17 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

AKİS YURTTA OLUP BİTENLER da ancak baskıyla sürdürülebilir. Fâkat, nereye kadar? Basireti 'bağ- lananların bunu görmesine ne ya zık ki imkân yoktur. Türkiye — ça pındaki her olaya "basit bir zabıta vâkası” teşhisini kondurmayı ikti- darda Kalmanın teminatı olarak görenler, yanıldıklarını anlamakta gecikmiyeceklerdir. Soysal 'olayının faillerinin günde ortaya çıkarılması, AP darı için, itibar sağlayıcı, halka gü- ven verici bir icraat niteliği tayıya caktır, tez t- Adalet ihtar ve ötesi (Kapaktaki Hedej |) i AK saçlı,sağır başlı, o ciddigiyimli adamların gözleri! sevgi ve sem- pati ile ışıldadı. Başkan toplantı sü lonuna' girmişti. Perdelerde, masi- larda, sandalyelerde ve hattâ öksü- rüklerde, yıllanmış âdet ve teamül- lçrin etkisi yaşamlan bu toplantı salonunda o gün, alışılmamış bir heyecan ve merak, belli belirsiz de olsa, kendini hissettiriyordu. Bü- tün“bu- heyecan've merakın hedefi ise mütevazi 'tavırlı, kısa kesilmiş beyaz saçlı hukukçuydu: Yargıtay Başkanı İmran Öktem. Salondaki kıpirtmın tamamen farkında olan Başkan, merak ve he wecan konusu mesele hakkında ko- nuşmağa niyetli olmadığını tavırla- rıyla belli edince, Yargıtay Genel Kurulunun görüşmeleri normal gün- dem üzerinde başladı. . Gündemde seçim vardı. Yargıtayın çatısı ulünda yıllar- dıw sükünet ve ciddiyetle çalışan bu hukuk: otoritelerinin, o binaya ya bantı gelen"bir ruh haliyle katıldık. ları toplantı, bu haftanın başında Pazartesi günü saat 15'te yapildi. Adh yılın açılışıada yaptığı könüş- maile Türkiyede bütün nazarları kendisi “ve tendsii ettiği müessese üzerinde toplayan İmran Öktem. toplantının belki de en sâkin ada- niıydı. Sanki, Türkiyenin içime gir- diği bu kritik dönemde o tarihi ih- tarı yapan kendisi değildi ve sanki Devrim aleyhtarı bütün basın ve po- ltiku erbabı son bir haftadir cadı kazanını kendisi için kaynatmamış- latdı. mi er yarimi iaşmdi > üyeleri: de sardı ve gündemdeki iş- ler'tamamlandı. Toplantı sora erdi- #inde, o heyecanını ve üzüntüsünü Adli yılın açılış töreninde Sunay ve Demirel Sese hâlâ'yenememiş olan bir üye, Baş- kanın yanına yaklaştı ve gerici ba sının Yargıtaya ve Başkanına ha- yasız ve ölçüsüz bir saldırı kampan- yası haline getirdiği sistemli neşri- yât için ne yapılacağını sordu. İm- ran Öktem Mi Heyet olarak bir karar ver- meye lüzum yok. Ben dâva açaca- #un” cedi. Saat 17'ye gelmişti. Bu sırada bir Cumhurbaşkanlığı yâveri Başkanın odasında bekliyordu. Öktem ve yâ: ver az Sonra Çankâyanın yolunday: dlar. Cumhurbaşkanı, o Yargıtay Başkanım dâvet etmişti. Görüşme: den 'birkaç- saat sonra © Başkentte dolaşan hâber şuydu: Cumhurbaş. kanı, Yargıtav Başkanını konuşma sı için tebrik etmişti Aym gün gazetelerde VU. Kölor- dü Komutanı Korgeneral Faruk Gü- ventürkün şu telgrafı yayınlandı: “Konuşmanız, yıllardanberi" yık madân mücadelesini yaptığım bir dâveyi kahramanca ortaya koymuş ve-aziz Atatürkümüzün ruhunu me sut” ettiği gibi, onun yolunda bütün idealist aydınları da huzura; saade- te kavuşturmuştur. En derin saygi larımı; hudutsuz sevgilerimi, engin bağlılıklarımı arz ederim. Çok muh- terem idealist Başkanım.” Devrim aleyhtarlarının 1 nümü ralı böy hedefi kabul ederek bütün silâhlarım doğrulttukları İmran Öktemi, gerçek devrimciler ve ata dikka! türkçüler'bir bayrak olarak yüksek» lere: kaldırıyorlardı. Davranış öyle bir davranıştı ki, Devrim aleyhtar- larını, hilâfet taraftarlarını maske- lerini atmaya zorlamış, devrimler için mücadeleye kârarlı ülkücülerin ise rehavetten kurtulup, Türkiyenin girdiği kritik devreyi farketmeleri- ni vi yakasi Tarihi konuş Hukuk Fakültesinin konferans Sü lonu; geçtiğimiz hafta Salı günü huncahınç dolmuştu. Sanki gaipten bir ses, ö'gün o töreni izlerlerse ö- nemli, 'çek önemli 'bir olaya şahit olacaklarını ö kalabalığı teşkil eden- lere ayrı avn haber vermişti: Salon öylesine kalabalıktı ki, biraz gec ge len Iğişleri Bakanı Faruk Sükan ile Ulaştırma Bakanı Seyfi Oztürk & vakta kaldılar, Sükan iki kişinin a rasına sıkıştı, sandalye beklemeyi tercih eden Öztürk ise epey ayakta kaldı. Yargıtâv Başkanı Imran Ok- temi; adalet yılını açış konuşmasını yapmak üzere kürsüye giderken, AP Hükümetinin Bakanları dahil, “ bii- tün salon alkışladı. Öktem; konuüş- masının ilk kısmini Adliyenin “ihti vaçlarma ve geçen vi) yapılan çalış- malara avırmıştı. Sâkin bir tavırla konuşuyordu. Bu arada, Yargıtayın geçen çalışma devresinde aldığı - 8 içtihadı. birleştirme o kararını izah etti, sonrü, “— Ceza Genel Kurulunun bir kararını 'ehemmiyetine binaen yük- 17 Eylül 1966 11