9 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

9 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

imi başında, bir yandan yazı yazan, bir yandan cevap veren gene, nihayet bir soluk durdu. p gidenle ve sayek de kâğı tan İbaret görünen erkek arkadaşına döndü er Bâri bugün verselerdi. Yarın bizim maaşları arefe, akşama Zee da iş var. Çarşıya çıkacak va- kit kalmayacak” d Sonra kendi bedii konuşur gibi, oldukça ka» .ramsar bir şekilde ekledi: “ Hoş, farketmez ya... Ben hesapladım. Borç: larımı ödeyince, bu ay maaşınxlan bana ancak 25 lira ra Bu sözleri osöylerken ayağa kalkmıştı. Hayli yıpranmış görünen ayakkabılarını, birşevler düşüne- rek, bir kere daha gözden geçirdi. Arkadaşı: “- Rugan mı me diyorsunuz, bunlar boyanmı- or, çabuk eski yüzlü oluyor. Bak benimkilere, her boyarım, de pençe vurdurunca, kevifle- rine 2 diyecek olmaz" dedi. kıza bu sözler hiçbir şey dememişti. “— Bu hafta sportotoya var mısınız?” diye sordu. Ama bu sırada yeni bir ei gelmişti, Genç- ars turdu. Bir eliyle noel, öbür eliyle yaz- tirdi. Hesabı çıkardı ri” diye şakalaşt — — Spor -Toio ve Besmele — arkadaşım, bir iş için, oturmuş, birisini bekliyordum. Maaşın dan, bütün bir ay için, cebinde yalnızca 25 lira ka lan gençkız, Tanrının, “İsterse. yüzünü gül ne imanlıydı, Tanrı, -İsterse. onun sıkıntılarını bir Bunun için de her gece, da- Evet, hamdolsun, dine bağlıydı, ama aynı umut la sporstotoya da sansi Sportoto da isterse, her- şev değişe k ki onu ışığa çıkaracak iki yol vardı: Spor- toto ve besmele! Umutsuz yaşanmaz. Can çıksa da umut çıkmaz. Bu, belki yüce Tanrının bize verdiği ön güzel şeydir. Ama umudu akılla yönetmek gerekir. Besmele çekip sporstotonun kapısında bekliyen bir topluma Tanrı ne yapsın? Atatürk Türkiyeyi işte bu kör inançlar içinde, bu çıkış kapısı olmıyan yolda' bulmuştu. O- nun için akıl yolunu, en büyük umut yolu olarak, bize gösterdi. Ne yazık ki bunca yıl sonra, Atatürk devrimleri içinde yetişmiş bir gençkız, on parmağın- da on marifet olduğu halde, aklı her işe erdiği hal de, hâlâ kendi kendisine değil de spor-totoya İnanı- yor ve onun kapısında besmele çekmeyi de mümin- lik, dindarlık sayıyor! Daha çok çalışmayı, meselâ eve ek yazı işleri almayı, ek görev bulmayı, çalışa rak yükselmeyi, hayatı, kaderi yenmeyi düşünmü- yor. Allah isterse, spor-toto vurur deyip beklemeyi daha kolay buluyor. Bugün din yolu ile memleketi kaplıyan zihniyet işte bu: kaderci zihniyettir. Bu zihniyet, çıkarcı din aracılarınm da ekmeğidir. Geçen hafta içinde bir arkadaşım, Ulustaki ku em yi birinden küçük bir altm satın almak istemiş. Dükkân sahibi, kendisini, o “bugün Cuma dır, iş yapılmaz” diyerek hışımla dükkânından kov. muş. İkinci dükkânda be muameleyle karşılaşan alışverişini ancak üçüncüde yapabilmiş. Dini tembelliğe, miskinliğe, kaderciliğe götüren bir yol olarak kabul edenlere karşı açılan savaş bugün ka ne kara bir bulut gibi çökmektedir. Halbuki türkçe de buna karşı pek-güzel bir deyim vardır. Bir kimse için “işi Allaha kalmış” demek, işi bitmiş, hapı yut- müş demektir. Tek umudunu spor-totoya bağla, son ra besmele çek, dur. İyi ama, spor-totocu pek çok!.. Bunların çoğu da besmeleci, Allah hangisini hangi- sine “karşı korusun? Bunun içinden Allah bile çıka- Jale CANDAN mek; programdan önce “problemi ee ayırımını, gerekse gönüllü ra. bilil: katılabiliyor ve derneğin duyurmak ve sonra prog- tarifi oldükça bü- “amacını çok yakından izleyebiliyor- r propagandasını 'yaparak ilgi yük bir ferahlık” “dinlediler. © lardı. Aylık « toplantı da zaten bu ; toplumun ile ilgili (o İlk'adımlarını iyi atmışlardı. Doğ- * amaçla ve bütün üyelere dâvayı du- olumlu ve olumsuz tepkilerini top- ru yoldaydılar. Dernek, iğ mü. Yurup, onların. ilgisini çekebilmek ve bir nevi anten görevi görmek,' top- lum .için ye mer .plân- ea katılmak imizd tün “bunlar, olduken bâkir emar yermen Ama : Ço- cuk Sevenler Derneği üyeleri gerek X “esseselerine 'yardımcı volâra k çalışı. vor, çocuk dâvasını kamuoyuna du- yurmak ve 'bünunla tilgili; #program- ları “başafılı kilmak için-çaba gös- eriyordu. Bütün » üyeler, “istedikleri takdirde, vurtlarmdaki ve” çocuk yülenlarındiki çalişmala- için. düzenleniyordu. Böylece her üye, her aylık toplantıda, bir ekip çalışmasına katılma imkânını bula- biliyor, dernek . çalışmalarını .çok vakından: izleyebiliyordu. Kuntbay,. bu çalışmalara. bilim» sel açıdan ışık. tuttu. 9 Nisan 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: