4 Aralık 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

4 Aralık 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dan atılmış ileri bir adımdır. Hayırlı sonuçlar vermesini temenni oederiz." Batının hikâyesi yel ya 25 Mayıs 1957 de Ro- nya, Fransa, Belçika, Mbilanda mii ve Lüksemburg dev- letleri arasında imzalanan bir anlaş mayla kuruldu. Pazarın amacı gerek ekonomik ve gerek siyasi bakımdan bir Avrupa birliği kurmaktır. An- cak o günden bu yana çalışmalar, da- ha çok bu altı devlet arasında bir ekonomik birlik oOkurma yolunda ol- muş ve Avrupa ülkeleri, önce ekono- mik sahada birleştirilmek O istenmiş- tir. Siyasi bakımdan Avrupa birliği, anlaşmanın ikinci adımını teşkil ede cektir. Ortak Pazar, ekonomik birliği baş lıca iki yoldan sağlamağa (o çalışmış- tır. Üye devletlerin birbirleri ile ölü münasebetlerinde belirli bir gümrük indiriminden faydalanmaları, 2- — Ekonomik politikanın birleş tirilmesi. Yani müşterek Oovergi sis- temlerinin kabulü, ticaret ve sanayi pazarlarının kurulması ve projelerin birbirlerini tamamlar nitelikte ol- ması Doğrusu aranırsa Ortak o Pazar, kuruluş yıllarında hiç de büyük ü- mitler verecek çapta görünmüyordu. Zira ekonomik kuruluşları birbirin- den farklı olan bu ülkelerin (oönün- de, çözülmesi gereken birçok (odev Nitekim Pazar ilk üç yıl pek büyük bir varlık göstere- medi, çeşitli krizler birbirini o takib etti. İşte Ortak Pazara Türkiyenin müracaatı da bu kriz yıllarına, 1959 a rastlamaktadır ve kuruluşun bu en çetin yıllarında müracaat etmiş olan Türkiyenin bu teşebbüsü, üye,devlet- lerce olumlu bir davranış olarak ka- bul edilmektedir. Ancak ilk bocalama yıllarından sonra problemler yavaş yavaş ovuzu- ha kavuşup çözüm yolları (o bulunun- ca Ortak Pazar, Avrupa içinde bir ekonomik kuvwet haline gelmeye baş- ladı ve bu kuruluş, Amerika Birleşik Devletleri ekonomik gücünün, üçte . U arada Konsey Başkanlığı ile Türkiye nin Brüksel Büyükelçisi arasında iki- li temaslara devam ediliyordu. oo Ni- hayet 1963 yılı oortalarında (oOrtak Pazar ile Türkiye Dışişleri o Bakan- lığına mensup delegelerden müte- şekkil bir ara komite kurularak Tür kiyenin ortaklığa kabul şartları (o ile ilgili görüşmelere başlandı. Görüşmelerde üzerinde durulan başlıca hususları. Türkiyenin (o ortak- lığa kesin giriş süresinin o tesbiti ile bu hazırlık devresinde oortak paza- rın Türkiyeye göstereceği kolaylık- lar ve emi mali yardımlar teş- kil e AKİS, 4 ARALIK 1964 delegeleri Türkiyenin bugünkü (o eko- Enflasyon Umacısı "yüksek Plânlama Kurulunun toplantılarından sonra ortalıkta yeniden bir enflasyon tehlikesi lafları dolaşmaya ( başlamıştır. Bunu işleyen kaynakların enflasyonist bir iktisadi politikaya taraftar partiye mensup bulunması hadisenin dikkati çeken bir, yönünü teşkil etmektedir. o A.P. den bugün yükselen sesler göstermektedir ki eğer bu parti omemlekette iktidarı alırsa bütün musluklar gene açılacak ve 1954 öncesinin pembe renkli enflasyonu, kucağında 1954 sonrasının kara felâketini o taşıyarak tekrar milletin başıma belâ edilecektir. Tabii, her mahalledeki onbeş enflasyon milyoneriyle birlikte. O halde bu çevrelerin bugün bir enflasyon tehlikesi varmış gibi fer- yat etmeleri ekonomik değil, politik bir davranıştır. Zira enflasyon kendi İktisadi akidelerine göre bir umacı değildir, iyi idare edildiği ve hâkim kalındığı takdirde fayda getirecek niteliktedir ve doğrusu istenilirse bu fikirler yanlış değil, doğrudur. o Para sıkıntısı, kredi yokluğu, tahditler aleyhindeki propagandanın şampiyonları Hükümeti o enflasyon değil, sı- kışıklık tehlikesine karşı uyarmalıdırlar. Aslına bakılırsa, durumu en iyi, geçenlerde Plânlama Dairesinden ay- rılmış bulunan Prof. Besim Üstünel anlatmıştır. Prof. Üstünelin söylediği, bir enflasyon tehlikesinin daima mevcut olduğu, fakat buna karşı her yıl gerekli tedbirlerin alındığı, bu tedbirler bilhassa Bütçede bu yıl da alındığı takdirde hiç bir şeyin olmayacağıdır. Prof. Üstünelin "tedbir" dediği, aynı A.P. çevrelerinin "iktisadi hayatı boğan bağlar" diye hücum ettikleri kararlardır. Bir yandan "Enflasyon tehlikesi" var demek, - tedbir alınmazsa her iktisadi politikada enflasyon tehlikesi vardır; bu, kışın üşütmemek için tedbir alınmadığı takdirde gripin gelip çatması kadar basit bir tabiat hadisesidir -, diğer taraftan da bunu önleyen tedbirlerin aleyhinde Obu- lunmak politika sanatında insana kâr sağlasa da her halde iktisadi alan- da bu işten anlayanları sadece güldürmektedir. Bazı esaslar Türkiyenin tarifeden o faydalanamıya Ara komite toplantılarında (ogerek OCağı, mallarının maliyetinin daha rtak Pazar ve gere Türkiye yüksek kalacağı ve bir kalemde altı ihraç pazarım kaybedeceği açıktır ki nomik durumu ile gümrük kapıları- nı ardına kadar açamıyacağını pe- şinen kabul etmişlerdi, önce bir ha- zırlık dönemi tesbit edildi. Bu, en az 5S. en çok 10 yıl olacak ve bu süre için Türkiye Ortak Pazar ülkelerine hiçbir taahhüdde bulunmıyacaktır. Buna karşılık, kuruluşa üye devletler, Türkiyenin ekonomik (kalkınmasını desteklemek üzere 175 milyon dolar- lık yardımda bulunacaklar, - Bu hu- sus bir ek protokolle tesbit (o edilmiş- ir - ayrıca 4 ihraç maddemiz, tütün ve kuru üzüm, kuru incir, fındık için indirimli gümrük tarifesi uygulıyacak iardır ki anlaşmanın en önemli kıs- nistan ortaklığa tiye olmuştur, İran ise Ortak Pazar ile ikili bir ihracat anlaşması yapmıştır. Bu iki ülkenin ihraç malları, Tür kiye ile hemen hemen aynıdır. Her iki devlet de Ortak Pazar gümrük in dirim tarifelerinden faydalanmakta- dırlar. Pazarın dışında kalan bir bu, bütün Türkiyenin ihracat hacmin de yüzde 35 oranında bir azalma de- mektir. Hazırlık devresini takip eden dev re gümrük indirimine geçiş (odevre- sidir. En çok 12 yıl olarak kabul edi- len bu devre içinde kademeli bir güm rük indirimi tatbik edilecek ve henüz kuvvetlenmemiş olması sebebiyle ya- bancı firmalarla rekabet (Oedemiyecek durumda olan sanayi dallarında güm- rük indirimi Oo yapılmıyacaktır. (Son dönem ise ortaklığın Oo gerçekleşme devresidir. Bu devre içinde tıpkı di- ger Ortak Pazar ülkelerinde (olduğu gibi Türkiyede de bütün gümrük du- varları yıkılacaktır. ra komitede bu şekilde yesbi devletler parlâmentolarında görüşü- erek kabul edildi. Ortaklık anlaşması, içinde bu- lunduğumuz hafta günü Brük- selde yapılan bir törenle (o yürürlüğe

Bu sayıdan diğer sayfalar: