4 Aralık 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

4 Aralık 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

faşı durdurmayacak, ancak hızını bi- raz azaltacak, muhtemelen yüzde 1,59e düşürecektir. Ankara Üniversitesi İhsan Doğramacı da fikrindeydi. O da aile savundu. Doğramacı, yönünden ele aldı. Konferansın plânlamaya taraftar bir konuşmacısı da, İstanbul İktisat Fakültesi profesörlerinden Halük Cil- lov oldu. Cillov, aile oplânlamasının ekonomik yönünü, rakkamları konuş- turarak anlattı. Cillova göre toprak- larımız daha fazla nüfus da besleye- bilir durumdadır. Ancak, nüfusun bu artış hızı kalkınma hızını emmekte, yutmaktadır. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Fi- şek, dünya memleketlerini nüfus po- litikaları yönünden üç grupa ayırdı. İleri memleketler tabii olarak doğum kontrolünü uygulayan memleketlerdir. Bunların hükümetleri bir nüfus plân- lamasına gitme durumunda değildir- ler. Onlar bu işi sadece eğitim yoluy- la, gönüllü teşekküller vasıtasıyla yü- rütmektedirler. Buna rağmen ileri memleketlerin, katolikler hariç, hemen hepsinde aile plânlaması vardır. İkin- ci gruptaki memleketler, Türkiyenin de dahil olduğu, iktisaden gelişmekte olan, nüfusu hızla artan ve ölüm o©- ranı da o nispette azalan memleket- lerdir. Kalkınmayı sağlayabilmek i- çin, bu memleketlerin hükümetleri ai- le plânlamasına, nüfus oplânlamasına başvurmak zorunda kalmışlardır. Üçüncü grup memleketlerde doğum oranı da, ölüm oranı da yüksektir ve nüfus artışı henüz bir problem de- ğildir Dr. Fişek, ikinci grupa dahil olan Hindistanda ilk hamlede 8 bin doğum kontrol kliniği açıldığını, nüfus başı- na hükümetin bu işe 13 kuruş harcar- Rektörü Prof. Rektör Sargın plânlamasını meseleyi o sağlık bunun bir hükümet programı olarak yürütüldüğünü. Pakistanın sağlık büt- çesinin sekizde birini bu işe ayırdığını Tunusun, Seylanın, Mısırın, Portari- konun, Korenin aldıkları ciddi hükü- met tedbirlerini anlattı Buna ne buyurular? Ana ve çocuk sağlığı, ailenin mutlu- luğu kadın ve çocuk haklan yönün den aile plânlaması tezini savunan Türk Anneler Derneği Başkanı Şemi- nur İnanç, 19 Haziran 1964'te Was- hington'da toplanan ve 55 memleketin üye bulunduğu Milletlerarası Kadın- lar Konseyinde kabul edilen aile plân- lamasının amaç ve prensiplerini an- lattıktan sonra Türkiye Büyük Millet AKİS, 4 ARALIK 1964 Meclisinin de aile plânlaması ölçüle- rine girdiğim, m vererek, belirtti. cuklular arasında bulunmaktadır. Ankara Doğumevi (Başhekimi Dr. Ziya Durmuş, konferansa gerçeği açık- lıyan bir başka yetkili ağız oldu. Bü- tün yasaklara rağmen Birleşik Ameri- ka, İngiltere ve Fransada kriminel dü- şüklerin nekadar fazla olduğunu ista- tistik rakkamları, vererek bildiren Dr. Durmuş, yalnız Ankara Doğumevine 1963 yılında 4 bin 355 ve 1964 yılının on ayında da 3 bin 600 düşük vakası- nın geldiğini belirtti. Durmuşa göre, düşüklerdir ve ohekimler 10 kadını maalesef (o kurtaramamışlardır. o Gizli düşük bugün ne yazık ki, kültür se- viyesi ve maddi durumu değişik her sınıftan kadın tarafından yapılmak- tadır. Aradaki fark, sadece metoddur. Ad meselesine gelince.. "Doğum Kontrolü" fikrinin memle- ketimize yerleşmesinde (o büyük e- meği olan Ankara Hastahanesi uzman- larından Dr. Necdet Erenusun bü- yük derdi, konferansta bir kere daha gün ışığına çıktı. Dr. Erenus, yeni do- gan çocuğa -yâni bu yeni fikre- ne ad verileceğine bir türlü karar vere- miyordu, "Doğum kontrolü" mü deri- şindi, "Nüfus plânlaması" mı, yoksa "Aile planlaması" mı? Son dakikada bir de ortaya, "Doğumun düzenlen- mesi" deyimi çıkıvermişti. Erenus, "Doğum kontrolü" deyimi için muha- liflerin yaydıkları kötü propaganda- dan yılmıştı. Maksadı iyi anlatan, kö- tü kullanmaya elverişli olmıyan bir isim arıyordu. SOSYAL HAYAT Dr. Erenus için en önemli husus, ananın ve çocuğun sağlığı ve plânlı aile anlayışının memleketimize yerleş- mesiydi. Bu takdirde çocuk değerlene- cek, daha iyi yetişecekti. "Çok doğum olsun da, yarısı da ölsün" zihniyeti yerine, "daha az doğum, fakat daha az ölüm" fikrinin yerleşmesi için ça- lışıyordu. Dr. Erenus aile plânlaması uygu- laması için de araçları projeksiyon ite na ve kanun çıkar çıkmaz, eği- verilmesini araştırma ve değerlendirme kurumlanılın okurul- masını, en iyi araçların tespit edilme- sini istedi. Hacettepe Tıp Fakültesi doktorla- rından Ahsen Orhon, konunun hiç do- kunulmamış bir tarafına büyük bit vukufla dokundu, aile (o plânlamasını psikoloji ve sosyal yönden incelerken, meselenin candamarını buldu. Çocuk istemiyen bir kadına muhakkak "ço- cuk yap" demenin mahzurları ne idi ve neden ileri geliyordu? Evvelâ, istenmiyen çocuk mutlu bir çocuk, topluma ve kendi kendisine yararlı bir çocuk olamazdı. Sonra mü- temadiyen gebe kalma korkusu ve ge- çirdiği tecrübeler, kadında cinsel so- ğukluk yaratabilirdi. Ama birçok er- kekler, aile plânlaması o fikrine karşı koymaktaydılar. Çünkü bilerek - bil- miyerek, "kudret"lerinin elden gittiği zehabına kapılıyorlardı. - Korunmayı öğrenen kadının hiç çocuk yapmıya- cağı kaygusu da çok yanlıştı. Çünkü kadının en kuvvetli içgüdüsü, onu dai- ma anne olmaya itecektir. Muhalifler ve kadınlar Konferans konuşmacıları bir noktada birleştiler:. Aile plânlaması, ana ve Yaş dağılımına göre Türkiyedeki nüfus durumu Bugün Türkiye nüfusunun yüzde 42'sini ondört yaşından küçük, prodük tif olmıyan çocuklar teşkil etmektedir. Doğum kontrolü yapıldığı takdir- de nüfus artması durmıyacak, ancak yüksek doğurganlık niteliğinden bir miktar aşağı inilecek ve nüfus patlamasının normal bir artışa dönmesine çalışılacaktır. Aşağıdaki tablo 1960, 1970 ve 1985 yıllarında, plânlı veya plansız şekilde, yaş dağılımına göre muhtemel nüfusu göstermektedir. 1960 1970 1985 Yaş “e Plânsız Plânlı Plânsız Plânlı 0-14 42 423 42.3 440 16.6 15-64 53.6 935 54.5 522 59.1 65 3.6 42 4.4 3.8 44 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: