17 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

17 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER yolu kavşağındâ durdu. Adımlar veli tulumba me çi karıp, kenarına “Arkamızdan bakma! Defol git!” diye tehditler savurduktan sonra çekip: gittiler. Birinci: kısmın sonu ran havanın etkisiyle bir: süre “sonra'kendine gelen Soysal, göz- lerini: açtığında, karşısında. bir lev- ha gördü. Levhâda, “Çayyolu Köyü, 2? kilometre” yazılıydı. * Yakınında bir'köy bulunduğunu anladı ve sü- rünerek Akan ari kenarında bir süre O arp istika- seride yürümeğe başl Soysalın halini al köylüler şaşırdılar, Olayı" öğrenince, kendisi» mektuplarını bildikleri için, Kork- Başlarısd" geldiğini der- hal anladılar. Olay bir. anda güzeteçiler çevre- sitide duyuldu ve bir bomba' tesiri yaptı. « ürosu birden döl yi Telefonlar tona çalışmağa başladı. Soysal hemen orada yazılan: bir dilekçe ile: Savcılığa başvurdu. İlk muayeneyi yapan' Hükümet Dokto- ru, Soysalın başında 4 santim boyun- da bir yarık ve vücudunun-muhtelif yerlerinde 14 darbe. izi, tesbit etti. Sovsalı Adliyeye getiren gazeteti dr- yemeyin hiç konuşmadan, ilk 'ifa- denin alınmasını “beklediler. Bu si rada “bir: gazeteci -de;“büradaki “bir İlhami Soysal James - Bond'un kıdakları çınlasın si de bir traktöre koyup ana ola kadar getirdiler ve burada bir yola bindirdiler. kamyonla Ankaraya geldi. Akşam Gazetesinin Emek İşhanı 4. katında- ki bürosuna ulaştığında saat 11.00e geliyordu. “Koyu renk gerin muhtelif verlerinde kan . Gözlüğü yoktu x a “anormal şekilde: şişmiş ve kızarmıştı. mensupları, Soysala. daha önce gelen tehdit yatakta vetkiliyle olay üzerine KOnuşuyordu. azeteciyi dinleyen vetkili, ona şu. nu sövledi: *— Bu adamları: çabuk buluruz. Fakat Hear için - garanti veremem kardeşim Fermanlı eğimle bir gestapo iy kaçırıp dövdükleri o Soy- sal, buradan Nümune Hasfahanesi- ne "götürüldü. Tekrar muayene edil di ve 'büşınin röntgeni alındı. Dok- torlar, hiç değilse 24 saat hastahane- de yatmasını teklif ettiler. Ani. bir iç kanamadan korktuklarını vorlârdı. Fakat Soysal teklifi ke bul etmedi, evinde dinleneceğini söyledi. Kabul edildi. Hastahane i- AKİS kinci: muayenesini bundan üç gün sonra yaptı ve 15 günlük muvakkat rapor verdi. Bu arâda, röntgenle ©- nuncu bk, gi ezik 'olduğu tes- bit edild Soysal, ağrıları ve halsizliği her gün biraz daha'artarak, halen evin- de vatmaktadır. “Çanlar kimin için çalıyor?” (Olay, Türkiye çapında yankı va rattı. Gerçi İsmet İnönü; Meclis baskını sırasında “Eşkiyanın bu ge- ce ne yapacağı bilinmez” demek su- retivle memleketin içinde bulundu- ğu“ havayı en iyi şekilde belirtmiş» ti ama, doğrusu, bu kadarı da akla gelmezdi. Dağ kanunlarının. Baş- kentin göbeğinde bile hakim olabile- ceğini .kim düşünebilirdi? “Fakat işte, tanınmış gazetecilerden biri, Başkentin göbeğinde, sorumluların gözleri --önünde, güpegündüz, “en kalabalık caddelerden bağırtıla ba- gıttıla kaçırılmış ve feci şekilde dövülmüştü. Bu tip olaylar sadece İttihat ve Terakki devrinde görül. müş, DP İktidarı dahi en azıhdev- rinde gazeteci kaçırtıp dövdürmeye cesaret edememişti. DP daha âdi tertiplerle yetinmiş, kızdığı gazete- cilerin başıma, bir takım kopuklar vasıtasıyla, karanlık: vollarda vum- ruklar indirtmişti. «Olayı öğrenen herkesin kanaati şudur: Türkiyede veni bir devir baş- lamak üzeredir ve bu, çok tehlikeli bir devir olacaktır. Sovsal olayı ile tehlike çanları çalmağa başlamıştır. Bu oçanların kimin için çaldığını, vakın geçmişte olup -bitenleri “â7- çok bilenler tahmin etmektedirler. sayı rneğin yayınladığı bildirilerin ve verilen bir o : kadar demecin. özeti budur. . Eşkiya, fer- man üzere düze inmiş ve Sirke â- ğır ağır küpünü zedelemeğe başla- miştir, İnönünün belirgin özelliği, az, fa- kat öz konuşan bir insan oluşudur. Sovsal olayı ile ilgili şu sözleri, gü- ren bütün gözleri faltaşı gibi actı: “Sayın İlhami Soysal, Uğradığınız saldırıdan çok a duydum. Doğru yol mücadelesinde daima başarı kazâanacağınızdan © min olunuz. Olayın memleket öl- çüsünde özel bir önemi: vardir. Ta- rihte gazeteciye sokakta tecavüz büyük felâket devirlerinin başlangı- c olmuştur. Böyle'bir işaretle kars şilaşmış olmamızdan ciddi Olarak endişe duymaktayım.” Bu körkütüç olayla Türkiye yerin- 17 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: