5 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

5 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Milli İstihbarat Teşkilâtı- başkan adaylarından biri ile halen bu teşki- lâtta çalışan bir görevli, bir süre ön- ce, Cihat Bilgehanla bir görüşme yapmışlardır. Bu görüşmede MİT'in bağlı bulunduğu Devlet Bakanına, Türkiyede bütün karışıklıkların ko- münistler ve bazı gazeteciler tara- fından yaratıldığını söylemişlerdir. Bunların sayısının ise 1000 civarın- da olduğu ve istenilirse hepsinin 36 saat içinde m kin Bil- gehana ifade edildiği ve bunu let Bakanını ziyadesiyle keyiflerdir. diği anlatılmaktadır. Habere göre, Bilgehan, bizzat incelemek üzere, gazetecilerin (dosyalarını istetmiş- tir. Bu konuda el altından tahkikat bile yapılmaktadır! Bu arada, yeni Emniyet Genel Müdürü de gazetelere sık sık beya- nat vermekte, |41. ve maddele- rin bile yetersiz olduğunu, komü- nizm tehlikesinin çok ciddi hale geldiğini söyleyerek (o işin havasını yapmaktadır. Hükümetin tutacağı yol belli olmuştur. Bu, baskı ve tev- kifat yoludur. Şimdiden, bazı gaze- tecilerle çok sayıda Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisinin evlerinde a- rama yapılmaya başlanmıştır. Bulu- nan bir şey yoktur ama, herhalde, böyle bir faaliyet içinde görünmek -vaktiyle DP'nin yaptığı gibi- AP Hü- kümetinin işine gelmektedir. Ülgenalpin işaret ettiği tehlike- leri görmezlikten gelip, bir başka meseleyi fazlaca abartarak, dikkat- leri o yöne çekmek, aslına bakılırsa, kurnazlık değil, sadece şaşkınlıktır. Suçu başkasında arayanlar Atatürk Türkiyesi ve Atatürk dev- rimleri -İktidar istediği okadar tersini söylesin- bir büyük tehlike ile karşı karşıyadır. Ama bu tehli- ke, kendi bünyemizden doğan irti- ca tehlikesidir. Her ülkede zaman zaman ortaya çıkan tehlikeler, ya- bancı ajanlara, bazı gizli ve kökü dışarda cemiyetlere -meselâ ma- sonluk gibi- maledilmek istenmiştir. Meselâ Hitlere göre Almanyada ki bütün kötülüklerin müsebbibi ya- hudilerdir. Amerika Birleşik Devlet- lerindeki Ku-Klux-Klan cemiyeti ü- yeleri ise hedef olarak zencileri seç- miştir. Buna benzer Örnekler çok ül- kede görülmektedir. Suçlu arama- nın bu yolu, hiç bir zaman sorumlu kişileri veya kadroları aydınlık bir noktaya götürmemiştir. Tersine, yanlışlıklar yeni yanlışlıkları davet etmiş, gerçek tehlike ve gerçek suç- luyu tespit ve bununla mücadele 12 imkânından gittikçe (o uzaklaşılmış, sonra da sıra, tepetaklak devrilme- ye gelmiştir. afaları esrarlı (o hayallerle dol- durmaya hiç lüzum yoktur. Milli bünyemizi kemiren, tehdit eden, devleti zaafa götüren, geleceğimizi gölgeleyen tehlike, bizim, kendi el- lerimizle ve kendi unsurlarımızdan yarattığımız bir tehlikedir. Eğer lâik eğitime gereken önem verilsey- di, irtica ve taassup şahsi menfaat- ler, politik amaçlar için körüklen- AKİS o takdirde komünisti de, faşisti de emperyalisti de Türkiyede rahat ra- hat vi Ke T bayramının ilk günü Gazi ahi Örneriye camiinde halka vaiz vermek için kürsüye çıkan Ab durrahman Nakışçıya, Anayasayı ve devlet düzenini sarsacak anlam daki şu sözleri söyletenler herhalde komünistler değildir: Allahın kelâmı Kuran-ı ke rim varken, başka şeylere -modem kanunlar kastediliyor- ne lüzum Hee, iktidar ellerindedir! Eminsular diye bilinen eski askerlerin bir haksızlığa kurban git- -iklerini kabul etmeyen hiç kimse yoktur. Orduda bir ayıklama samanla ve hislerden uzak, rasyonel şekilde (yapılabilirken bunun “ihtilâlci metodlar"la yapılması Türk Silahlı Kuvvetlerini bir çok genç kıymetten mahrum bırakmıştır i r kendi aralarında bir dernek kurmuşlar ve uğradık- ları haksızlığın telâfisini istemişlerdir. Bu talep iki büyük partiden iki değişik karşılık görmüştür. C.H.P. muamelenin haksızlığını gör- müştür, bundan dolayı esef beyan etmiştir, işin olmaması için İnö- nünün müdahalede a fakat bunun kaale alınmadığı bildi- rilmiştir. Ancak C.H.P. "durumun özelliği" dolayısıyla, Eminsula- rın tekrar orduya dönmeleri diye bir imkânın bulunmadığını, bu- nun tarifsiz zararlar Yk açıkca amir Maddi telâfi, manevi telâfi.. “yuvaya dön tarafından gerçekleşebilmesi mümkün ihtimal olarak görülmemiştir. AP. Eminsulara "Aaa, peki! Siz bizi destekleyin; bizden olun, bize oy verin, bizim hizmetimizde çalışın, biz sizi, iktidara geldiği- mizde derhal güzevlerinide. iade ederiz.." demiştir. Bu tutum üzerine bir militan Eminsu P.'nin içinde veya yanında yar almış- tır. En makul olanlar ise, kabiliyetlerini sivil sahada kullanmışlar ve hayatlarına yani istikametler Vermişler, C.H.P.'nin görüşünü an- lamışlardır. Şimdi bu militan takım, A.P.'ye hücumlar çoğaldığında, onu sa- vunmak için kolları sıvamıştır ve Tabii Senatörlere veryansın edip € .'yi suçlamakta, Demirelin meşru iktidarının da yanında ol- duklarını bildirmekte, A.P. organı gazetelere manşet sağlamakta- dır İyi ama, A.P. iktidardadır. Hem de, tam çoğunlukla. Halbuki Eminsular Ordunun gene dışındadırlar. A.P.'nin vaadleri ne oldu? Hani, C.H.P. için m olan A.P. için kabildi? Niçin, nüş"ün kapısı açılma Hey arabbi, şu, idilmaki hoşlanan insanlar.. yuvaya dö- Ne çeki- yorsak, biz onların seçmenliğinden çekiyoruz meseydi, herhalde bugün DM nin görünüşü böyle, olmaz: Türkiyede komünistler de var- dır. Hattâ Moskovaya yahut Pekine bağlı mn faaliyet göstermesi de mümkündür. Ama bunların sa- lara ve etkilerinin, 30 milyonu ve koca bir ülkeyi tehdit eder sevi- yeye ulaşması maddeten mümkün değildir. Bunun tek istisnası, tah- rik edilen iç çekişmeler ve bölün- meler sonucunda Türkiyenin bir a- narşinin kucağına düşmesidir. İşte var? Arkadaşlar, bugün sokaklara çıkamaz olduk. Utancımızdan yerin dibine geçiyoruz. Kadınlar ve kızlar, boyanıp pudralanıp, müstehcen yer- lerini açarak sokaklarda geziyorlar. Bunlara niçin mâni olmuyorsunuz? Siz erkek değil misiniz? Mâni ola- mazsanız, intihar edin. Kadın, er keklere bir emanettir. Onları istedi ğiniz gibi yola getirebilirsiniz!" Ramazanda ve bayramda Türki- yenin onbinlerce camisinde, Câhil veya kötü niyetli vaizler, Moskova 5 Şubat 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: