15 Ağustos 1983 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 56

SİNEMA “Hakkari'de bir mevsim”': Ödül ve ceza Film ne zaman kopacak? Yeni Sinema Yasa Tasarısı Yeşilçam'a sansür ve cezadan öte pek yeni birşey getirmiyor 6 GB ugün Türk sineması ka- nunsuzdur. Sinema alanın- daki işlenen suç mahiyetindeki fiil- lere karşı, yeterli cezai müeyyede- lerin bulunmaması en büyük sorun- lardan biridir. Meselâ, denetimden geçmemiş bir film, yurt dışına çıka- rılıp oynatılabilmekte, hattâ bu fil- min Ödül aldığı günlük basın organ- larında ilan edilebilmektedir”” Bu sözler, Turizm ve Kültür Ba- kanlığı'nca yeni hazırlanan ve ha- len Bakanlar Kurulu'nun günde- minde bulunan “Sinema Yasa Ta- sarısı 'nın ““Gerekçeler” bölümün- de yer alıyor. Kültür ve Turizm Ba- kanlığı'nca “kanunsuz' olarak ilan edilen Türk sineması, uzun süredir kendi haklarını savunan bir yasanın çıkarılmasını bekliyordu. Tasarı ya- sallaşacak olursa, Türk sinemasına taze bir kan mı gelecek, yoksa da- marlarındaki birkaç damla kan da kuruyup gidecek mi? Nokta tasarıyı inceledi. Tasarı neler getiriyor? Yeni tasa- rı, işe sinemanın çok önemli bir kit- le iletişim aracı olduğunu kabul et- mekle başlıyor ve bu aracı ““milli 56 şuur ve ülküler etrafında toplayıp yaygınlaştırmak”' için bir genel mü- dürlük kurulmasını öneriyor. Kül- tür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olan bu genel müdürlük, sinema ile ilgili tüm çalışmaları tek elden yü- rütecek. Yeni Yasa Tasarısı'na gö- re genel müdürlüğün en önemli gö- revleri arasında, devlet film stüdyo- larının film arşivlerinin kurulup üretici bir biçimde çalıştırılmaları ve sinema filmlerinin denetlenmesi geliyor. Devlet Film Stüdyoları. Tasarıda sinemanın kurtarıcısı olarak göste- rilen Sinema Hizmetleri Genel Mü- dürlüğü, bu kurtarma işlemine Devlet Film Stüdyolarını kurmak- la başlayacak. Yasa tasarısı, bunun için pratik bir çözüm de öneriyor. Bugüne kadar kamu hizmetinde bulunan ve çeşitli nedenlerle çalış- tırılamayan bütün stüdyolar ve La- boratuvarlar Genel Müdürlüğe bağlanacak ve onun tarafından iş- letilecek. Tasarının 18. maddesin- de kamu kuruluşlarının elinde bu- lunan stüdyolar şöyle anlatılıyor. ““...Bunların hemen hemen tamamı Wajda'nın **Danton”'u hangi sınıfa girecek? —— — hali hazırda gayri faaldir. Herhan- gibir şekilde üretimde bulunma- maktadır. Buralarda bulunan ve milyonlara varan dövizle ülkeye so- kulan âletler ve cihâzlar âtıl vaziyet- t6dif.a * Tasarıya göre, stüdyolarının ça- lışamamasının nedeni kaliteli ele- manların daha çok para kazandık- ları için özel sektöre geçmeleri. Ta- sarı, piyasada çalışan kaliteli ele- manların Devlet Film Stüdyola- rında görevlendirilebilmelerini sağ- layacak, çözümü 14. madde de şöy- le dile getiriyor: “Madde metninde, kamu kuruluşları içinde özel bir sis- tem uygulayan ve hizmet bakımın- dan benzerlik taşıyan Türkiye Rad- yo Televizyon Kurumu'nun uygu- laması esas alınmıştır. Böyleyse hiç değilse aynı hizmeti gören kamu kuruluşları arasında eşit işe eşit üc- ret verilmesi prensibinin gerçekleş- tirilmesi hususu da gözetilmiştir. ”” Televizyonda çalışan teknik ele- manların 20-30 bin lira civarında maaş aldığı düşünülürse, bu yüksek maaşla (!) DevletFilm Stüdyoları'na alınacak kaliteli elamanların, TRT ayarında kaliteliyapımlarına(!)im- zalarını atacakları, kesinleşmiş olu- yor. En büyük yenilik! Sansür.Bütün dünya ülkelerinin sansür konusun- da, bünyelerine uygun önlemleri al- dığı belirtilen tasarıda ““en büyük yenilik” olarak sansürün el değiş-