5 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

5 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS Sekreter Zeytinoğlunun aracılığına başvurulmadı. Gelenleri temsilen üç kişilik bir heyet -Sıtkı Ulay, Fah- ri Özdilek ve Haydar Tunçkanat- Başkanın yatak odasına çıktılar ve "geçmiş olsun" dileklerini bildirdi- ler. Gürselin zor kullanılarak yurt dışına gönderildiğine dair bir ema- te görmediler. Gürsel, olsa olsa ik- na edilmişt Olayların içyüzü Gürselin durumu hakkındaki ilk rapor, bundan bir süre önce eski doktoru Reşat Yaşat tarafından verilmiştir. Cumhurbaşkanını rahat- e başından beri tedavi eden Dr. Yaşata göre "arterioskleroze bağlı skleroz bulber"den mustarip olan emal Gürselin görevlerini ifası son derece güçleşmiştir. rapor bir bomba tesiri yaptı. Bilhassa, kendi kaderini de işe karışmış gören Genel Sekreter Zeytinoğlu telâşlanmak için çok se- bep buldu. Raporun neticesi Dr. Re- şat Yaşatın başdoktorluktan alınma- sı ve onun yerine vekâleten, becerik- li kalp mütehassısı Dr. Lütfi Vura- lın getirilmesi oldu. Halbuki Gürsel, bilindiği gibi, sinir sisteminden has- tadır. O tarihte Gürsel de Dr. Ya- şatın raporunu hiç beğenmedi. Zi- ra görevini yaptığı okanaatindeydi ve Çankayadan ayrılmayı istemiyor- du. Gürsel son zamanlara b dununda kaldı. Ancak, daima e öptüğü için pek sevdiğini birak ve iktidarı İsmet Paşa alması- na bu kadar çalıştığı Demirel tam çokluğa sahip bir Hükümet ıka- nı olarak giriştiği İradı başka endişelerin içine attı. iyi gitmediğini görüyor, bir takım kıpırdanışlar hissediyordu. kendisine anlatılıyordu da.. Tertip- lerde faal Zeytinoğlu ogerçi başka manzaralar çiziyordu ama, Gürsel, bütün sorumsuzluğuna rağmen De- mirelin sorumluluklarını paylaşıyor durumda kaldığını anlıyordu. Hü- kümetin imzaladığı okararnameleri tepki yaratmıştı. Bunların sonu gel- miyordu. Yakında ise, m N Kanunu önüne gelece İşte bu sıradadır ki Gal, bah- çede dolaşırdı ayağını burktu ve b m çok ıstırap verdi, hem | de yerinden kalkamaz hale getirdi. Şekeri arttı. Moral man da üzüntü Zihniyet! Gürseli YURTTA OLUP BİTENLER içinde olduğundan Cumhurbaşkan- lığından istifa k kararı aldı. Böylece, doğacağından endişelendi — içinde (bulunmaya Kararını Zeytinoğluna bildir- di. Genel Sekreter bunu tabii der- hal Demirele duyurdu. Demirelin telâşı Demirel, içinde bulunduğu durum- da Gürselin istifa etmesinin ne demek olduğunu anlamakta hiç bir güçlük çekmedi. Gürsel nihayet 27 Mayısın Başıydı. - Onun devletin | numaralı makamında tutulması 27 Mayısa hâlâ bir ucundan bağlı bu- lunulduğunun delili sayılıyordu. Üs- telik, Zeytinoğlunun meharetli ara- cılığıyla Gürsele her şey yaptırtılı- yordu. Onu Çankayadan kaybetmek zaten kendini gittikçe muallâkta hisseden Demirel İktidarı için tehli- keler doğuracaktı. Demirel, Zeytin- oğlu, bazı Bakanlar Gürsee ısrar ettiler. Gürsel boyun eğdi. Fakat bir kaç gün sonra tekrar istifasın- dan bahsetti. Demirel gene rica etti. Cumhurbaşkanından istifa arzusu babın da yanmamasını sayman Bu satırlar 1 Şubat 1966 günü, yani 27 Mayıs İhtilâ- linin üzerinden henüz altı sene geçmemişken ve İsmet İnönünün İhtilâl sonrası ilk askeri ayaklan- mayı bastırmasından dört sene sonra bir A.P. orga- nında, bir A.P. milletvekili tarafından -bu zat, 27 Ma- yısta derlenenlerdendir- yazılmaktadır: "Eğer son günlerde okendilerini bu memleketin sahibi sanan bazı ahmaklar ileri geri konuşmasalardı ve eğer bu memleketin başına belâ kesilen CHP. lide- ri İsmet paşa düştüğü çukurdan meş'um sesini yük- selterek şeni kehanetini gene tekrarlamaya başlama- saydı, Sokaktaki Adam bu yazısında belki de hiç duy- madığınız bir "Kırk Haramiler serüveni" anlatacaktı. Evet, Kırk Haramiler... Meselâ, bir yere birim yapıp oranın meşru hü- Ama neylersiniz ki, elin işkilli ağızları durmadı ve Sokaktaki Adam'ı bir başka konuda konuşmaya Zor- ladılar. Eh, mademki öyle istediler, o halde günah So- kaktaki Adan dan gitti ve bu sorumluluk da onların esasen günahkâr omuzlarına ilâve edildi. 1960'ın 27 Mayısından Gibi I Şubatına nasıl gelin- diği, o devrenin bütün hadiseleri, bir askeri İhtilâli başarıyla yapanların kışlalarına sükünetle çekilme- leri mucizesindeki tılsım herkesin S Şubat 1966 " macerası... malümu değildir. Ama bir gün Öğrenilecektir. Bunu bilenler, şimdi bu mucizeyle ihtiyatsızca oynamanın kendilerine verdiği endişeyi her gün biraz daha fazla yüreklerinde duy- maktadırlar. Yükselttikleri ses bu ikazdır. Fakat ikti- hazırlamaktadırlar ki tıpkı altı yıl öncesinin gafilleri gibi bu bedbahtları da kurtarmak mümkün olmayacaktır Bugün A.P. milletvekilinin İsmet İnönü hakkın- nı karıştıranlar oObunların eşine kolaylıkla rastlaya- caklardır. Bu, o devrin iktidarını kurtarman Aksine, duruma konulan yanlış teşhis ve kuvvet den- gesini hiç bilmemek o çalımlı bayları bir sabah üç saat içinde toparlatmıştır. Bir memlekette İktidar, üç saat içinde, en basit polis operasyonuyla düşürü- lürse bu onun hiç bir köke sahip olmadığının delili- dir. Halbuki o İktidar da, bugünkünün "kök" sandı- gına güveniyor, tıpkı bugün A.P. milletvekilinin yap- tığı gibi İnönüye küfredip "Kırk Haramiler"den veya "Battal Gazi Ordusu"ndan bahsetmeyi yeter sayıyor- u. Saatin 12'ye 5 kaldığını bilmek, belki A.P.'yi bu beş dakika içinde, sokaktaki adamların hiç bir şeyi anlamaksızın ittikleri yönden kurtulmaya çalıştıra- caktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: