1 Mayıs 1989 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 65

1 Mayıs 1989 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 65
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mektedir. O'dan 64'e kadar olan sa- yılar, sesin yüksekliğini kademelen- dirmektedir. Burada 0 minimal nok- tayı, 64 ise en yüksek volümü beliri- mektedir. Frekans da benzer bir şekilde ayar- lanmaktadır. Bunun için ayrılmış bir bellek alanı da vardır. Bu bellek ala- nının içeriği, bellekten değerlerin hangi hızla okunacağını ve elektronik titreşime dönüştürüleceğini belirler. Bu hız ne kadar artarsa, titreşim de o kadar hıizli olacak ve dolayısıyla frekans da yükselecektir. Ses tanımlamanın üç temel faktö- rünün yanı sıra sönümlü dalga kav- ramından da daha önce bahsetmiştik. Daha basit bilgisayarlarda ADSR sö- nümlü dalga adı verilen dalga biçimi kullanılmaktadır. ADSR bir sönüm- lü dalgayı tanımlayabilecek dört pa- rametreyi içermektedir: Attack!: Sıfır düzeyinden azami dü- zeye çıkış süresi. Decay: Tuşa basıldıktan sonra Sus- tain düzeyine düşme süresi. Sustain: Vuruştan (Attack ve De- cay) sonra sesin olurması gereken dü- zey. Relcase: Tuşun serbest bırakılma- sından sonra sesin sönme süresi. Bu dört ADSR parametresinin ayarlanmasıyla sönümlü dalga tanım- lanır. Bu az sayıda parametre, volüm sürecinin oluşturulmasına sınırlı bir etkide bulunulmasına olanak verir. Bu nedenle AMIGA'da donanım açı- sından herhangi bir sönümlü dalga öngörülmemiştir. İleride anlatacakla- rımızı okuduğunuzda zaten bunun gereksizliğini de göreceksiniz. Temel dayanak, bir titreşimin volümünün genliğinin yüksekliği ile belirlendiği olgusudur. Örnek olarak bir patla- manın litreşim sürecini alalım. Şim- ANIĞİ'YA GÖRE ARHON dıyL kadar ğ,dll'll(ui bir pçrıycdu gra- fik olarak incelemekteyken, şimdi karmaşık bir gürültünün titreşim sü- recini inceleyeceğiz. Daha önce de kullandığımız gibi, yatay eksen za- man ekseni olacak. Titreşimi yakından incelediğimiz- de, genliğin soldan sağa doğru azal- dığını görüyoruz. Bunun anlamı, gü- rültünün giderek hafiflediğidir. Böy- lece yaklaşık iki saniye sonra titreşim başlangıçtakinin yarısı yüksekliğine inmiş olacaktır. Bunun bizim açımız- dan anlamı, bilgisayarımızın belleği- ne komple titreşim sürecinin konma- sıyla yer kaybı bakımından zarar ya- ratan sönümlü dalganın kullanılma- sını gereksiz kılmasıdır. Çünkü sesin volüm süreci titreşim süreciyle (0 an- daki genlik yüksekliği) önceden belir- lenmiş durumdadır. Bizim patlama- mızda bu, titreşimlerin giderek basık hale gelmesi ve bu ifadenin bizim ta- rafımızdan algılanabilir olan ses dal- galarına aktarılması durumunda sesin giderek azalmasıdır. Herhalde anlamışsınızdır ki, bu du- rum gürültüler için geçerlidir. Diğer ses- lerde biz genellikle, AMIĞA'nın ses çipi tarafından sürekli yinelenen tek bir pe- riyodu belleğe yerleştirdiğimizden, se- sin genliği aynı kalmaktadır. Bilgisayar sürekli olarak bu periyodu seslendirir. Gördüğünüz gibi AMIĞA'da ses üre- timinin prensibi oldukça basittir. Bu prensip birçok ticari programda kulla- nılmakta, hatta acemi programcılara bi- le kendi ses efektlerini ya da müzik par- çalarını oluşturma olanağı vermektedir. Tipik olarak kabul edilebilecek ve her- halde en çok tanınan AMIĞA müzik programlarından biri, Aegis Develop- ment firmasının Sonix programıdır. Bu program, geleneksel nota yapısına gö- re düzenlenmiştir. Kullanıcı karmaşık müzik parçalarını nota satırlarına klik- leme yoluyla yerleştirebilir. Mouse yar- dımıyla bir noata alınır ve portenin be- lirli bir yerine konabilir. Aynı şekilde es işaretleri, anahtarlar ve nota yazımı- nın benzeri simgeleri de yerleştirilebilir. Program, girilmiş olan notalardan tek tek pasajları silebilir, başka bir yere ak- tarabilir ve daha birçok işlemi yerine ge- tirebilir. Doğal olarak tamamlanmış olan kompozisyonu bir diskete kaydet- mek ya da varolan bir yazıcı üzerinden bu notaların çıkışını almak mümkün- dür. Kullanıcının kendi parçalarında kullanabilmesi için programın içine bir- çok güzel ses de yerleştirilmiş durum- dadır. Bunların bazıları Digitizer'le alınmıştır. Bir Digitizer'e sahip olan kullanıcılar, kendi seslerini de üretebi- lirler. Daha sonra bunlar Sonix'in mü- zik parçalarında enstrüman olarak kul- lanılabilir. Bu yolla köpek havlamala- rından oluşan bir melodinin kompozis- yonu kolayca gerçekleştirilebilir. Digi- tizer'i olmayan bir kullanıcı, buna rağ- men ses üretimini yine de gerçekleşti- rebilir. Bu işlem, Sonix'te varolan ve düşünülebilecek bütün ses manipülas- yonları için öngörülmüş olan synthesi- zer'la gerçekleştirilebilir. Bu yolla mo- use ile dalga biçimi çizilebilir ve istenirse bir sönümlü dalga oluşturulabilir. Bu kısa anlatım, bu ürünün işleyiş tarzı ve çokyönlülüğü için ufak bir ba- kış oluşturmaya yeter, Kalbi bilgisaya- rın yanı sıra müzik için de atan kulla- nıcıların bu programı mutlaka edinme- leri gerekir. Sinus Kare Mt aATa a ra, Testere dişi /WVI/VM/I/I 4 LAİ D Gürültü /WMMMAW Volüm Tuşa Vurulması Tuşun bırakılması Resim 5: Farklı dalga biçimleri sesi belirler. nümlü dalga Resim 6: Bir piyano tuşuna vurulduğunda meydana gelen sö- 65

Bu sayıdan diğer sayfalar: