15 Ağustos 1983 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 23

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KAPAK şadıkları bölgede açılmıştı. Hac- Ümran'ın İran birliklerince böyle- sine kolay teslim alınmasının nede- ni, Kürt lideri Barzani'nin Humey- ni yönetimiyle ilk kez eylemli işbir- liğine girmesiydi. Ama, Hac- Ümran cephesinin asıl önemi “stra- tejik” oluşuydu. Yeni.cephe, Ker- kük ve Musul'daki zengin petrol yataklarıyla 270 kilometresi Irak' ta, 600 kilometresi Türkiye'de bu- lunan Kerkük-Yumurtalık petrol hattına yalnızca 100 kilometre uzaklıktaydı. Savaşın başlamasın- dan bu yana yüzde'70 azalma gös- teren petrol ihracatının tamamını bu hattan yapıyordu Irak... Boru hattının İran tarafından ele geçiril- mesi savaşı bitirecek “öldürücü dar- be” olabilirdi. Üstelik, bir İran hükümet yetki- lisi de, “gerekirse Kerkük ve Mu- sul'la birlikte petrol boru hattını da bombalarız”” demişti. Tıpkı Irak sınırındaki operasyon- da olduğu gibi, Türk hükümetinin bu konudaki tutumu- kesindi. “İran-Irak savaşının bir an önce bitmesini biz de istiyoruz, ama, dik- kat edin, üçüncü ülkelere zarar ve- rebilirsiniz.” Diplomatik trafik yoğunlaştı. Türkiye'nin ““üçüncü ülkelere zarar vermeyin'” yönündeki uyarısı An- kara'daki diplomatik trafiği bir- denbire canlandırıverdi. İran Dışiş- leri Bakanı Velayeti gerçi ““Biz üçüncü ülkelere zarar vermek değil, Irak'ın boynunu kırmak istiyoruz”' demişti, ama, başka güvencelerin de olması gerekliydi. Ağustos ayının ilk önemli geliş- mesi Irak Dışişleri Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Tarık Aziz'in beklenmedik Ankara ziyareti oldu. Tarık Aziz'in neden geldiği, Türk hükümet yetkilileriyle neler görüş- tüğü konusunda fazlaca bilinen yok tu. Bir Dışişleri yetkilisi Aziz'in ge- liş nedenlerini şöyle özetliyordu: “Ortadoğu'daki durum bir bütün olarak ele alındı, değerlendirildi. Lübnan konusu da konuşuldu. Ama, Tarık Aziz'in gelişinin asıl nedeni, savaşın gidişi konusunda Türkiye'ye bilgi vermekti. Savaşla ilgili bazı durumlar da yeri geldik- çe konuşuldu.'': Önemli olan bu “savaşla ilgili konular”'ın neler olduğuydu. Söy- lendiğine göre, Kerkük ve Musul' ŞÜT beele Elde tüfek, sırtta telsiz, öldürmek için ileri. Kimbilir daha kaç kişi baharı, yazı, güzü, yaşamın renklerini göremeden bu topraklara düşecek la petrol boru hattının doğrudan hedef alınması ve tehlikeye girmesi halinde Türkiye'nin yapacağı mü- dahale görüşülmüş, ama, Velayeti' nin verdiği güvence, aynı Dışişleri yetkilisine göre, ““bu müdahalenin yapılması ihtiyacını ortadan kaldır- mıştı. Türkmen'in Güneydoğu gezisi. Gerçi Velayeti, Kerkük ve Musul' la petrol boru hattının bombalan- mayacağına dair belli bir güvence vermişti, ama, “gerekirse onları da bombalarız” yönündeki ilk açıkla- maların yarattığı tedirginlik sürü- yordu. Özellikle savaş koşullarında böylesi kesin güvencelerin uzun ömürlü olmayabilecekleri düşünü- lüyordu. Dışişleri Bakanı İlter Türkmen'in 6 Ağustos'ta, beklen- medik bir biçimde Diyarbakır ve Van'ı kapsayan bir Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu gezisine çıkma- sı, İster istemez, “İran-Irak savaşıy- la bağlantılı bir gelişme”” olarak yo- rumlanacaktı. Öyle de oldu. Dışişleri bakanlarını hep yurt dı- şında görmeye alışmış kamuoyu için Dışişleri Bakanlığı'nın açıkla- ması yorumlara açıktı. Dışişleri şöyle diyordu: ““Irak Başbakan * Yardımcısı Tarık Aziz'in ziyareti- nin hemen ardından Dışişleri Baka- nımızın Doğu ve Güneydoğu Anado- lu gezisine çıkması spekülasyonla- ra neden oldu. Oysa, bu bölgeler her Türk'ün görmesi gereken yer- ler.. Bütünüyle özel bir gezi...Diş- işleri Bakanımız da daha önce gör- memiş, tabiatıyla görmesi lazım...”” Ankara'daki diplomatik çevrele- rin yorumuysa daha gerçekçiydi. Uzun yıllar Ankara'da görev yapan bir yabancı diplomat, Türk hükü- metinin savaşan taraflara son dere- ce nazik ve diplomatik bir uyarı yaptığını söylüyor, Dışişleri Baka- nı Türkmen'in gezisini şöyle yo- rumluyordu: ““Ankara şunu söylü- yor. Uyuşmazlıklarınızı savaşa var- mayan yollardan çözmede uzman- laşmış bir yetkilimle, sizlere, sivil ve sivilize bir mesaj gönderiyorum. Omuzlarındaki apoletleriyle Genel- kurmay Başkanımızı aynı yörede dolaştırmak istemiyoruz.”” Dışişleri Bakanı Türkmen'in ge- zisinin ardındaki amaç konusunda tartışmalar süredursun, Ankara'da- ki diplomatik trafik gezinin hemen ardından tekrar hızlandı. İlk gelen İran Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Genel Müdürü Lavasani idi. Tıpkı Tarık Aziz'in gezisi gibi, Lavasani' ninki de beklenmedikti. Yapılan resmi açıklamaya göre, Lavasani, Türk hükümetine, Kerkük ve Mu- sul'la boru hattının bombalanma- yacağına dair kesin teminat içeren bir mesaj getirmişti. Daha önemli- si, Lavasani ile Dışişleri yetkilileri 1.5 saat süren son derece gizli bir toplantı yapmışlardı. Tam olarak 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: