9 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

9 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

XXV Çile devri bitiyor, yaman mücadele günleri başlıyor — Menderes artık boy hedefidir ve bur dan kurtülama; — Eisenhower bazi ikm e kıskandırıyor — İsmet dertleri ve İhsan Sabr Çağlayangilin oyunları hakkında 1458 Kasımının 30'unda girdiğim, Ankara Ha- O atarak boynuma sarıldı. “Anneciğim, babamır pishanesinden tam 365 gün sonra, 1959 Ka- O işi bitmiş.. Babamın işi bitmiş..” diye bağırıyor- sımının 30'unda çıktım. Demir parmaklıkların arkasında bir koca yıl.. Beni gene sabahleyin, çok erken bir saatte bıraktılar, Ama bu sefer oyunu biliyorduk. Ar- kadaşlar hapishanenin önündeki avluya saat beşbuçuktan itibaren dolmaya başlamışlar. Bi- raz sonra, önünde kurbanlık bir koyunla karde- sim görünmüş. Mübin için benim ikinci bir defa hapsedilmemin bütün sebebi ilk tahliyem sıra- sinda kurban kesmeye vakit . bulunamamış ol- masidır, Mübin, savcılığa bir de bundan kızar- dı. Mübinin arkasından Özden, İsmail Rüştü Aksalın eşi Jale Aksalla beraber gelmiş. Yedi- ye doğru avluda yer kalmamış. Kasım sonunda hava, Ankarada yediden sonra ağarır. Buna rağmen Başgardiyanın te- lâşlı halinden bir şeylerin döndüğünü anladım. Mütemadiyen “Hadi.. Hadi..” diyor, bir an önce hazırlanıp çıkmamı istiyordu Ben ise ağırdan alıyordum. Koğuştaki çocuklar da bana Vvar- dımcı oluyorlardı. Bir gece evvel bana "veda akşamı” tertip- lenmişti. Hapishanede olduğumuzu unutmuş, çocuklar gibi eğlenmiştik. Koğuş kahkahalarla çınlamıştı. “Şişman Tilki” dediğimiz biri vardı, hepimizi kırıp geçirmişti. ÖÖzdenin gönderdiği yemekler yenmiş, şarkılar, şiirler söylenmiş, skeçler tertiplenmişti. Fakat hapishanelerde böyle akşamlar neşe içinde pi hüzünlü bir şekilde sona erer, Ertesi rn biri girecektir; ötekiler kalacaklardır. Yataklarımıza i miz zaman hepimiz özüntülüydük, fakat hiç biz rimiz bu gerçek hissimizi belli etmiyorduk. O sabahı her halde hayatımda kolay unuta- cak değilim. Eve geldiğimizde Gülsün uyuyor- du. Öperek, kızımı ben uyandırdım. Başıucunda beni görünce şaşırdı. Rüya gördüğünü sanıyor» du. Rüya olmadığını anladığı zaman çığlıklar du. İşim olduğu için evden uzak olduğumu ona rağme tirip dürüyordu. Öğleye doğru günlük ge- zinti saatleri geldiğinde Gülsün gayet ciddi ve sıkı şekilde tembih etti; .— Ben gelinceye kadar sakın bir yere git- me, e a Etik miyorsun. ani o sırada a ismet Paşalar yandaki eve Yeribiğinişlerdi. Kayınvâldem. sa eti Paşa bize katıldılar. Bir defa daha tik. Zaten ondan sonra ay- aa ismet Paşa bir gece evvelki Parti Mec- Tişi a ms, Dim ara Buna ii en er- kend tarafa geçm Özden, Gülsün ve ve Ne istan- bula gittik. Ma hastaydı. Babamın, anne- ne ini öptüm. Annem üzgündü. “— Baban seni bekledi” dedi. Milk de, bütün vin beni tekrar, bir son defa görünceye kadar yâşamak için sarfet- mişti. Tam üç sonra » söndü. Ruhunu ihanıl- tikirli bir evlât bir ee Gelmiş ölen Hacet le gözlerinden öperiz” diyordu. İsmet Paşa a geldi. Sonra, beraber Ankaraya döndük. Ö. ümüzde çetin bir devre açılıyordu. İki ayrı Türkiyenin taraftarları artık kesin olarak be- lirmişlerdi. Menderesin Türkiyesini, bu memle- ketin sağlam kuvvetleri kabul etmeyeceklerdi. Menderesin hayal ettiği ve boşuna gerçekleştir- 193

Bu sayıdan diğer sayfalar: