17 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

17 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iKTiSADI Ortak Pazar Çıkmazda bocalıyanlar (Çocukluk çağını tamamlamaya ça: lışan Türkiye sanayii, her şey- den önce, Avrupa Ortak Pazarının içinde cereyan eden olayların ve dünyanın sanayileşmiş diğer ülkele- rinde olup - biten gelişmelerin doğ- rudandoğruya etkisi altıma girmiştir. iğ türlü imalât sanayiine geçeme- Türkiyedeki sanayiciler, kendi- lerine teklif edilen montaj ve as- samblaj sanayiine yatırım yapmak gibi bir zorunlulukla karşıkarşıya- dırlar. Son günlerde lâfı çok edilen oto- mobil montaj fabrikalarının kurul. ması, bu gelişmenin çok tipik bir örneğidir. Geçtiğimiz haftalar bo- vunca gazetelerde dikkati çeken bir “isim bulma” ilâm, işin, söylenti dö- nemini tamamlayarak, ciddi bir ha- le geldiğine tanıkhk yapmaktadır. Koç. Holding firmalarının Türkiye şartlarına uygun düşecek nitelikleri El bir otomobil projesini gerçek- eştirmek için harekete geçmesi, a Ortak arı içinde ve Or- tak Pazarın dışında kaldığı halde, çeşitli nedenlerle buna razı olmak istemeyen firmaların türk piyasâ- sında oynamayı diledikleri role w çıklık kazandırmaktadır. Türkiyenin sanayileşmek zorun- luğu konusunda bütün aklı başında çevrelerin ittifak ettiği bir pale bu sanayileşmenin ne i tuz lar Batılı dev başlarının derdi- ne düşmüşlerdir. . Özellikle, Ortak Pazarın büyük sürtüşmelere mev dan vermeden işlemesi, firmalara- rası çekişmeye ayrı bir nitelik kö zandırmıştir ve bu yeni gelişmenin hızlanmasında en büyük itici kuv- vet rolünü de, Avrupanın ekonomik entegrasyonuna doğru atılan adım- tar Ze İki nokta üstüst Kısaca “Ortak Pazar” diye amlan utö Economigue Ev- ropdeme"in temel andlaşması o lan 1958 tarihli Roma Sözleşmesi, dir. Roma esinin amacı, Av- altı arasında tegrasyon en sağla- yoak olduğu için, buna ulaşmanın VE MALI 1958 yılından bu yana geçen her gün, “Ortak Pazar”ın tam entegras- yonuna 'doğru atılmış adımların ta- rihçesi olmaktadır ve gelişmeler, bazı kereler, Roma Sözleşmesinin öngördüğü hızı aştığı için, bazı ka- demelerdeki bekleme dönemleri a- labildiğine kısalmaktadır. Bu kısa- lış, Avrupa Ortak Pazarı içinde bu- lunanlar başta olmak üzere, dünya- nın bütün dev firmalarını yoğun bir çabaya itmektedir. Nitekim, son Z& manlarda Batı dünyasının belli- başlı piyasa ve borsa merkezlerinde eşine rastlanmadık bir hareket ve canlılık görülmektedir. Bu canlanış ye hızlanmanın çeşitli nedenleri var- dır. Ancak, bunlardan özellikle bir geçmiş gibi görünmektedir. Zira, Ortak Pazar tüm entegras- yona ulaşmadan önce, bu piyasada söz sahibi olmak isteyen herkeste, kendilerine bir yer sağlamak ve pi- vasanmi köşebaşlarında emin olunü- cak bir yer işgal etmek endişesi, — türlü kaygının önüne geçmiştir e her geçen gün, bu endişelerin da- ba da yoğunlaşacağını gösteren be- lirtileri de beraberinde getirmekte- dir. Bünyeleri gereği ve oynadıkları oyunların zorlaması yüzünden, böy» le endişelerden kendilerini uzak tut- masına zaten imkân görülmeyen dünyanın dev firmaları, güçlerini mümkün olan ölçülerde artırıp, pi yasalar üzerindeki egemenliklerini kesinlikle sağlayacak, hattâ garanti altıma alacak çeşitli kombinezonlar peşindedirler. Bu ölüm - kalım yö- rışını kazanabilmek için, akla gele bilecek her . çareye başvurmaktan geri kalmayan dev kuruluşların yö- netici kadroları, iki yıla yaklaşan OSUTOR SAHADA bir süredenberi, kendi açılarından çok olumlu sayılacak bazı tertipleri başarıyla — sonuçlandırmış o bulun- maktadırlar. Peşinen kabul etmek gerekir ki, başvurulacak çare ve tertipler bir kalemde sayılamayacak kadar çok- tur. Biraz önce de belirtildiği gibi, burilardan sadece bir tanesine de- ginmek bile Avrupa Ortak Pazarı- nın yarattığı ekonomik gidişin yönü ve muhtemel gelişmeleri hakkında bir fikir vermeye yeteceğinden, bir nebze üzerinde durulması yerinde olacaktır. Bilinmesi gereken gerçek Bilindiği gibi, kapitalist felsefe ve bu felsefeden doğan ekonomik üzen, ilk kurucularının ve ilk tec ricilerinin dahi tanıyamıyacağı ka- değişik bir gelişim yörüngesine oturmuş bulunmaktadır. vanil, & landaki modern e konomideki Sole bir paraleli, daha yerinde bir deyimle, sahici te- meli sayılan kapitalizmin son dö- nemdeki aşamasının başlıca özellik- lerinden bir tanesi, paraya dayanan gücü, yani sermaye halindeki mal gücü ellerinde toplayan ve tamamen monater nitelikteki tröstlerin her şeye im olma eğilimidir. Basite indirildiği zaman, şu veya bu dev firmanın yönetim kurulun: luğu ele geçirmek gibi oldukça ke ii işleyebilen bir mekanizma sa sinde, birçok firmaya âdeta el si mak mümkündür. Malt gücü elle rinde toplayan büyük tekeller, çı- karlarına ve hesaplarına uygun bul- dukları her çeşitten firmaya, sözü edilen mekanizma aracılığıyla açık- ca el koymakta pek tabii tereddüt etmemektedirler. Bu el koyuşlarda, mekanizmanın daha rahatlıkla işle- vebilmesi için, oynanan oyunların, borsa tertiplerinin, daha da açıkça- sı, şantaj ve tehditlerin sayısını bil- meye imkân yoktur. Sistemin bün- vesinden gelen bu ekonomidışı dav- ranışları mübalâğayla değerlendir. meyen çevreler, bildiklerini okuya- rak, ayni yolda ilerlemektedirler. Son zamanlarda görülen bu e birleşmelere bazı firmal büyüyüp devleşmekte, diğer bünir rı ise ayni mekanizmanın kurbanı olarak silinip gitmektedirler, Bir üretim kolüna veya sanayi dalının tümüne hâkim olarak, te kel kurmak ve giderek maliyet he- sapları > Be endişeleriyle hiç olarak kademeli bir geliş- bir kalmayan fiyat me biçimi tercih edilmiştir. lar empoze etmek gibi, gayet bü 20 17 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: