22 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

22 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tına alman yobazların sayısı 50'i bul muştu. Tahkikat son derecede güç şartlar altında yürütülebiliyordu. Koy deki bütün yobazlar ser veriyor sır vermiyorlardı. Çok müthiş olaylar ol- duğunu onlar da itiraf ediyorlardı a- ma, kimlerin bu olaylara kanştığını hiç mi hiç bilmiyorlardı!.. - Köyün sabahki hali de olayın dehşetini, te- yid ediyordu, o öğretmenleri (o koru- mak isteyen köylülerin evlerinin du- rumu yürekler acısı idi. Camları çer çeveleri kırılmış, içeri atılan kafa bü yüklüğünde taşlar çocukların (o beşik lerini bile parçalamıştı. Olaylarda ö- len olmaması büyük bir tesadüftü ir başka gülünçlük de, Kırkağa ta toplanan Karakurtluların başla- rar vermek caklardır. Tepkiler Olay, son yıllarda alışılmamış bir tep ki ile karşılandı. Devrimci gazeteler, Karakurt köyünde geçenleri bütyük manşetlerle okuyucularına duyurdu- lar. Yazarları sert makalelerle kam- panyaya katıldılar. (Türkiye Radyo- ları da alışılmış donuk Oo tutumunun dışına çıkarak, olayın oOÖnemine uy- gun, geniş yayın yaptı ve halkın ko- nu üzerindeki ilgisini devam ettir- suçlarından (o yargılana- © Cumhurbaşkanı da dahil üzere bütün parti liderleri, olay hak kındaki fikirlerini odemeçlerle (o açık- ladılar. Bu demeçlerde başlıca iki tür olmak Karakurt olayının Adaletin rına geçirdikleri ve âdeta "ben yeni- yim!" diye bağıran, gıcır gıcır Okas- ketlerdi!..İsyanın sonuna kadar sa- rıklı gezen top sakallı yobazlar, ak- şamdan sabaha birer devrimci | kesili vermişlerdi! A önden tahkikat devam e- derken, idari bazı tedbirler de alındı. Hayatlarının tehlikede olduğunu bil diren öğretmenler, geçici bir (süre için, civar bucak ve köylere nakledi- diler. O gün geç saatlere kadar de- vam eden duruşma sonunda, o Kırk- ağaç Savcısı özer Özemre tarafından mahkemeye sevkedilen 49 Oo sanıktan 28'ü hakkında tevkif kararı verildi. Tevkif edilenler irticai hareket, nur- culuk, müessir fiil ika etmek ve Za- AKİS, 22 OCAK 1965 failleri Adliyede kılıcı lü tutum göze çarpmaktadır: Birin- cisi: olayı infialle karşılamakta, me- -elenin nedenlerine inmeğe çalışmak- tave bu tip davranışlara hiç bir şekilde müsamaha edilemiyeceğini ka- çamaksız bir ifadeyle (o açıklamakta- dır. Cumhurbaşkanı oGürsel, CHP Genel Sekreteri ve Başbakan (o Yar- dımcısı Kemâl Satır, Türkiye | İşçi Partisi Genel Başkanı Mehmet ji Aybar, Sosyal Demokrat Parti Ge- nel Başkanı Sıtkı Ulay ve irili - ufak lı çok sayıda dernek ve sendika, olay karşısında bu tutumu (o benimsediler. İkinci tutumun sahipleri ise, da- çok kaçamak ve yuvarlak ifadeli yazı ve gazete başlıkları ile or- si çıktılar. Olay karşısında bu YURTTA OLUP BİTENLER yavr takınanların başında - tabiatiy- - AP Genel Başkanı Süleyman Demirel gelmektedir. Bunlar, olaya pek inanmış lm politika- larına uygun buldular ve : '— Eğer söylenildiği Ösibi bir olay olmuşsa, iyi bir şey değildir..." gibi- lerden demeçler verdiler. Alican, Bölükbaşı, CKMP Genel Başkan Vekili Mehmet Altınsoy o ve rengi belli pek çok gazete, olay Kar- şısında ilk günler bu tavrı takındı- lar. Aradan birkaç gün geçip, halk oyundaki, kendileri için tehlikeli ola- bilecek gerginlik azalmaya yüz tutun ca - her zamanki taktikleriyle- su- çu devrimcilere kaydıracak ortak bir davranışa yöneldiler. Yok efendim, o- layın sebebi, öğretmenlerden birinin bir köylü kıza iğfal etmesiymiş, ida- recilerin-hatalı tutumu bu suçsuz köylü vatandaşların isyan O etmesne sebep olmuş, vs Oysa, öğretmenin bir köylü kızı- nı iğfal ettiği söylentisinin mahiyeti artık anlaşılmıştır. Bütün mesele, bazı kız öğrencilerin, yeni evli öğret- men Yüksel Bilgicin hanımına ev iş- lerinde yardım etmeleridir. e Yaşları Ii'den fazla olmayan bu kız çocukla- rının öğretmenlerinin hanımına yap tıkları yardım, köylüyü ve onun şahsında devrimlerin aley- hinde kışkırtmak isteyen nurcu ve yobaz liderler için mükemmel bir se- bep teşkil etmiştir. Zaten meselenin esası, ra gidilemiyecek (şekilde mış bulunmaktadır. Olayın men akabinde üç ilgili Bakan Ka- rakurt köyüne giderek, meseleyi tah- kik ettiler. Tahkikat sonucunu, Di- yanet o İşlerinden sorumlu Bakanı İbrahim Saffet Omay, günü AKİS Muhabirine şöyle özetle- di: inka- Karakurt hâdisesi marifetidir!" Omayın verdiği bilgiye göre, 1960 yılına kadar fazla mutaassıp ve mür- teci olmıyan bu köye 1960 yılından sonra nurcular nüfuz etmişler ve ca- hil köylülere sapık düşüncelerini aşı- lamışlardır. Kırkağaç Müftüsünden - her nasılsa - çalışma vesikası alan kuran kursu hocası ile vaiz de nurcu- durlar. Manisalı Hafiz Mehmet adın da bir nurcu köye devamlı ziyaret- ler yapmış ve kendi yönünden fay- dalı b almıştır. O u çeşit olaylara karşı sert gelirler | almakla bir fayda eld edi- lemiyeceğini, bütün meselenin o halkı aydınlatarak, karanlık tohumlara ve fikirlere açık bir tarla olmaktan kur- 9 nurcuların

Bu sayıdan diğer sayfalar: