22 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

lindiği gibi, her radyonun, bulundu- ğu bölgenin sesini aksettirmesi ve bu bölgenin bazı ihtiyaçlarını karşıla- ması şarttır. Bütün İl Radyoları bu görevlerinden TRT bee er bırakıl: için, diğer illerden daha büyük mii İzmir büyük bir şehirdir ve radyodan İzmirlilere aksettirilmesi gereken çe- şitli olaylar ve konular vardır. ji dyosunda bu ihtiyacı kar- alama için yalnız haftada bir 15 da- , "Serbest Saat" ismi ile ayrıl- ii Bu 15 dakika içinde İzmirin ihtiyaçlarını (o karşılayacak Okonuları işlemek veya o bölgenin sesini du- . Bui ların merkezden hazırlanmasından doğ, makta ve böyle bir durumun yarat- tığı şikâyetlere de ellerinde hiçbir inisyatif bulunmayan İl Radyoları- nın yöneticileri muhatap olmaktadır- lar. AKİS'in İl Radyolarının dertleri- ni kısaca belirtmesinden sonra Tür- kiye Radyolarının "Bizi dinler misi- niz?" inin e Mgile merakla beklenebilir. Bu c. ki “ilerde İl Radyolarını program yapar bir duruma getireceğiz" şeklinde ola- cak ve "yapa cağIZ, edeceğiz" hikâye: si ile dinleyici yine uyutulacaktır. Oy. sa TRT'nin yaj ve radyo mikrofonundan sağa sola cevap yetiştirmeye çalışanların unut- tukları yalnız bir nokta vardır ki o da, dinleyicinin uyumadığı, ama ken dilerinin uyuduklarıdır! (AKİS: 57) AKİS, 22 OCAK 1965 "Bizi dinler MİSİNİZ?,, Turgut Özakman Ne olur, biraz da bizi dinle! gramlarını ve önemli yerlere atanan bazı elemanlarını yalnız kendisi beğenen ve bu iki vr çevreye kabul ettirmek için bir takım in çabalara girilmiş, bulunan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumuna Türkiye Radyoları, geçen hafta "Bizi dinle im iniz?" isimli ki radyoculuk ve e sığmayan bir şekilde, bu satırların yaza- rına cevap verdi. Aynı hafta içinde bir Bn haber bülteninin yorum kıs- mında kendi kendini BBC ve Fransız Radyoları ile mukayese eden ve yine kendini bu radyo idarelerinden üstün bulduğuna karar veren TRT'nin ol- gunluğu ve üstünlüğü "Bizi dinler misiniz?" deki davranışı ile nerede kal- maktadır? Türkiye Radyolarının tarafsız olacağına ve olumlu çalışmalar yapacağına dair bol keseden söz veren TRT ve Müdürü Adnan Öztrak ve TRT Yönetim Kurulu, radyo yayınlarının kaprisli ve hırslı bir takım ye Le elinde nm | haline gelin halâ anlayamıyorlar mı? Bizi dinler misiniz?" kalkıp da, da görülen bece- riksizlik ve TRT idaresindeki keşmekeşle ilgili olarak AKİS'de bugüne ka- dar belirtilen noktalardan herhangi birine cevap verse ve bu ithamları çü- rütseydi, belki radyo mikrofonunun şahsi menfaatler için kullanıldığı hususu üzerinde durulmaz ve konuşma içinde Ankara Rady ü Faruk Güvencin dinleyiciyi tahkir eden, küçük düşüren n sözleri lirdi. Oysa Turgut Özakman, konuşmasında, TRT 'ye yöneltilen , tenkitler üzerinde duracağına, tamamen kendi hiddetini yenmek için, onlarca dinleyiciyi bir kenara iterek, bu satırların yazarına seslendi ve özetle "Rad- yolarımızın kronik bir tenkitçisi var. "Bizi dinler misiniz?” isimli ko nın kendi radyo yöneticiliği zamanında başladığını unutuyor. Kronik ten- kitçi bir radyo yöneticisi iken işler iyi, kendisi olmayınca da işler kötü. mi?" dedi. Gerçekten de "Bizi dinler misiniz?", bugün yayınlanan çeşitli o prog- ramlar gibi, bu satırların yazarının radyo yöneticiliği zamanında ilk defa mikrofona çıkarılan bir konuşmadır. Gaye ne basına ne de herhangi bir şahsa radyodan cevap yetiştirmekti. Gaye sadece, radyo yayınlarındaki ha- tâların nedenlerini açıklamak, özür ln ve bu şekilde de radyonun ger- çek sahibi olan dinleyiciye biraz yakınlı yı sağlamaktı. O günlerde, rad- yo mikrofonunu küçüklük kompleksinin etkisi altında kalarak kendi kap- rislerimize âlet ll veya radyo mikrofonuna ondan cak- lara karşı çevirm: gelmemişti, gelemezdi de... TRT nazın gelince, işler gerçekten çok kötü. Görülüyor ki Turgut Ö ve diğerleri, bir radyo mikrofonuna ve dinleyicisine göste- rilmesi gereken LİN farkında değiller. Radyonun durumu, bu satır- larin sahibinin yöneticiliği zamanında da maalesef iyi değildi. Çünkü bu- gün mikrofona ve dinleyiciye gösterilmesi gereken saygının farkında ool- mayan TRT yöneticileri, o zamanlarda da Ankara Radyosunun görevlileri arasındaydılar. Nitekim bugün yepyeni TRT'de "yeni" diye yayınlanan bir takım programların bu satırların sahibinin radyo yöneticiliği zamanından artakalan program posalarından ibaret olması bunu göstermiyor mu? Mahmut T. ÖNGÖREN