17 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

17 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ÇA DM 8 EL YA AKİS dildiği de söylenmektedir. Bir ihba- ra göre, Soysalın evi; olaydan önce bir hafta boyunca devamlı surette gözlenmiş ve gerekli hususlar tesbit edilmiştir. Bir yazar, aym :otomobi- lin kendisini “de” takip ettiğini vaz- mıştır, “Bu yazara göre; - Eriniyet Gönel Müdürlüğü kadrosunda yük- sek, dereceli “bir. memurun bu olay- da mutlaka parmağı vardır ve ter- tip, bu şahsın âmiri olan kimseyle birlikte hazırlanmıştır. Milli “Emniyetten. hiç. .ses. cıkma- maktadır. «Gerici .bir veraltı! teşkilâynın da bunda. parmağı olabileceği şeklinde tahminler öne . sürülmektedir. An- cak, gericilerin böyle bir gangsterli- ge heveslenemiyecek. kadar. korkak oldukları.da söylentilere eklenmek- tedir. Bönrala baskıya hazırlandığı sa», atlerde, . tariflere uyan:06 DU .816 plâka numaralı bir otomobilin Ça- talcanın, Gökçeli köyü yakınlarında vakalendığı öğrenildi. . Otomobilin içinde bulunan Ziya Celâsun ve Be- hiç Yücel adındaki şahıslar polis ta- rafından İstanbula getirildiler, Bun- lar. olayla hiç bir ilgileri bulunma- dığini söylüyorlardı. Ertesi günkü gazetelerde resim- leri çıkan'bu şahısları Soysal tanı- madığım - bildirdi. Sadece; irisvarı, siyah /kazaklı Behiç Yücelin, kendi- sine-nek de yabancı gelmediğini ifa- de-etti. Bu iki kişi ve“ otömobil, muhtemelen bugünlerde Ankaraya getirilerek -Soysala gösterilecektir. Huzur içinde bir memleket Hükümetin ve Polisin'bu esraren- giz: ve çeşitli “yorumlara yol. “a- çan tutumuna: paralel olarak AP gazetelerde yazılan bazı yazılarda olay: kadar iğrençtir. - Beslemeler; bir takım Yassıada artıklarına vaz- dırdıkları vazılarda önce Orduyu hedef aldılar. Sovsalın, bu işi Or. dudân bazı şahısların vaplığını söy- lediğini. ısrarla iddi4 edivor ve- bu- ru yavmaya çalışıyorlardı... Fakat Soysal, olayın hemen ertesi günü bunu yalanlayınca «ve Orduya olan güvenini belirtince, tertip fiyasko verdi. ve merhamet artıkları başka numaraların peşine düştüler. Bazıla- rı, olayı Soysalın bir tertibi şeklin- de vermeğe çalıştılar. AP'nin allah. lık milletvekili Osman Yüksel Ser- dengeçti bunun bir başlangıç oldu- gunu ve devam edeceğini belirtmek- ten-çekinmedi, Bazıları ise. olayda kadın parmağı bulunduğunu yayma hevesine kapıldılar. Hattâ kumar- dan medet umdular. Oysa, Sövsalı vakından taniyanlar çok iyi bilirler ki, onun ne kumarla, ne de kadınla bir en “den Soysal mazbut bir aile reis İşin en gülünç yanı, Polisin: bu oyunları ciddiye alması ve olayı bu yönden de incelemeye girişmesidir. Halbuki bütün bunların bir şaşırt- ma ve olawn yönünü değiştirme taktiği olduğu gün gibi ortadâdır. Soruşturmanın uzaması, her , ge- çen gün Hükümeti 'biraz daha müş- kül durumda bırakacaktır. Bütün rahat görünme “çabalarına. rağmen Hükümet sorumluları da “bunun farkındadırlar ve bu'işin içinden nasıl sıyrılabileceklerini düşünmek- tedirler. Olayın, Türk -İş Genel Sek- reteri Halil Tunçun Türkiyenin bir demokrasi çıkmazı içinde bulundu. gunu .söylediği, Yargıtav Başkanı İmran Öktemin hizla gelişen gerici akımlara' dikkatleri çektiği günle. re rasılaması, ayrıca omânidardır. Soysal olayı, bu ikazların da sağlam delilidir... Sovsal olayından bir gün sonra İzmirde “Türkiyenin huzur İ- çinde bulunduğunu” söyleyen ve Ze- ki Mürenli konserlerde objektiflere kahkahalı pozlar veren Bay Olayın durumu ise tatlı tebessiinilere yol aç- tı, Şu günlerde Kamuoyuna ha- kim tek düşünce şudur: Johnson ve Tural Mektupları olaylarından, Meclis baskını skandalından . ve ca- ” Soysal, dövüldükten sonra Fikir ve' yumruk susluk raporu marifetinden - sonra cereyan eden bu olaydan Hükü- met kendini temize çıkartmak 206- rundağır. İp, yeteri kadar incelmiş- tir. İpin, kopuşunun nelere mal ola- cağını anlamak için kâhin olmağa lüzum yoktur. Eğer bu bir yıldır. ma, sindirme taktiği olarak uygula- mıyorsa, bundan fayda sağlanamıya- cağının' bilinmesi gerekir. Devrimci cephe, bütün organlarıyla harekete seçmiş ve salvolar. Hükümete göz açtırtmayacak “kadar ( sıklaşmıştır. Pek çok vazar, Soysal: öldürülmüş olsaydı. bile gönüllü olarak. sırava dizilebileceklerini ve o yaralı Ol duğu için nöbeti-devraldıklarım â- cıklamaktan çekinmemişlerdir. Bu yolun yolcuları Ayrıca bu, denenmemiş bir vol da değildir. İttihat ve Terakkinin despot ikilisi Talât ve Enver Paşt- lar, muhalifleri olan gazetecileri sus- tarmak için aym yola başvurmuşlar- dır, Sadayı Millet gazetesi Başya- zatı Ahmet Samim 26 Mayıs yılında Bahçekapı semtinde, Abdül. kadir adındaki birisi tarafından vu- rulmuştur. Abdülkadir, o sıralarda Ankara Valiliği de yapmış ve sonra Atatürke suikastten İstiklâl Mahke- mesi tarafından idama mabküm © dilmiştir. İttihat ve Terakkinin bir başka kurbenı, Hasan Fehmidir, 1909 wi- lında. Galata Köprüsü üzerinde vu- rulan Serbesti Gazetesi başyazarı- rn kaatilinin Mustafa Nesip ai da bir Ittihatçı olduğu sonra tesbit edilmiştir İçüncü ir ban, Zeki Beydir. Şebrar-Gazetesi yazarı olan Zeki Be- vin de İttihatçılar tarafından öldü- rüldüğü sabittir. Cumhurivet devrinde ise-bu tip olaylar DP İktidarı zamanında gö- rülmüşüir. Hev ne pahasına olür- sa. olsun iktidarda kalmak isteven bir. kadro, Tttihatcılarım > hatasına düşmüş ve aym akıbete suğramış- ür. Bu vüzden, İsmet “İnönünün Soysala çektiği telgrafta kullandığı sözler üzerinde “uzun: uzun düşür. memek imkânsızdır. Bunu özellikle bugünkü İktidar sahiplerinin: vap. vaası kendi faydalarına, olacaktır. Soysal olayım susarak . geçiştir- meğe veya değişik kalıplara döke- vek kamuoyuna vermeğe ve böyle- ce onu yanl rici zararı s do bir oyunun içindedir. Yalan yalan. anana gibi, baskı 19 17 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: