12 Mart 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

12 Mart 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS başarılı genel müdürlerin ve devlet çarkının Önemli kademelerinde bu- lunan yöneticilerin azledilmelerin- den sonra şimdi sıranın Petrol Ofi- si Genel. Müdürüne geldiği, geçtiği- miz hafta Atasagunun sessiz seda- sız imzaladığı kararname ile anla- şılmış bulunmaktadır. Yabancı pet- rol şirketlerinin türk petrolünü yağ- malamasını önlemek için gerçekten başarılı bir mücadele örneği veren Petrol Ofisi Genel Müdür Yardım- cısı Özer Derbil görevinden alına- rak, Enerji Bakanlığı Fen Heyeti üyeliğine tayin edilmiştir. Derbilin yerine ise, Mehmet Turgutun sınıf arkadaşı, VC kurucularından ve | Ekim seçimlerinde AP'nin Kocaeli aday adaylarından Yakup Neyaptı getirilmiştir! Derbilin görevinden Mn ması, bir bakıma, Genel Müdür nan Onat için de bir işarettir: Eğer Onat, tutumunu değiştirmezse -ya- ni yabancı şirketlerin türk petrolü- nü yağmalama gayretlerine engel olmaktan vazgeçmezse - âkibeti, yar- dımcısı Derbilden farklı olmayacak- tır. Böyle bir. işaret ise Kenan Onat için komiktir. Zira Onat, bir genel müdürlük koltuğundan ziyade mem- leket menfaatlerini düşünen, mü- cadeleci, prensip sahibi bir insan- dır. Hükümete yakın çevrelerden sı- zan haberler, Kenan Onatın da kısa bir süre sonra görevinden alınacağı, yerine Enerji Bakanlığı müşavirle- rinden Affan Dağlının getirileceği yolundadır. İmar ve İskân nn ce- reyan eden bir olay da, AP Hükü- metinin, eski DP Pala. ne gibi kolaylıklar sağlama çabası için- de bulunduğunu ibretle ortaya koy- maktadır. İmar ve İskân Bakanı Haldun Menteşeoğlu, uzun bir süre- denberi Kızılayda, Mustafa Kemâl Bulvarı üzerindeki bir binada çalış- makta olan Yapı ve Malzeme Genel Müdürlüğünün, Sümer Sokaktaki üç katlı bir binaya taşınmasını istedi. Genel Müdür, bu sebepsiz taşınma- ya bir mâna veremediği için, yer değiştirmenin omemurlar arasında huzursuzluk yaratacağını Bakana bildirdi. Ancak, Bakanın bu mesele üzerinde neden titizlikle durduğu sonradan anlaşıldı: Sümer Sokak- taki bina, DP devrinin Devlet Ba- kanlarından Abdullah Akere aitti!.. Binanın kirası ise -tabil!- hayli ka- barıktı. Genel Müdür, çaresiz, Bakanın emrine uymak zorunda kaldı ve Ab- dullah Akere ait binaya taşınmak ü- zere hazırlıklara başladı. 12 Mart 1966 Bütün bu olaylar, AP Hükümeti-' nin hangi yönde ilerlemek istediği- ni, hiç bir şüpheye yer vermiyecek şekilde, göstermektedir. Hükümet "Demirel açılıyor" Soru sorma usülü bir ara şu şekle girdi: Gazeteciler, Başbakanın sağında oturan Cihat Bilgehana işa- retle adlarını yazdırıyorlar, Bilge- han da sıranın kimde olduğunu De- mirele bildiriyordu. Başbakan, sı- rası gelen gazeteciye adıyla hitap ederek, sorusunu sormasını istiyor ve sonra da cevaplandırıyordu. Basın toplantısı başlıyalı iki sa- at olmuştu. AKİS muhabiri de adı- nı yazdıranlar arasındaydı. Bekli- yordu. Fakat, kendisinden önce ad- larını yazdıranların soruları cevap- landırıldığı halde, kendisine bir tür- lü sıra gelmiyordu. İşin içinde bir iş vardı. Gazeteci dikkat etti ve gördü ki Bilgehan kâğıtta bir ismi devam- lı surette işaret ediyor, Demirel ise görmemezlikten gelerek, daha a- şağıdaki isimlere geçiyordu. Kâğıt- ta isim sayısı gözle görülecek kadar azalmıştı. Bilgehan bu sefer, o ga- zetecinin ismini etraftan duyulacak kadar yüksek sesle Demirele bildir- di. Artık görmemezlikten gelmek mümkün değildi. Fakat Başbakan, işin içinden kolayca çıkıverdi: "— Beyler, beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. Man lio Bro- zio ile görüşmem lâzım..' Kalktı ve gitti!. AKİS'çi, o sırada yanından geçen Bilgehana: Beyfendi,. raya?" diye sor Devlet Bakanı, “cevap olarak elle- rini iki yana açtı ve yürüdü. Saat- ler 1345i gösteriyordu. Radyonun verdiği habere göre, Başbakan ile Brozio arasındaki görüşmeye daha 15 dakika vardı. İşte Başbakanın son basın t top- lantısında, bazı gazetecilerin "form" diye, "Demirel açılıyor" diye adlan- dilan durum budur. 27 Mayıs Atatürkçülerindir Mart 1966 sayısı çıktı. Okuyun! (AKİS — 67) ne oldu bizim sı- YURTTA OLUP BİTENLER Demirel gerçekten açılmıştı. Da- ha rahattı. Hattâ sorular karşısında daha cesur olduğu da söylenebilir. a bu cesaret ve rahatlık, gazete- cilere, sorularıyla varmak istedikle- ri gerçeklere ulaşmak fırsatını yine vermedi. Bundan önceki basın top- lantısında cevaplandırmak isteme- diği sorulardan kaçarken gözle gö- rülür bir acemilik gösteren oDemi- rel şimdi, kaçma tekniğini öğren- mekten doğan bir rahatlığa kavuş- muştu. Zülfüyâre dokunan sorular karşısında eskiden açıkça susarken veya yazılı metinde yapılan oyun- larla bunlar cevapsız bırakılırken, bu defa Demirel rahatça cevap ve- rir gibi bir eda takındı, fakat neti- cede yine bir şey söylemedi. Nite- kim günün konusu olan "erken se- çim" hakkında birçok şeyler söyle- di ama, kendisinin buna taraftar o- lup olmadığını açıkça belirtmekten kaçındı. Sadece, AP'nin, erken seçi- mi bir rejim buhranı halinde -yani şartlı olarak- isteyebileceğini belirt- ti, daha sonra sorulan:. "— Peki, bir rejim buhranı var mı?" sorusuna ise şu cevabı verdi: — Buhran vardır diyenlere is- pat düşer!" Demirel, memlekette sert bir ha- vanın bulunup bulunmadığına dair bir , soruya ise: — Kimsenin elinde bir terazi vi havayı ölçen, sert mi yumuşak Meşru nizam içinde meşru in- sinanın meşru hakları vardır" şek- linde cevap verdi. Akıntıya kürek Bu basın toplantısının bir özelliği de, Nihat Kürşadsız başlaması- dır. Geçen defa Başbakanın solunda yer alan Kürşadın yerinde bu defa Başbakanlık Müsteşarı oturmuştu. Kürşad basın toplantısının sonuna doğru göründü, Demirele uzakça yerlerde gezindi ve memnun görün- meye çalıştı. Bu durum, Hükümet- te yapılacak revizyonda Turizm ve Tanıtma Bakanının değişeceği anla- mında yorumlandı. Nitekim, Tu- rizm ve Tanıtma Bakanlığı için adı geçenlerden Turan Bilginin bu ba- sın toplantısını izlemesi hayli mani- dardı. Başbakan, zarif dönüşlerin- den birini de Kabine değişikliğiyle ilgili bir soruda yaptı ve gülerek: — Kabine değişikliği burada ya- pılmaz" şeklinde, çeşidi anlamlara gelen bir cevap ver una karşılık, iktisadi kalkın- mayla ilgili sorulara "cektir-caktır"- la biten, sayfalar dolusu cevaplar sıraladı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: