5 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

5 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER maddesinde belirtilen, devrimlerin korunmasıyla ilgili hususlara riaye- tin sağlanması bulunmaktadır Daha önce gönderilen bu rapor- lar AP Hükümetinin hiç hoşuna git- mediği gibi, tavsiyeler tatbik de edil- memiştir. Hattâ bu yüzden, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterli- gi tarafından Milli Eğitim Bakanlı- "teessüf" ifadesi taşıyan bir i gö ilmi Ülgenalp, milli güvenlik açısından tavsiye edi- len tedbirlerin üstten, alttan, yan- dan, öteden beriden gelen çeşitli te- sirlerle hasıraltı edilmesi keyfiyeti- ni de belirtmiştir. Raporlarından birinde "bu konu- mi iddialarım mahkeme kararla- rına ve resmi vesikalara dayanmak- tadır” diyen genalp, söz konusu meseleler (o süratle (o halledilmediği takdirde, yakın bir zamanda büyük tehlikeler doğabileceğine işaret et- mektedir. Hükümetin tutumu Hükümet bu raporları hiç de sem- pati ile karşılamamıştır. (o Hele din işlerinden sorumlu Devlet Ba- kanı Refet Sezgin tam bir feveran göstermiştir. Bu feveran haksız da değildir. TRT'ye gönderdiği mek- tupta "Böyle mübarek geceleri MÜS- lüman türk efkârı umumiyesi dini bir coşkunluk içinde ihya etmek is- temektedir" şeklinde, Anayasaya aykırı ifadeler kullanmış olan Sez- gin, Ülgenalpin raporlarında bahse- dilen tehlikenin canlı örneklerinden biridir... Sezgin, bu raporların Hükümete müdahale sayılacağını iddia etmiş ve hattâ, Ülgenalpin a alın- masını isteyerek "Ya ya ben'"' tehdidini sâvurmuştur. Hükümet, meseleyi, olağanüstü bir toplantıda görüşmüş ve 31 Ocak- ta yapılacak Milli Güvenlik Kurulu, toplantısında savunulacak görüşü tesbit etmiştir. "Önemine binaen" yazılı cevap verilmesini isteyen ve u konuda görüşme açılmamasında ısrar eden Refet Sezgin, haftanın başında Pazartesi gününe rastlıyan Güvenlik Kurulu toplantısına katıl- mamıştır!.. Pazartesi gecesi yapılan Güven- lik Kurulu toplantısında bu konu- larda görüşme açılmış ve bütün ted- birler e .ve duru 3 ve onun İktidarının O istis- ı politikasına her gün daha sil | Şekilde sarıldığı, M ikalarla is- pat edilecek hale gelmiştir. İşin acı tarafı, AP bu istikametten dönebil- me şansına sahip de değildir. Çünkü Nurcuların mektuplarından bir örnek "Nereye gidiyoruz?" AKİS bu partinin doğuşu, gelişmesi ve seçimi kazanması, büyük ölçüde din istismarı zemini üzerinde olmuştur. En aşağıdan en yukarıya kadar kad- rolar mutaassıp kimselerle dolu- dur. Türkiyede irtica şampiyon ları, bu partide sıcak bir melce bul muşlardır. Anadoluda zararlı cere- yanların temsilcisi olan kimseler bu partinin Parlâmento kadrosuna gir- mişlerdir. AP'nin, cahil halk kitlelerini w- kü, baştan kolaya ve ucuza gidil- miştir. Kolay ve ucuz yoldan politi kaya girenlerin Oo ciddileşmelerini ve bu yolu terketmelerini beklemek ise hayalden ileri gidemez. Nitekim politikaya bir yüksek mühendis o- lerden bahsederken, Büyük Kongre- de, her sabah sofraya kuran okuya- rak oturan bir ailenin çocuğu oldu- gunu söylemek (o mecburiyetini his- setmiş ve karşılaştığı güçlükler art- konuşmalarında dini sözleri kelimesini arttırmıştır. B tığı nokta, B dığı -daha doğrusu telefonla Aband- tan Ankaraya dikte ettiği- makale- 5 Şubat 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: