18 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hakiki Bir Aşk Faciası Hitler Bir Aşk Düşmanı Mıdır? Güstav Froelich Bugünler - <» Evlenmekten Nasıl Avrupa gazeteleri sinema semasın- da bir. yıldızın eksildiğini kaydedi- yotlar, Bütün yanik ses İle şgöhret kasan- | mış olan Gitta — Alpar'ı tanırsıniz, değil mi? Fakat bu güzel san'atkârın Karnel Stangl isminde bir Macar avukatının zevcesi olduğuna bilir mi- diniz? Birisi Bodapeşte barosunda kalmıştı. Öteki Almanyadan başlıyarak bütün dünyanın merkezlerinde mu- vaffakiyetten muvaffakıyete koşu- yordu, —nihayat — ayrılmaya karar verdiler. “4 * O sırada Gitta Alpar Almanyada çalışıyordu ve kendisi gibi Macar olan Ernest Verebs isminde bir san'- atkâr ile aynı filmde oynuyordu. Kan dil ve din birliği aralarında sıkı bir dostluk yaratmıştı. Hattâ nişanlana- cakları bile söyleniyordu. # Kalbinin Fakat Gitta — Alpar, Hitta Alpar sesini duydu , &adı altında çevirdiği İkinci filimde Gustav Frollch ilâ kıl:: gılaştı ve hakikaten kalbinin »0 İ duyan, (Verobs) 1 değil, bütün :lıın kızlarının — rüyalarında _yıııdttı E.ı. genç (Güstav Frolich)i seviyordu. ;. sen bu gençte de ayni derace kuvvetli bir aşk uyanmıştı. Nihayet birleştiler. Bu müddet zarfında Almanyada Hitler iktidar mevkiine 'îçni.ü[a:: kan itibaril ien ) sayılmıyan karşı ııîdı:lr::t.î.e (b.iı'—ı mücıdefe başlamıştı, Gitta Alpar yeni adile Gitta Frolieh bunlardandı. — Almanyada sahneye çıkme dildi, kocası da aşkı ile Taı:'ıatim:ıı::ıılndan, birisini tercih elmekte muztir. birakıldı. Frolich karsımı tercih — etli. Güstav Froelich karak İspanyada film — yapmıya :'itti, (Gitta da Budapeşteye cöÖndü. O sirada bir de çocukları dünyaya geldi. — A * Aşk devamsızdır, derler. İnanma- lıyız, Frolich karısından uzak yaşarken kerşısına başka bir sima çıktı, bu Brigitte Helm'dir ve evli karısını da, | çocuğunu da unutturmuştur. Bu vazi- yet karşısında Gittanın gaxötecilere söylediği gu oldu: — Ayrılmaya razıyım, fakat çocu- guümuzun bende kalması şartile! x Ayrıldılar ve derhal Gittanın atrafı de Gitta Alpar İle Menedildi? Brigitte Helm presteşkârları ile doldu. Bunlardân bir tanesi Kont Antuvan Lzapary ismin- de gayet zengin, gayet güzel ve ga- yet asil 22 yaşında bir gençtir. Gitta« nın gazetecilere verdiği beyanat da şudur : — Kontun benimle evlenmek iw- tediği doğrudur. Fakat benim ecelem yoktur. * Eğer bu mutasavver evlenme vu- kua gelirse Lzapary ailesi kadar saf kan, asil bir aile Almanyada da bu- lunmadığı cihetle Gitta hem amankör Froslichten hem da Hitlerden manevi bir intikam almış olacaktır. -— Haftanın Avusturyada: “ Son aşk ,, adı altında çevrilen film çok ince bir his üzerine işlenmiştir: Er.k jeminde eski bir bestekâr uzun bir ayrılıktan — sonra Viyanaya döner, Namiko adını taşıyan bir Japon kızını sever onun ilhamı altında eski kudretini bulur, yeni bir opera yazar, fakat bitiremerz, ölüm yakasındadır ve piyes yarım olarak temsil edilecektir. Garp münekkitleri — bu filimde — İnsanı gaşyedecek derecede güzel sahneler MAT LAT Filmleri — : AM bulunduğunu kaydetmekte mütte- fiktirler. Rejisör Fritz Sehulzdur. P.yeste Tauberin iki şarkısı vardır. İngilterede: Nell Gvyn ismini — taşıyan filim — tarihten alınmış bir parça üzerine süslü bir aşk hikâyesidir: Ingiliz Kıralı ikincl Charles bu genç kızı ilk defa bir tiyatroda görmüş, sevmiş, metres olarak almış. Nell Gvyn de bin entrika içinde yaşayarak, bocalıyarak ölünceye kadar ona sadık kalmıştır. "Hichiko Heint iİle Hans Jaray Son aşk filminden bir sahnede ' adı. ile yap Almanyadan J , Birkaç Satır (çinde! Çavuş adı altında çevirdiği filmdenberi hiç birşey yapmamış olan Vladmir Strijevski pek ya- kında tariht bir film çevirmiye başlıyacaktır. Bu filmıt muvakka- ten (1812) adı verilmiştir. adı yakında ilân edilecektir. p Nevyork belediyesi Pnu!. Felosun: (Macar efsanesi, Mari) tığı güzel filmin gös- Kat'i * Mis Karrot filminin başlıca / gan'atkârı olan Ann Slinley çevir- diği filmde Üzerine aldığı rolün adını müstear isim olarak kabul etmiş yegâne san'atkârdır. Ann- Slirley bu adı müstear ad olarak kullanmakla — iktifa — etmemiştir. Aile adı olarak tescil ettirmiyede çalışmaktadır. terilmesini yasak etmiştir. Bu ya- sağın sebebi pek belli değildir. O d w HDÜÜ Diyorlar Ki: TTTT EWEU W .. OĞ Film Stüdyoları Muharrir Arıyorlar! Birkaç gündenberi — hemen herkesin ağzında bir nakarat gibidir. Artistlerden, rejisörlerden, hatta — stüdyo — müdürlerinden İşittim : — Mevsim mlsaittir, kâfi de- recede sermayemiz de vardır, film çevirmek istiyoruz, fakat elimizde “orijinal,, bir senaryo yok! x4 Orijinal sanaryo mu yok?Fakat | benim çekmecem tanınmış veya tanınmamış muharrirlerden gelme yüzlercee — defterlerle — doludur. Bunları yazanlar, içine koydukları güzel fikirleri tanıttırmaya vasıta olabileceğimi düşünmüşlerdir, fa- kat aldanmışlardır. Çünkü benim beyenip te gönderdiğim defterler bana daima şu şekilde bir cümle | ile geri gelirler: — Eseri okuduk, beyendik, fakat maalesef elimizde bulunan | artistlerle çevrilecek kabiliyette bulmadık. * Biraz anlatayım: Bugün işe yarayacak ne kadar san'atkâr - varsa, hemen hepsi de mukavele ile bir stüdyoya bağlıdırlar. Bi- naenaleyh yazılan eserin ©o stüd- yoda oynanabilmesi İçin elinde bulunan san'atkârlara göre ya- zılmış, sonra da şu veya bu şekilde —aktüalite bir vak'ayı andırır. olması İlâzımdır. Fakat nihayet bu da kâfi de- ğildir. Stüdyo müdürleri muhtelif nüfuzların tesiri altındadırlar. Ba- karsınız ellerinde gayet güzel bir senaryo vardır, fakat gayet kötü- sünü çevirmeye — başlıyıveri:ler. Bunun için: — Senaryo istiyoruz! diyenleri isterseniz dinleyiniz, fakat samimi olduklarına İnanmayınız! Gaston Thierrg “Sinema Makinesinin Adesesi Bir Fut- bol Maçında Hakemlik Yapan Sporcu- nun Gözünden Elbet Daha Kuvvetlidir ,, Yukarda mühim bir oyununu gördüğünüz, Ingilizlerin en meş- hur futbol takımı “Arsenal,, ku- pa maçlarında rakibine yenildi. Fakat maçın bitmesinden sonra bazıları bu müsabakayı Arsenale kaybettiren golün “ofsayt,, vazl- yetinde atıldığını hükümsüz olma- sı İâzım geldiğini söylediler. Ma- çın sineması alınmıştı. Perde Üze- rinde baktılar, hakikaten gol of- sayt vaziyetinde atılmıştı. İddlayi müdafaa edenler : ' Sinema makinesinin adesesi bir futbol maçında hakemlik ya- pan sporcunun gözünden elbette daha kuvvetlidir, diyorlardı. Fa- kat bizzat Arsenal takımı karara itiraz etmedi : ' t — Madem ki hakem tarafın- dan verilmiştir, ne olursa olsun makbulümüzdür, dedi. Batıl İtikatlarınız Var Mıdır ? Bir meslekdaşımız Fransızların Komik sanatkârlarından Lucien Barou'b ye bu suali sordu, aldığı cevabı okuyunuz : — Hayır, beyaz tavuk, kupa yerlisi, at nalı hayatta rol oyna- maz. Önüme bir kanburun çıkma- sından da Ürkmem. Birçok arka- daşlarımın yaptıkları gibi zavallı- nın kanburunu okşamak aklımdan geçmez. Buna mukabil ayın İ3 ncl günleri pek çok mukavele imza- ladığımı bilirim ve bu mukavele- lerden hepsinin de iyi neticeler getirdiklerini hatırlarım. Evet hayatım böyledir. Fakat filmlerde aksi gibi hep gayritabit şeylere inanan bir adam rolü ya- rım. Ne diyeyim, hayatta biraz da tezat lâzımdır. BAk aa 4 :': di

Bu sayıdan diğer sayfalar: