15 Ağustos 1983 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 52

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GÜNLERİN GETİRDİĞİ navatan Partisi Beşiktaş İlçe Başkanı Fenni Sünnetçi Ke- mal Özkan, Uzakdoğu ülkelerinde yaygın olan bir modayı Türkiye'de başlattı. Daha çok sosyete kızları arasında yaygınlaştığı belirtilen “delinen buruna altın halka tak- ma” modasının Türkiye'deki öncü- sü olan Özkan, deldirme operasyo- nu konusunda şunları söyledi: “Bu- run deldirme, kulak deldirme kadar basit bir operasyon. Üç beş dakika bile sürmüyor, üstelik hiç acıtmı- yor” Özkan'ın yarattığı bu yeni moda- nın haberini TAN gazetesi, “Bir Orası Kalmıştı: Sosyete kızları şim- di de burunlarını deldiriyor”” baş- lığı altında yayınladı. onte Carlo'da sinema ve te- levizyon yıldızları arasında düzenlenen tenis turnuvasında Bro- oke Shields, Charlton Heston, Sid- ney Poitier, John Forsyth, George Peppard ve Flamingo Yolu'ndan tanıdığımız Morgan Fairchild katıl- dilar. Ünlü Wimbledon Tenis Tur- nuvası kadar ilgi gören yarışmada Brooke Shields ile Morgan Fairc- hild arasındaki rekabet sinema dün- yasının diğer ünlülerinin gözünden kaçmadı. Turnuvanın düzenleyici- lerinden olan Prens Albert ilk gün- lerdeShields ve Fairchild'ayakın il- gi gösterdi. Daha sonra genç pren- sin ilgisi Morgan Fairchild üzerin- de yoğunlaştı. Flamingo Yolu'nun yıldızı, Brooke Shields'iteniste de yenince durum daha da vahimleş- ti. Şu günlerde Monaco'da Brooke Fairchild ve Prens Albert geleneği sürdürecekler mi? Özkan üç dakikada burun deliyor Shields'in her iki konuda da yenil- gisi konuşuluyor. Eğer Prens Al- bert, Fairchild'i kendisine eş olarak seçerse Monaco Sarayı, bir prensin bir film yıldızı ile evlenmesi gelene- ğini sürdürmüş olacak. IESEC diye bilinen İktisadi ve Ticari İlimler Talebeleri Staj Komitesi ile İstanbul Üniver- sitesi İktisat Fakültesi işbirliği ile düzenlenen “Uluslararası Yaz Oku- lu””, çeşitli ülkelerden gelen öğren- cilerin de çabaları ile renkli günler yaşıyor. Günümüz dünyasının eko- nomik sorunlarının tartışıldığı ve araştırıldığı Yaz Okulunda 9-11 Ağustos günleri arasında yerli ve yabancı bilim adamları çeşitli kon- feranslar verdiler. Konuların gün- celliği yüzünden ilgi gören konfe- ranslarda, Prof.Necati Mumcu, Prof.Gülten Kazgan, Prof.Haluk Ülman ve Almanya Trier Üniversi- tesi'nden Prof.Peter Jureca ekono- mik sorunlar hakkında görüşlerini belirttiler. şağıdaki haber ““asparagas”” olmayıp, olayları ve kişileri açısından tümüyle gerçektir: Amerikalı bir ““köpek”'”'in Moga- dişu'daki Türk Büyükelçiliği'ni basması, bir ataşenin görevden ay- rılmasıyla, iki bakanlık soruştur- ması ve iki adet de dava açılmasıy- la sonuçlandı. Pişti' ve tavla mera- kı nedeniyle Türkiye'nin Somali Büyükelçiliği mensupları ile “sı- cak” ilişkiler kuran Amerikalı dip- lomat David Mathewson, yaz tati- lini geçirmek üzere Avrupa'ya gi- derken küçük köpeği Peanut'ı, Türk Ataşe Hasan Türüdü'ye ema- net etti. Köpek, büyükelçiliğin mensuplarına ve bahçesine alışık ol- duğu için yabancılık çekmeyecekti! Oysa Büyükelçi Sıtkı Coşkun'un köpeklerden hoşlanmadığı düşü- nülmemişti. Gerçi dışişleri mensup- larımızın çoğu hayvan' sevgisiyle doluydu ama, konsolosluk bahçe- sinde horoz tavuk besleyen konso- loslarımızın yanısıra, köpeklerden hoşlanmayanlar da vardı. Büyükel- çi Coşkun, küçük Peanut sefaretin bahçesinde ““hacet''ini görmeye başlayınca, eline sopayı almak zo- runda kaldı. Henüz dört aylık olan Peanut, böylece hayatındaki ilk önemli dersi aldı: “Elinde sopa olan büyükelçilerden uzak dur!”” Büyükelçi Coşkun'un geleneksel Türk konukseverliğine ters düşen bu hareketi, Ataşe Türüdü'yü eyle- me zorladı. Türüdü, önce ikaz et- Prof. Mumcu ve Yaz Okulu öğrencileri

Bu sayıdan diğer sayfalar: