlik, kadının mutsuzluğu, bu düyanın başlıca özel- likleridir. Ancak filmin, cinsel yönleri bir klinik incelemeye varan gerçeklik- le alan sahnelerinin kesilmesi, "Sessiz- lik"e-hayli şey kaybettirmektedir. Se- yirciyi, değişik tutumuna rağmen sü- rükleyebilecek olan "Sessizlik"in ya- nında, Alain Besnais'nin yine çok de- işik tutumlu "Muriel - Acı Hatıra- lar"ı seyirci bakımından hemen hiç şansı olmayan bir filmdir. Resnais'nin "Hiroshima, mon Amor - Sevgilim Hi- roshima" ve "LAnnee demiere â Ma- rienbad - Marienbad'ta Geçen Yıl" filmlerindeki denemeleri sonuna kadar götürmeğe çalıştığı "Muriel", zaten ye- ni filmleri sürekli oizlemek imkânına sahibolmayan türk seyircisi için bir hiyeroglif kadar yabancı kalacaktır. Komedi ve kovboy filmleri dışında kalan bu faslı, japon yönetmeni Kon Ichikawa'nın "Tokyo Olympiades . Tok yo Olimpiyatları" yla kapatmak ye- rinde olur. Ichikawa, yüzden fazla ka- meracının Tokyoda geçen yıl yapılan 18. olimpiyat oyunlarından tespit ettikleri sahneleri seçip ( birleştirerek meydana getirdiği bu eserle, unutulmaz bir spor filmi vermektedir. Bu mevsi- min belki de en çok sevilen (filmi "Tok- yo Olimpiyatları" olacaktır; Komedi demeti /Mes&mn komedi filmlerinin başın- da "Harold Lloyd's World of Co- medy - Komedi (Dünyası'nı almak yanlış olmaz. Çünkü amerikan kome- disinin "altın cağı'na mensup olan Lloyd'un 1923'ten 1938e kadar çevir- diği filmlerden derlenen parçalarla meydana gelen bu film, "su katılma- 34 pılan seçmelerle meydana gelen bu film, türk seyircisinde beklenen ilgi- yi uyandırırsa, Chaplin, Laurel Hardy, Ben Turpta, Harry Langdon, Buster Keaton, Fatty Arbuckle, "Keystone Po- lisleri", "Plaj Güzelleri" gibi bu "altın çağın çeşitli komiklerinin eserlerinden yapılan "The Golden Age of Comedy - Komedinin altın çağı", n Co- medy Was King . Komedinin kral ol- duğu zamanlar", "Days of Thrills and Laughter - Heyecan ve kahkaha gün- leri". "Thirty Years of Fun oOKomedi- nin otuz yılı" gibi derlemelerin de se- yirci kargısına çıkarılmasını beklemek hakkımızdır. Lloyd'un filminin hemen ardından Stanley Kramer'in "It's A Mad, Mad. Mad, Mad World . Çılgın Dünya"sını saymak yerinde olacaktır. Geçen yıl çevrilen bu film, gerçekte, 40-50 yıl ön- ceki bu "altın çağ''a duyulan özlemin sonucudur. Üç saat uzunluğundaki bu film,, gerçi bu "altın çağ" filmlerinde- ki içtenliğe, tabiiliğe yaklaşmamakta- dır, fakat komedinin altın çağı ürün- lerini taklidin bile insanları güldürme- ge yeteceğini ortaya koymaktadır. Bu iki gerçek komedi filmini, "A- merikan salon komedisi" denilen tür- de eserler izlemektedir. Başta bu türün ustalarından, "The Appartment - Gar- sonyer", "Some Like it Hot - Bazıla- rı Sıcak Sever"in yönetmeni Biliy Wil- der"in "Irma la Douce Sokak Kızı HERKES AKİS İrana" ve "Kiss Me, Stupid - Öpsene Budala"sı yer almaktadır. Onu, son on yıl içinde Wilder'e rakip olarak or- taya çıkan Blake Edwards'ın "The Pink Panther - Pembe Panter'"i izle- mektedir. "Pembe Panter" bir polis hikâyesi çerçevesinde geçen bir kome- didir. Stanley Donen "Charade - Öldü- ren Şüphe"de bunu bir casusluk hikâ- yesi çerçevesinde yapmaktadır. "Pem- be Panter"in baş oyuncusu ve son yu- ların en ünlü komiği Peter Sellers. Cliff Owen'in bir ingiliz komedisi olan "The Wrong Armm of the Law - Sah- te Polisler"de bunu bir soygun çerçe- vesine yerleştirmektedir. "Sahte Po- lisler" rakip bir çeteyi ortadan kaldır- mak için, polisle işbirliği yapan bir başka çetenin macerasını ingiliz kome- dilerinin bütün özelliklerini yansıtan bir havayla anlatmaktadır. Genç fran- sız yönetmeni Philippe de Broca ise başrolünde Jean-Paul Belmondo'nun yer aldığı "L Homme de Rio - Rio Ma- cerası"nda "altın çağ" komiklerinin, Dougias Fairbanks gibi akrobat komik lerinin ve James Bond tipinin özellik- lerinin birleştiği yeni bir tipin mace- rasını anlatmaktadır. Yine güldürüler kategorisine Hawks'ın "Man's Favori- te Sport - Acemi Balıkçı", John Ford'- un "Donovan's Reef o Çılgınlar Batak- hanesi" gibi ikinci derecede filmler: ve Pietro Germi'nin "Divorzio all'Ita- liana - İtalyan Usulü Boşanma"nın devamı olarak çevirip de onun seviye- sine erişemiyen "Sedetto e abbando. hata - Aldatılmış ve Terkedilmiş'"i ka- tılabilir. İ Ford-tan Feckinpah'a Ford, her zaman olduğu gibi, asıl us- talığını kovboy filmlerinde göster- mektedir. Bu mevsimin filmleri ara- sında Ford'tan bu türde iki film yer almaktadır. Biri, klâsik "batili silâh- şör" tipini anlattığı "The Man Who Shot Liberty Valence - Öldüren A- dam", öbürü de Cheyenne kızılderili- lerinin kamplarından kaçışlarım anla- tan "Cheyenne Automn - Baharda Hü- cum"dur. Son yıllarda Ford'un en ya- lan "vâris"i olarak ortaya çıkan genç yönetmen Sam Peckimpah'ın üçüncü filmi olan "Major Dundee o Kahra- man Binbaşı" da bu mevsimin başa- rılı kovboy filmleri arasındadır. Bunu yine "yeni"lerden Richard Wilson'un "Invitation to a Gunfighter - Kahra- man Silâhşör'ü izlemektedir. Nihayet, Ford gibi "emektar" bir westem'ci o- lan Raoul Walsh'ın "A Distant Trum- pet - Zafere Doğru'su, son yılların "kızılderilileri tutan" western'leri ara- sında yer almaktadır. 11 Eylül 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: