4 Aralık 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

4 Aralık 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rı broşürden alınan bu cümle iki bakım dan ilgi çekicidir: Demirel daha 40 ya- şındadır ve bir köylü çocuğudur... Ortaokulu Ispartada, liseyi Afyon- da bitiren İslâmköylü Süleyman, 1942 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinin İnşaat bölümüne girdi. Demirel Üniver sitede, "çok çalışkan" öğrencilere man sus bir lâkap ile, Buna rağmen gidiyor sayılmazdı. lışmasını ders dışı konulara da yaymış olmasıdır. Üniversite yıllarında arka- daşlarının mescit olarak kullandıkları binaya. Kongrede, "Ben sabah kahval- tısına Kuran okumadan oturtmayan bir ailenin çocuğuyum" diye övünen Demi- relin uğradığı da pek kaydedilmemiştir. 1949 yılında mezuniyet diplomasını eline alan genç. Demirel, hayata, sekiz yılık mecburi hizmetini doldurmak i- -in Elektrik İşleri Etüd İdaresinde a- tüdı. Bu arada "İlk Türk Stajyeri" o- larak Amerikaya gönderildi ve bu ken- disine ilerisi için geniş imkânlar sağ- ladı. Dönüşte Seyhan Barajı İnşaat Bü rosunda çalıştı ve Menderesi burada ta nıdı. Bu ingilizce de bilen cerbezeli genç, zamanın "kalkınmacı" Başbaka- nının dikkatini çekmişti. ( Tanışıklık, Demireli kısa bir süre sonra Barajlar Dairesi Başkanlığına ve 1956 baharında da Devlet Su İşleri Genel Müdürlü- güne getirdi. Demirelin idareciliği için, yanında çalışmış olanlar, "etrafını çok çalıştırabilmekten ziyade, kendisi faz- la çalışırdı" demektedirler. Demirel selâm veriyer Allah sonunu benzetmesin AKİS, 4 ARALIK 1964 Bunu Niçin Söyledi? Süleyman Demirel A.P. Büyük Kongresinde, âdeta yemini billah, mason olmadığını söyledi, buna ait bir mason derneğinin mektubunu göster- di, bununla yetinmeyerek kahvaltı masasına kuran okumadan oturmayan bir aileye mensup bulunduğunu haykırdı Bir defa bilinmeyen, bugün mason ölmediğini söyleyen Demirelin acaba hayatının hiç bir anında bir Süleyman mason loncasında bulunup bulunmadığıdır. Zira masonluk, meselâ tıpkı Rotary üyeliği gibi devam- lılık isteyen bir sıfattır ve devamlılık kaybolunca sıfat da kalkmaktadır. O bakımdan, bir vakitler mason olmuş bir kimsenin artık mason değilse mason olmadığına dair bir mason derneğinden kâğıt alması Zor sayılmaz. Ama, işin önemli tarafı bu değildir. Masonluk bizde, dinsizlik değildir. Dinsiz olan mason dernekleri dün- yada vardır. Türk masonları bunlara katılmamışlardır. Masonluk Türki- yede ayıp da değildir. Zira mason derneği resmen teşekkül etmiş, kurucu- ları belli, üyeleri belli bir teşekküldür. O halde Süleyman Demirelin feryadının sebebi nedir? Sebep şudur: Masonluk, A.P.'nin müşterileri itibarsız zümrenin, adam (kötülemek için kullandığı "zındık", tarzında, bir çamur atma vasıtasıdır. arasında bulunan bir "komünist" Eğer Süleyman Demirel, gerçekten söylenen bir zihniyetin temsilcisi olarak siyaset hayatının Beri bir mevki- "Bu politikadır, . O takdirde masonlukla ilgisini söylerken daha gerçekçi davra- nu da yapmadı, bari bu çeşit ithamların manasızlığı, ve densizliği hakkında taraftarlarına bir ders vermesi, yersizliği "Adam masonmuş, değilmiş, bunu araştıracak yerde siyaset hayatına atılanların sağlam ka- rakterli mi, bilgili mi, kültürlü mü olduklarını araştıralım, memleket bun- ların sahibi kimselerin elinde iyiye gider" tarzında bir nasihatta bulunma- sı gerekmez miydi? Süleyman Demirel bunların yerine, ortaya Kuran-ı kerimi çıkarmayı tercih etmiştir. a bu davranış da Süleyman Demirelide bir noksanı ortaya çıkar- mıştır: Medeni cesaret noksanı ve idare-i maslahatçılık! Halbuki Demirel bunların karşısında bir tip olarak üç günlük Genel Başkanlık mücadelesinde umumi efkârın sempatisini kendi üzerinde top- lamıştı. Her halde belirti, lehte bir puvan yerine geçmemiştir. O günlerde DSİ bünyesinde, yılda iki defa, memurlar arasında bir hasbı- hal toplantısı yapılmasını teamül hali- ne getiren Demirel, sertçe bir tenkitle karşılaşırsa, "Şeker kardeşim" diye başlıyan tatlı - sert bir azarlama ile muhatabını susturuverirdi. Bu toplan- tıları niye yaptığını soranlara da şu ce- vabı verirdi: — Memurlar arasındaki tansiyonu azaltmak ve onların içlerini döküp ra- hatlamalarını sağlamak için... Demirelin Genel Müdürlükte büyük başarı kazandığını (o söyleyenlerin ya- nında, onun bu işte hezimete uğradı- ğım iddia edenler de vardır. Demirele "Barajlar Kralı" unvanı AKİS tara- fından takılmıştır. Onun baraj poli- dır. Baraj inşaatlarındaki bazı büyük hatalarda, ona mal edilmektedir. Me- selâ, Elâzığ ovasını sulamak için inşa edilen Hazer santralının, Hazer gölü- nün şaplı suyunun toprağa zararlı olu şunun ortaya çıkışı ile bir işe yarama- ması Demirelin kusuru olarak gösteril inektedir. Demirel, kişiliği yönünden Mende- resi andırır. Menderesin sık sık istişa- re ettiği beyinlerden biri olduğu söyle- nilen yeni AP lideri, kendisine daima güvenmesi ve övünmesi, düzgün hita- beti, ani kararları, vaadkâr edası ve yu muşak hareketleri ile bir zamanlar hiz met ettiği Başbakana benzetilmekte- dir. Demirel bu benzeyişi kuvvetlendir mek için de gayret sarfetmekten geri durmamaktadır. Meselâ Kongrede sık sık kollarını havaya kaldırarak dele- geleri selâmlaması Menderesin selâmı- nın aynıdır. Demirelin evinde, Mende- resin tam bu şekilde çekilmiş bir de resmi vardır. Evinde çeşitli kitaplar, Johnson ve Kennedy'nin resimleri ile Amerika İçişleri Bakanlığı, oAmerika Su İşleri Dairesi ve Eisenhower Bursu 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: