1 Mayıs 1989 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 64

1 Mayıs 1989 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 64
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sarkacın sağa hareketi ' Denge durumu Sarkacın sola hareketi cm Genlik yüksek /X alçak lî-' Saniye olarak 2 titraşim/saniye - 2Hz 1l t (Zaman) Resim 3: Sarkaç titreşiminin grafik gösterimi. sıtlıydı. AMIĞA ile ilk kez bir bilgi- sayar ses üretimi alanında neredeyse sınırsız denilebilecek yeteneklere eriş- miş oldu. Bu konuyu ileride daha ya- kından irdeleyeceğiz. Önce AMIGA'- da ses üretimi konusuna bir giriş ya- Bilgisayarların titreşimleri işleye- bilmeleri için, bunların sayılar biçi- minde varolmaları gerekir. Bu dönüş- türme ise son derece kolaydır. Resim 7'de 100 Hz'lık bir titreşimin bir pe- riyodu görülüyor. Bu periyod 1/100 saniye sürmektedir. Çizimin dikey eksenine (y-ekseni) değerler verilmiş- tir. Genlik skalası da 10 dilime ayrıl- mıştır. Bu periyodun titreşim süreci sırasında 12 ölçüm öngörülüyor (sa- niyede 1200 ölçüm). Her ölçümde bir genlik değeri belirleniyor. Ortaya çı- kan sonuç, titreşimi simule eden bir sayılar dizisidir. Bu sayılar dizisi AMIĞGA'nın bel- leğine yerleştirilir. Bunlardan bir ses meydana getirebilmek için, bilgisaya- ra bu verileri bir dalgaya dönüştür- me ve çıkışını yapma komutu verilir. Bu sürecin ardarda yinelenmesi titre- şimi ve bununla bağlantılı olarak da sesi üretir. Tını, Ses ve Gürültü Buraya kadar anlatılan dalga tür- leri oldukça basit yapıdadırlar. Her defasında bellekteki dalgadan bir tit- Teşim elde edebilmek için birkaç bayt yeterli olmaktadır. Burada gerçekten doğada raslanamayan türden en ba- sit dalga boyları sözkonusudur. Ama AMIĞA'da oynadığımız birçok oyun, patlamaların, gürültülerin ve silah seslerinin üretilmesinin de müm- kün olduğunu kanıtlamaktadır. Da- ha önce öğrenmiş olduğumuz gibi, bir gürültü için standart bir titreşim süreci sözkonusu değildir. Yani ses çi- pi için tek bir periyod tanımlamak ve bunu yineleyerek çalmak mümkün değildir. Çoğunlukla sesin karmaşık 64 titreşim sürecinin canlandırılması ge- rekir. Bunu gerçekleştirebilmek ama- cıyla bir gürültü için 15 000 kadar öl- çüm denemesi yapılması pek seyrek raslanan bir olgu değildir. Bir patla- manın ya da başka bazı gürültülerin çok daha karmaşık olan titreşim sü- reçlerinin canlandırılması ise şüphe- siz çok daha fazla ölçüm gerektire- cektir. Teknik olarak bu görev bir Ana- log-Dijital dönüştürücü tarafından yerine getirilir. A-D dönüştürücüler kural olarak AMIĞA'nın paralel portuna bağlanırlar. Bunlar analog ses sinyallerini çoğunlukla bir yüksel- ticinin kulaklık bağlanmasından alır- lar. Dönüştürücü, belirli zaman ara- lıklarıyla gelen sinyalin genliğini öl- çer ve bunu dijital sayı değerlerine dönüştürür. Ölçüm anlarını sondaj olarak adlandırabiliriz. Bilgisayar sa- yı değerlerini belleğine alır. Çıkış si- rasında bilgisayardaki bir Dijital- Analog dönüştürücü sayıları yeniden elektronik titreşimlere dönüştürür. Bilgisayardan çıkan sinyalin (ses) kalitesi iki temel büyüklük tarafından belirlenir. Ses çipi titreşimden yaptı- ğımız sondajlarımız (bunlara İngiliz- ce Samples adı verilir) sırasında eğ- rinin tam akışını belirlediğinden, bu büyüklüklerin, ilk dalga biçiminin bi- zim aldığımız samples'a ne kadar uy- gun olarak yeniden oluşturulduğunu belirlemeleri gerekir. Bu öncelikle çö- zümlemedir. AMIGA'daki A-D dö- nüştürücü sekiz bitlik bir çözümleme- ye sahiptir. Sekiz bitle 256 değer oluş- turulabildiğinden, bunun anlamı, genliğin 256 farklı değere (0'dan 255'e kadar) bölünebilmesidir. Bizim basit örneğimizde yalnızca on değer vardı. 256 kademe ile sinyalin canlan- dırılmasında oldukça yeterli bir ka- liteye erişmek mümkün olabilir. Da- ha yüksek talepler için sekiz bitlik bir dönüştürme yeterli olmayabilir. Bu nedenle ses üretimi bir D-A dönüştü- rücüye dayalı olan bazı CD Player'- Resim 4: Dalga yüksekliği sesin volümünü belirler.. larda 16 bitlik bir çözümleme vardır. Bu çözümleme de, dalga biçiminin 65.536 değere bölünmesine karşılık gelmektedir. bu sayı, AMIĞA'daki dönüştürücünün çözümlemesinin 250 katından fazladır. Genel olarak bu- nun anlamı: Çözümleme ne kadar yüksek olursa, yani titreşim ne kadar ince dilimlere bölünürse, ses kalitesi o kadar yüksek olmaktadır. İkinci faktör, iki ölçüm (sondaj) arasındaki zaman süresidir. Bu süre ne kadar kısalırsa, kalite o kadar ar- tar, ama aynı zamanda o kadar çok bellek harcanması gerekir. Çünkü dalga biçiminin canlandırılabilmesi için, o kadar fazla değer kullanılır. Dolayısıyla bu sorunun çözümü için, kullanılabilecek bellek alanı ile iste- nen ses kalitesi arasında mantıklı bir uyuşma sağlanmalıdır. Digitizer'i kullanabilmek için uy- gun bir program gereklidir. Bu prog- ram Digitizer'dan iletilen sondajları okur ve bunları AMIGA'nın belleği- ne yazar. Bu yolla istenen gürültüle- ri fazla bir bellek harcamadan dijita- lize etmek (sayısallaştırmak), yani sample'lara bölmek mümkün olur. Peki, üretilen sesin kalitesini belirle- yen faktörler neler? AMIĞA ile kul- lanılan Digitizer'in çözümlemesi, D- A dönüştürücününki gibi sekiz bitlik- tir. Dolayısıyla bunda da 256 farklı değer elde edilir. İkinci faktörü biz, ölçüm noktaları arasındaki süre ola- rak tanımlamıştık. Bir Digitizer'da ya da Sound Sampler'da bu süre özgür- ce ayarlanabilir. Bu işin uzmanları bu süreyle ilgili olarak yoklama frekan- sı kavramını kullanmaktadırlar. Bu yoklama frekansı ne kadar yükselti- lirse, sesin çıkış kalitesi de o kadar yüksek olacaktır, Daha önce AMIGA'da bir sesin tüm temel parametrelerinin -dalga bi- çimi, volüm, frekans- ayarlanabildi- ğini belirtmiştik. Dalga biçiminin üre- tilmesini de anlatmıştık. Volümü ise AMIĞGA'da bir bellek alanı belirle-

Bu sayıdan diğer sayfalar: