17 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

17 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, YURTTA OLUP BİTENLER Yargıtay Başkanı Oktem konuşuyor Gerçek atatürkçünün sesi bir korunma olamazdı. Devri aleyhtarı cereyanla» rın, geri akımlarm yarattığı otehli- keyi böylece belirten Öktem; sonra gözlerini gençler' üzerinde; gezdirdi ve gitgide o hevecanlanan bir sesle Atatürkün Bürsa Nutkunu okudu. Cumhuriyete, rejime've devrimlere tehlike yöneldiği o günlerin âmentü- sü olan Bursa Nutku Yargıtay Baş- kam tarafından . okunmaya başla ninca,. heyecan son haddini. buldu. Öktem, .— .we kendisi eserini koruya caktır. Polis gelecektir, asıl suçlular rı bırakıp suçlu diye onu yakalıyy- caktır. Genç, polis henüz inkılâp ve cumhuriyetin polisi değildir 'diye düşünecek, fakat asla yalvarmaya- caktır” derken alkışlar salonu çin iatıyordu. Konuşmayı ve özellikle bu son kısımları Cumhurbaşkanı Sunay bü- vik bir dikkatle, parmağını yanağı» na dayayarak dinledi. Doğu gezisin- den sonra yaptığı radyo konuşmü- sında kendisinin de temas ettiği bu gericilik tehlikesini, doğrusu ya, İm. run Öktem pek güzel ortaya koyu- vordu. Sunay sık sık, alkışlara Kü- tıldı. Sunayin yanında bulunan Demi- relin oturuşuna ve yüzündeki ifade- ye dikkat edenler *<- Sanki kös “dinliyor” dediler. Başbakan alkışlara Katılmadı! Adalet Bakanı Dinçerinyüzün- deki ifade ise bir âlemdi. Dudaklar, azar işitmiş <çocuğunki gibi sark- mış, vanaklarına my bir ifa- de oturmuş, «gözleri huysuz ve suçlu. bir. ifade SİNE Elleri, damarları şişecek derecede birbiri- ne kenetlenmişti. Faruk Sükan hiç alkışlamıyor ve bermütad gülüyordu. Bu iz Oktem Bursa Nutkunu Okuma aaa sertleşti ve bıçak ibi ağn da nurcu varmış! Hukukun yalnız statükoyu değil, devrimleri de korumaya gücü- nün yeteceğini son derecede cesur bir jestle ispat eden İmran Öktem derhal, ilerici e ve men sevgilisi haline ge Ama geri basın da barut “ gibi ad. Hücumlar gündengüne' ağırlaşarak Ökteme yöneldi. İlk gün ve ertesi gün, daha ziyade, Başkanın niçin ey az: bahsettiğine: ve p dururken neden Bursa Nut- ee okuduğuna tutuldular. Zafer Gazetesi, Perşembe günü manşete yerleştirdiği başmakalesinde, Ok» temin Bursa Nutkunu neden okudu- öunu anlamadığını iddia ederek so- ruyordu: “Sayın Öktemin bu sözle- ri şimdi nakletmesinin mânası ne dir? Polis, jandarma ve asker vazi- fesini yapmamakta mıdır? evap, bu gazetenin bayilerde sü” tılmaya başladığı anlarda, Emniyet Genel: Müdürlüğünün, Jandarma Ge- nel Komutanlığının, İçişleri Bakân- lığının ve TBMM'nin önünde gaze- teci İlhami Soysalın kafasına indi- rilen tabanca kabzası : tarafından x .bir belâgatle verildi! kteminki bir kehanetti. Faysalın gelişinde yürütülen gö- rülmemiş propaganda kampanyası ile foyası ve yönü bir'miktar ortaya sıkmış olan gerici basın ve hilâfet özlemi çeken “kalemler, nurculuğun mahkümiyetinin bir defa daha açık- lanması ve Bursa Nutkunun okun- masıyla nasırıma basılmış adamın tepkisini gösterdiler. Osman Yük- seller, Tekin Ererler, iyi Kabak- lılar, Kadircan Kaflılar, Ergun Gö- zeler, Orhan Seyfiler, | Öm ip Fazıl. lar, Mümtaz Faikler, Bedii Faikler... yaygarayı bastılar, İlk günler şikâ- yetleri şunlardı: Niçin komünizm- den bahsetmedi? Niçin Bursa Nut- künu okudu? Niçin “aynen İnönü gibi” nurculuk : tehlikesinden deri vurdu? Oysa Öktem, konuşmasında 'ko- münizmden bahsetmiş, nasıl bir or- tamın komünizme m diyeceğini.pek güzel anlatmıştı. Üstelik, geçen yıl Başkan Vekili olarak yaptığı konuş- mada da aşirı sol akımların yarattı» Keramet buyurdunuz! Ş4 Süleyman Demirele nasıl bayılmazsımı? Bakınız, E- gede ne diyor: “Büyük türk milleti daima, yaptığının dâha “iyisini yapabilir?” Aman, -inişallajı, inşallahtl Demek, “Süleyman : Demirel, Başbakan! Pes vallahi.” diye ümitsizliğe düşmemek lâm. 17 Eylül 1966 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: