17 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

17 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS kanlığı Senfoni Orkestrası Budapeş- tede çalacak ve Avusturyaya geçe cektir Salzburg, St. Pölten ve Vi yana konserlerinden sonra sıra ile Münih, Bonn ve Mannheim'da birer konser verilecek ve gezinin belki de en yorucu bölümü böylelikle geriye atılmış olacaktır. Avrupanın büyük merkezlerindeki konser salonları bir yıl öncesinden tutulmuş olduğu için, Orkestra Müdürü . Mükerrem Berk, yaz başında yaptığı inceleme * lığı Senfoni Orfkestrasının “Alman yadan sonra Fransaya geçmesi ve Strasbourg'da çalması İrimağemz tirık mıştı, fakat geçtiğimiz hafta bu kon- serin Kasimın başına atılması iste nildi. Kasım ayının başında Stras- bourg'da bir Sep haftası düzenlen- mişti ve bu ha Cumhurbaş kanlığı Senfoni Mi ile açık ması uygun görülüyordu. Ancak, böyle bir program değişikliği bütün gezi plânını aksatacağı için, Cum- ğını yazmıştım. Yine aynı nıyordu, Sonra Don Juan satacaktık, lar; klâsik leri rezil sünü satamazsınız ama, bir iş-oldu Türkiyede, © gezisinde her istediği günü Cumhur- başkanlığı Senfoni Orkestrası 'kon- serleri için RM Bu yüz», den Orkestranın ve Bonn'da peşpeşe kz gerekecek- tir. Saatlerce süren otobüs yolculu- sonra dünyanın en seçkin dinleyicileri sahneye çık- mak herhalde kolay olmuyacaktır. Birkaç ay önce, Cumhurbaşkan- Reklâmın Silindir Çapkalısı (Geşenlerde, TRT'nin, matem var diye reklâm programlarını ya; lamadı, sy şal gl sag. Pug herzamankine benze- Ne müzik cümlesi belli ne bir motif.. Ama, ya ya başladım eseri, Galiba, yy bir prelüdüydü ve gitara ile çalı bölümünde Richard Strauss programın “müzik” “uvertürü” çalınacak dedi spiker ve zavallı “senfonik şiir” üzgünüydü, siydi. Malımızı e oynaya değil de hıçkıra Biçkize, ağlıya « dövüne n saçımı dostumun mektubu geldi. Açmış ağzını, yummuş larını ezile büzüle aktarıyorum buraya" Böyle bir uygulama ne Hintte görülmüştür, ne de Çinde. Batı- da Strauss'un Don Jüan'ı uvertür diye çalınırsa, müzik yayınları şe finden o kadar ipin bir üzerine reklâm okunursa, adami hapse atarlar. Ama Türkiye al “ilgisizlerin; umursamazların ve densiz- lerin cirit attığı bir memleket. Biz bayramları Zehir ederiz, matem- Evet, dostum e aşırı gitmiş ama, kepazeliklerine son vermenin sirası kötü yeklmelk Fadyonun sayesinde de kârlı vaş yavaş tanıma 'un matemli- bir gözünü, Son satır- kapının önüne kor- haksız da değil. Şu rek- Malın kötü- > Faruk GÜVENÇ hurbaşkanlığı . Senfoni Orkestrası Müdürlüğünce kabul edilmedi ve Strasbourg konserinden vazgeçildi. Derginin baskıya verildiği sıra- da bu konuda henüz kesin bir kara- ra varılmamıştı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or .sön uğradığı memleket İsviçre olacaktı ve Bern'deki ile Zürich'deki konserlerden sonra dö- MUSİKİ nüş msm başlıyacaktı. Fakat bu haftanın ' başında Dışişleri Ba- kanlığı ele Bulgaristandan ye ni bir teklif geldi. Acaba Örkestra Bulgaristandan geçerk So da bir konser veremez miydi? Romanya konserlerinin âkıbeti belli olunca, bu konuda da kesin bir karara varmak m ola- caktır. Bir kültür hizmeti u gezi, Cumhurbaşkanlığı Senfo- ni; Orkestrasının ir ame sonra çıktığı üçüncü A si olacaktır. İlk turne 1926'da ini mıştı. O gezinin Batıda nasıl karşı- landığı pek bilinmemektedir ama, 27 Mayıs Devriminden sonra İskan- dinavyaya kadar uzayan ikinci kon- ser turnesi kiye yüzünü ağar- tan bir büyük başarı oldu. Bütün Avrupa basını türk orkestrasını ve türk sulistlerini göklere . çıkarıyor- ik Üçüncü turne diğerlerinden da- ba iyi düzenlenmişe benziyordu ve hiç şüphesiz, hepsinden çetin ola- caktı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası bu defa hemen her yi serinde Avrupanın en . büyük, e ünlü salonlarında çalacaktı. Salz. burgda Mozarteum'da, Viyanada Musikverein salonunda, Münihde Herkül Salonunda, Bonn'da Beet- hoven Halle'de, Mannheim'da Kon- ser Sarayında ve Zürich'de Tonhal- le'de. Bunlar, Avrupâ müzik hayatı- ni yakından bilenlerin tüylerini ür. pertecek konser salonlarıydı. Bu ge- ziyi demir leblebi haline getiren başka sebepler de vardı: Cumhur- başkanlığı Senfoni Orkestrası, pek Orkestrasım dinliyecekler, liler ardarda Böhm'ün yönetiminde- ki Münih Orkestrası ile Leningrad e Orkestrasını o alkışlıyacak- ardı. Bonn'da-ise bir gece Cumhur- başkanlığı Senfoni Dp çala. cak, ertesi gece Karajan wallisch ile Berlin » Plirmonisi kon- ün bunlar bu ğezi- nin önemini eke yeter de ar- tardı. Ceviz gerçekten çetindi ama, son yıllarda Cumburbaşkanlığı Sen- foni Orkestrası en çetin cevizleri bi- le kıracak hale gelmişti. reimim m spordaki tölirür dallarında rağ Sie seli Oabborsülkenir kı Sihlohi Çreeresıta düşüyordu. 17 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: