4 Aralık 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

4 Aralık 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğini açıklar Ricardo, genç kadını dün- yasıyla birlikte kabullenip, onun deri- nine inebilecek güçte bir erkek değil- dir veya erkektir de, o çeşit bir güçten yoksundur. Fizik üstünlükten bir direnmeyle buna kendini saymamaktadır. Çünkü Ricardo çağı- nın, yaşadığı yüzyılın erkeğidir. Mad- decidir, gerçeklere bütünüyle sarılmış tır, dünyayı kendine değil, o kendini dünyaya uydurmuştur. Peki, ya Vittorla? Vittoria'nın dünyası Ricardo'nun dünyasından çok daha ayrı, çok daha değişken bir dün- yadır. Vittoria çağından ötededir, yüz- yılın çarpıcı ve yorucu medeniyetinin akışı içinde çokluk ilkellikten, ii ğin çelişken güzelliğinden ve gım- sızlığından yanadır. Ricardo'nun. dı- Antonioni'ye göre Antonioni, kendi tutumunu şu sözler- le açıklamaktadır : o Oo Aşk dediğimiz öyle anlaşılmaz, öyle çapraşık bir duygudur ki, Onu bir hastalık gibi incelemek gerekmek- tedir. Çağımızda herşey gibi, insanla- rın duygulan da değişmiştir. e Bilim dallarında olduğu gibi, bir takım yeni kurallar bulmak artık şart olmuştur. Oysa, biz insanlar korkak kişilerizdir; elle tutulur, gözle görülür şeyleri in- celeriz de, duygu ve ahlâk yönünden derinlere inmekten o kaçınır ve kor- karız. Bütün filmlerimde erkekle kadı- nın meydana getirdiği çiftin anlaşama ması, uyuşamaması üzerinde ısrarlı duruşuma gelince, kadın ile erkek ara- "L'Eclipse - Batan Güneş" te Delon ve Vitti Ayrı dünyalı kişiler! şında, cinsel tutkularıyla bağlanmaya- cak bir yeni erkek aramaktadır. Bulduğu veya raslantıların karşı- sına çıkardığı Fierro (Alain Delon) ise, aslında Ricardo'dan değişik bir kimse değildir ve olmasına da imkân yoktur. Çünkü Pierro da Ricardo gibi yaşadığı çağın erkeğidir. Antonioni, Ricardo'- nun yumuşaklığı yanında Pierro'yu bor sa içinden-daha hareketli ve daha maddeci bir çevreden - vererek, böy- lece, büyük bir çelişmeden dikkatle kaçınmaktadır. Vittorla ile Pierro'nun ilişkileri nor mal kadın-erkek ilişkisinde başlamak ta, gelişmekte ve cinsel doyumun so- nunda, Antonioni için normal, seyirci için ise anormal bir şekilde bitip tü- kenmektedir. AKİS, 4 ARALIK 1964 sunda aşk, hiç bir zaman devamlı de- ğildir, Erkekle kadını, başlarda birbi- rine bağlayan bu duygu, zamanla öl- meye mahkümdur. Bunu engellemenin de imkânı yoktur. Alışkanlık o geldik- ten sonra, iki kişiyi birbirine bağlayan, artık aşk değil, acıma, saygı veya daha, başka duygulardır. Tabii, erkekle kadın, başlangıçta asla ölmeyeceğine inandıkları o aşkları nın zamanla öldüğünü anladıkları an, büyük bir hayal kırıklığına uğrarlar. Ortak yaşamaları dâ bu yüzden sar- sıntı geçirir. Halbuki, ölüm gibi aşkın sonunun gelmesini normal kabul et- mek gerekir. Aksini öne sürmek yer- sizdir. Filmlerimde görülen çiftlerin so nunda iflâsa uğramaları, bazı pren- siplerin, insanların bağlanmaması ge- SİNEMA reken bazı toplum kurallarının iflâsı demektir. Toplumda değer ölçüleri son suz değildir ve hep değişir. Erkeklerin zayıflığına gelince bu, İtalyada çokluk görülen bir odurum- dur. Kadının hayattan çok şey isteme sini ise onun hayatta, organik bakım dan tam olarak tatmin edilmesinin im- kânsızlığına (o bağlamak gerekir. Beni ilgilendiren, kadın psikolojisinin süz- gecinden geçen insancıl olaylar ve duygulardır. "L'eclipse - Batan Güneş", hemen bütün son filmlerimde olduğu gibi çağ daş dünyanın huzursuz kadın ile erke- ginin iç yasını yankılayan bir film- dir. Ay veya güneş tutulduğu zaman nasıl dünya ay ile güneşin arasına girerse, Yirminci (oyüzyıl da kadınla erkeğin arasına ayni şekilde (o girerek onları birbirinden uzaklaştırmıştır, Ka dın, biyolojik yapısı dolayısıyla tabiata daha yakın kalabilmiştir. Kadınlığın- dan, yalnızca kadında olan sezgi ove duygularından ötürü, Yirminci (o yüz- yıl onu, erkeği olduğu kadar, etkileye- memiştir. Fakat değişen erkekle daha yavaş değişen kadının dünyaları bir» birinden bütünüyle ayrılmıştır." "Batan Güneş", bu ayrılığın ge- tirdiği çatışmayı çok usta bir biçimci- lik ve yine bir o kadar usta oyuncu yönetimi içinde veren ferdiyetçi (o bir filmdir ve yığınlar yerine mutlu azın- lığa seslenmektedir. (AKİS — 1366) 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: