18 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

B aa Bi Güzel Fıkralar Anlamam Postacıya rastladım, kapı kapı dolaşıp mektup dağıtıyordu : — Güç iş, dedim, ne diye postaya verip göndermez de kapı kapı dolaşıp dağıtmak zahmetine girer, anlamam. Kıskançlık — Garson çorbadan bir uzun saç çıktı. — Bizim ustanın karısının saçı olacak bayım; usta duyarsa çok kızar; karısını herkesten kıskanır — Herskes.. gozü bizde.. — Peşimizden — gelenler mi var? — Peşimizden - gelenler yok amma, mizah sayfasını okuyan- lar var. Merak Şık bir bayan, güzel bir otomobil içinde ilerliyordu. Bele- diye memuru düdük çaldı, oto- mobili durdurdu :- — Neye dürdürdunuz. Saatte on beş kilometreden fazla süratle gitmiyordum ki.. — Bunun için durdurdum ya, böyle bir otomobilin saatte on beş kilometre kadar az bir süratle gitmesinin sebebini merak ettim ! # Af AAA Temiz Kalpli Mi Bizim İsmet yanımızdan geçen adamı gösterdi: — Bütün öm- rünce, dedi, ağ- hyanların gözyaş- larını dindirmeye çalışmıştır. — Çok temiz kalbli bir iösan desene.. — Kalbinin temiz olup olma- dığını bilmiyorum amma, bir men- dil fabrikasının sabibidir. Sakın — Radyoda şimal memleket- lerini — arayaca- ğgım. Söyliye yim Muailim tale- beye sordu: < — Bana uzun bir kelime söyle- ye bilir. misiniz? — Söyleye- yim bay muallim, lâstik! — Lâstik u- zun bir değil ki! — Değil am- ma, çekilince uzar. kelime — Bu av köpeğini avlanmak İçin mi, yoksa avlanmamak İçin mi yanında gezdiriyor: Bir türlü anlıyamadım. dım.. şuların zenginli- ğinden 'bahsede- yim mi? — Komşula- rın zenginliğin- den bahsetmek neye yarayacak? — ÂAğzın su- lanır da, susuz- luğun geçeri — " Sevgilimin bir boyu var; * Uzun boyluluktan soyu var. Ben diyeyim: Üç! Siz diyiniz güç; Fakat dağrusu, Boyu bosu Tamam, Testamam İki metre elli... Halinden belli Amma dev anası dımı“nlı.. Kübik diyiniz. X Bilin, Yok sevgilimin Altın renginde saçları, çok. Çok çok Alnında iki Üç tel var. Demeyiniz: Kel varl Kübik diyiniz! * Aktı sevgilim Paktı sevgilim Yaradana yana baktı sevgilim Buna sebep Külik gönülleri hep Yaktı gevgilim ! * — Sakaımızı yor sunuz? — Hergün buraya gelip traş olabilmek - için! - niçin kegstir- — Çok susa- Hoş Sözler _j — Sana kom- KÜBİK Sevgilimin bir gözü var, Yanar Renk renk.. Benziyor pek Bir donanma fenerine, Rastlamadım benzerine.. Bir gözü var ama yok Öteki, Öteki teki. Demeyiniz, kör! Kör demeyiniz, Kübik deyiniz! * Sevgilimin burnu büyük. Suratında bir yük Gibi taşıyor burnunu., Aşiyor Burnu burunların hepsini., Sildiği zaman sesini Duyuyor metre metre, Yüz kilemetre; Uzaktan herker. Bu ses Burnun sesidir. Burnunu kestir Demeyiniz ona Sataşmayın kübik burnal Kalemle — İsminiz ? — Ptron falankı ! — Nasıl yazılır ? — Kalemle ! Daha Önce Hizmetçi — kömürlükten — böl kova ile çıktı: — Bayan kömürlükte hiç kö mür kalmamış. | — Bunu daha önce niye 58) lemedin? W — Daha önce kömürlükt! kömür vardı, ; “ İMSET 'alacağını bir de- Borç Terzimi — de- ğiştirdim. Radyosuz — Neden, ba- banin babası bile o terziye elbise yaptırırmış. — Ne yapa- yım kabahat ben- de değil onda, fada istedi: — Borcun çok mu idi? — — Beninki çok değil, amma babamınki — ile büyük babamınki çoktu. — Sakın ara- mal! Oraları şim- — Yine birşey bulamadan döndüm. — Vuracak bir av hayvanı mı aradın? di soğuktur, So- — Hayır vurulmuş bir hayvanını satacak bir O guk alip üşürsün! adaml! — Çokk kuvvetli bir kafası var. — Nereden anladın? — Ş pka'arını benden alır! , AAA AAA Lokantada mantar yerken, atmıya başladılar - biri mantar deri: — Bizim mem'ekette ağaçların gö'gesinde tabak kadar mantarlar yet şir. Ötekl daha mantarcı İdi. — Bu bir şey değil dedi, bi- zim memlekette okadar büyük mantarlar vardır ki, ağaçlar on- ların gölgesi -de yetişir. Ne Diye Lokantada çağırdı: — Garson bana imlâ yanlışı getir. — Böyle bir yemeğimiz yok bayım! — Yoksa ne koyuyorsunuz? müşteri garsonu diye — listeye Şoför otomo- bilinde radyo var mı? — Radyo yok İsterseniz siz oto- mobilime blner binmez şarkı söy- lemeye başlarım. Tasarruf Bay Bayana sordu: İ — Büakşam yemeğe kimleri çağırdın ? — Zayıflamak için az yemek yiyen dostlarımızı. affet! amma, olduğunu unutuyorsun! l | | | | | — Yirmi dakika geç kaldı. — Yirmi dakikayı affediyoruff yirmi sene geç kalmii amma bayım eğer | zik ıstedi. Erkek yüzünü buruf turdu: ' ga atamam. İİ görmiyor musun, sun'i altın yaâl miya kalkanlar varmış. Ya mü vaffak olurlarsa o zaman sen” bileziklerinin kıymeti kalmaz. , Düşünceli Kadın kocasından altın bilt* — Şimdi olmaz paramı sokâ — Altın her zaman. alhndlf» DK ÖYİC amma, bak gazetele” Kainped? söyleyordu: — Kızı ıııl , evlendiğinir Cf“ tesi günü dal_î’g dıma piyango:â—ı “ p. v <| birinci ikrami — Çok V vindi mi? — | | — Hayır GJ' | mütessir old Bir gün ev”.ği çıkmiş olsayd! )" pacağımı bilird” dedi. : Nasıl Anne oğl"” sordu: ei — Sana w elma versem ı;:; kadar — Yağmur geçinceye sedilmiş gibi mi kalacağız? — Burası hapishane değil, | gibi mi - kalacağız demeliydin! , burada ahıra — bağlanmış deşinle nasıl edersin.. ; S> Biribg mizle tokat " — Yada g.ım”j hapi-