5 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

5 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER bir yeni tedbirin peşine düştüler. Zeytinoğlu, ikili bir oyun için derhal kolları sıvadı: Hem Gürsele, derdine deva bulmağa çalışıyor gö- rünmek; hem de Demirele, plânının gerçekleşmesinde yardımcı olmak... Bunun için, Cumhurbaşkanlığı baş- doktoru ile yaptığı bir görüşmede, Gürsele bir konsültasyon lüzumu görüşünü ortaya attı. Bu görüş baş- doktor tarafından da benimsendi ve en kısa yoldan uygulanmasına ge- çildi. Gürselin mustarip bulunduğu hastalıkların doktorları -ki hepsi Üniversite öğretim üyesidir- çağrıl- dılar. Geçtiğimiz hafta Cuma günü Çankaya Köşkünde, saat 15'de baş- layan konsültasyon yarım saat sür- dü ve bundan sonra yapılan toplan- tıda Gürselin tedavi imkânlarının bir de Amerikada aranması karar- laştırıldı. Ancak, kararın Gürsele kabul ettirilmesi hayli güç oldu. Tedavi için vaktiyle Bursaya veya Yalovaya dahi gitmeyi kabul etme Zeytinoğlun- bütün ümitsizliğe kapıldı ve Ame- rikaya gidemeyeceğini söyledi. Be- cerikli Zeytinoğlu, hünerini bu işte de gösterdi ve türlü telkinlerle, Cumhurbaşkanını Amerika Birleşik Devletlerine gitmeye ikna etti. Gür- selin rızası alındıktan sonra durum, Zeytinoğlu tarafından, Başbakan Demirele bildirildi. Bunun üzerine Amerika Hükümetiyle temasa geçil- di, muhavere sonunda Başkan John- son, Gürselin Amerikada Walter Reed Hastahanesinde tedavi edilebi- leceğini, yolculuk için kendi özel u- ağını Cumhurbaşkanının emrine tahsis edebileceğini, uçağın Pazar- tesi -haftanın başındaki- sabahı An- karada olacağını bildirdi. Tabii, yurt dışı tedavi yeri olarak Amerikanın seçilmesinde orada ger- çekten başarılı (o çalışmalar yapmış olan Dr. Vuralın şimdi Türkiye Cumhurbaşkanlığı obaşdoktoru ola- rak tekrar kendini gösterme arzusu na kapılması rol oynadı. Zira bu hastalıkların asıl tedavi yeri Avus- turyadır. Fakat Avusturya, Gürselin etrafı için cazip gelmedi. Bu arada Zeytinoğlu da usta bir şekilde ken- disini Gürselin maiyeti arasına koy- durdu. Hem burayla gerekli temas- ları o yapacak, hem Cumhurbaşka- nını gözönünde bulunduracak, hem de, eh, bazı tertiplere lüzum hasıl olursa onların içinde olacaktı. AP'nin yaydığı haberler İşler bu durumu alınca, AP kesi- minden bazı haberler yayılmaya başlandı. Eğer Gürsel çekilirse AP Cumhurbaşkanı olarak Orgeneral Sunayı istiyordu. Sunay senatör ola- rak T.B.M.M. üyesi yapılabilir, Cum- hurbaşkanı seçilirdi. AP'li çok ağız, böyle bir seçimde AP'nin, rejimin te- minatını gördüğünü söyledi. Aslın- da böyle bir alternatifi İsmet ;nö- nünün ne zamandan beri kafasında Hükümet bildirisi gazetecilere okunuyor Bilirim, bildiririm.. AKİS taşıdığım AP'liler biliyorlardı. Üs- telik Ordu da devletin başında mut- laka kendisinden birini görmeyi şart koşuyordu. AP bu haberleri meşhur "oyala- ma politikası"nın icabı olarak piya- saya sürdü. Yoksa, AP'nin arzusu, kendinden bir Cumhurbaşkanıdır ve gözü tutarsa bunu yapacaktır. Ama şimdi, Gürsel yurt dışındayken ve henüz bir yeni Cumhurbaşkanı düşünülmesi zamanı erkenken bu haberlerle ortalığın yatıştırılması bir taktik olarak uygun görülmekte- dir. Gürsele AP'li Senato Başkanı Atasağun vekâlet edeceğinden 27 Mayısı hukuken tasfiye edecek o- lan af kanununun veto edilmesi teh- likesi ortadan kalkmaktadır. Bu, Gürsel için de rahatlıktır. Daha ve- rimli kafalarda ise Gürselin yurt dışına çıkarılmasının bir iç hareketi önlemek, en azından geciktirmek gibi pratik faydayı Demirelin eline vereceği düşüncesi bile yer bul- maktadır. Pazartesi günü Amerikadaki bir kar fırtınasının uçağı 48 saat gecik- tirmesi bütün dedikodu, şayia ve tefsirlerin de bir 48 saat daha işle- mesine vesile verdi. Hele Çankaya- daki Köşk tertipçilerinin Gürselle il- gili bir mizanseni kuşkuları büsbü- tün arttırdı. Hadise Pazar günü ce- reyan etti. Gazeteciler, o gün saat 15 sıralarında Cumhurbaşkanının şe- hir içinde bir geziye çıkacağını öğ- renince doğruca Köşke gittiler ve Gürseli beklemeğe başladılar. Çok geçmeden, Gürselin otomobili niza- miyede göründü. Ancak, mütad hi- lâfına, otomobil kapıda durmadı, son süratle Yenişehire doğru yol al- mağa başladı. Bu yüzden, gezi sıra- sında hiçbir gazeteci Gürseli görme- ge muvaffak olamadı. Üstelik, gezi sırasında koruma ekiplerinin gös- terdiği gayret de ilgi çekici oldu. Koruma Amiri, hiçbir gazetecinin , gene mütad hilâfı- na, hiçbir yerde durmadı, nizama aykırı bir süratle şehir içinde şöyle- cebirtur attıktan sonra Köşke dön- dü. Rahatsız olan Gürselin niçin böyle süratli bir geziye çıktığı veya zorlandığı bir türlü anlaşılamadı! "Sah akşamı Köşkten, Gürselin Çarşamba günü öğle vakti özel u- çakla Amerikaya hareket edeceği 5 Şubat 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: