Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
BİLİM Milyoner zeka küpleri Her iki Amerikalıdan biri daha okul çağlarında kompüterle çalışmaya başlıyor arı lüleli saçları, şeytanca iri mavi gözleriyle çizgi filmlerin- deki büyümüş de küçülmüş afacan çocuk tiplerini anımsatan Rawson Stovall, onbir yaşında milyoner ol- ma yolunda. Teksas'ta henüz ilko- kul beşinci sınıfa devam eden Sto- vall, yaşıtlarının oynadığı çoğu oyunlardan haz duymuyor. Sto- vall'ın merakı ise çok başka: Ame- rika'da bir çok gazetede yayınlanan “Vidkid”” (video-çocuk) sütunları- nı yazıyor. Stovall'ın hazırladığı vi- deo oyunları ve bilgisayar program- ları ile ilgili testler o kadar çok tu- tuluyor ki, bütün gazeteler küçük Stovall'ın peşinde. ““Yıl sonuna ka- dar sırada yüz gazete olacak”'' diyen küçük adamın, şimdilik, milyonlar- da pek gözü yok. “New York Times''in saygıyla “Küçük Mr.Stowall”'diye söz etti- ği bu çocuk, Amerika'da bilgisa- yarlarla tomarla dolar kazananlar- dan yalnızca biri. Amerikalı bilgi- sayar uzmanı Billie Atkinson, genç girişimcilerin iş alanındaki başarı- sını “genç insanların problem çöz- Gazetelerde video oyunları yazarı onbir vyaşında Stovall mede çok daha yaratıcı, yeni buluş- lara açık ve daha fazla fikir üreti- ci”” olmalarına bağlıyor. Konula- rında uzmanlaşmış kişilerin koşul- lanmış, yönlendirilmiş düşünme bi- çimleriyle çıkmaza girdikleri yerler- de, elektronik tutkunu gençlerin alışılmışın dışında çözüm yolları bulmakta çok daha becerikli olduk- ları saptanmış. Bu yaklaşımla yola çıkan dev bil- gisayar kuruluşu IBM, yeni üretti- ği “küçük kompüteri''ne program hazırlama işini, birçok deneyimli uzmana vermek yerine, 24 yaşında- ki Bill Gates'e vermiş. Bill Gates ise, şirket yöneticilerinin yüzünü kara çıkartmayarak, istenen prog- ramı 10 ay gibi kısa bir sürede ta- mamlamış ve bu konuda rekor kır- mış. Mülti-milyonerlik ne kolay! Ta- bii bilgisayar alanında çalışanlar yalnızca Stovall ve Gates değil. Genç ğirişimciler arasında en güzel örneklerden birini de, yedi yıl önce Steven Jobs vermiş. 20 yaşındaki genç delikanlı, arkadaşı Stephen Woznliak ile birlikte, evlerinin ga- rajında ““zevk için” ufak bir bilgi- sayar yapıyor. Yaptıklarını, kendi mahallesinde bilgisayar satan dük- kana gösteren Steven,derhal 25 si- pariş almış. Kısa zamanda sipariş- leri yerine getiren iki arkadaşın bil- gisayarları hemen alıcı buluyor. Bu- nun üzerine, gelen talepleri evde kurdukları atölyede karşılayamaya- caklarını anlayan iki kafadar, ödünç para ile bir şirket kuruyor- lar. “Elma” adındaki bilgisayar şir- keti bugün, ev için küçük bilgisa- yarlar üreten şirketlerin en büyüğü 1982 yılı cirosu hiç de küçümsenme- yecek bir rakam: 584 milyon dolar . Amerika'da her iki Amerika'lı- dan biri daha okul çağların da bil- gisayar ile çalışmasını öğreniyor. Türkiye'de henüz büyük şirketler- de kullanılmaya başlanan bilgisa- yarları programlayacak eleman sı- kıntısı çekilirken, Amerika'da ana okullarında küçücük çocuklara bi- le, bu aygıtın sırları öğretiliyor. Anaokulunda kompüterlerin sırları öğretilmeye başlanıyor “Elma” şirketini kendilerine örnek alıp, bu alanda çalışanların sayısı hızla artarken, binlerce parlak ze- kalı kız ve erkek çocuğu da şirket- ler kurmuş durumda. Yasal olarak yaş haddinin altında olanların ba- baları, kurulan bilgisavar şirketle- rinin başkanı olarak gösterilmekte. Örneğin 16 yaşındaki Kaliforniya'lı Jeff Gold, kopya edilemeyen, kor- sanlığakarşı güvenceli bilgisayarlar üretirken, 17 yaşındaki Vincent Pri- ce'ın firması, bilgisayar alımı ko- nusunda 30 kadar resmi eğitim ku- ruluşunun danışmanlığını üstlen- miş. “Bilgisayar oğlumu geri ver” Gençlerin bilgisayarlarla bu kadar ilgilenmeleri, yayınevlerine de yeni bir para kazanma yolu açtı. Genç bilgisayar tutkunlarından yararlan- ma yolunda, hemen hemen aynı amaçlı bilgisayar dergileri, birbiri ardısıra piyasaya çıkıyor. Anne ba- balar ise çocukların, çocuklukla- rını yaşayamadıkları görüşünde. Çocuklarının birdenbire zenginleşe- rek, maddi ve manevi güç kazan- malarını kaygıyla izleyenler çoğun- luğu oluşturuyor. Elektroniğin bü- yüsüne kapılmış bilgisayar çocuk- ları, boş vakitlerini, sürekli ellerin- deki mini-hesap makinalarıyla ge- çirmekten büyük zevk alıyorlar. Anneler ise, çocuklarının geleceği- ne kuşkuyla bakıyor ve belki de ga- zeteci Suzzanne Ramos'un dediği gibi, “oğlumu geri ver bilgisayar!” diye düşünüyorlar.© Bi